Bölüm 4.01

5.2K 354 92
                                    


Merhaba herkese,

Feci hastayım, bu hafta hiç bir şeyle ilgilenemedim. Sırlamanın dışınıa atıldık şu an, en son altı yüz yetmiş küsürlerdeydik. :/ Pek hoş olmadı ama bu hafta iyileşir iyileşmez alıntılarla geri dönücem. Ayrıca hastalık nedeniyle bu bölümü kontrol etmeden yayınlıyorum. Yazım hataları için kusura bakmayın lütfen.

Bilen var mı bilmiyorum ama Wattpad'de WattyAwardsTR'nin düzenlediği  Watty Awards Türkiye - Keşfedilmemiş Cevherler 2016 yarışmasına katıldım. Dolunayda Vals En iyi Fantastik Kurgu kategorisinde ön elemeyi geçip ilk 10 hikaye arasına girmeyi başardı. Umarım bundan sonra önce ilk 3'e sonra da birinciliğe yükseliriz :)

Söz verdiğim gibi uzun bölümlere devam ediyorum. Siz de okumaya, okutmaya, yıldızlarla ve yorumlarla destek olmaya devam edin lütfen. Her bir bildirimin beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsiniz.

Kendinize iyi bakın, hasta olmayın, benim gibi sürünmeyin. İyi okumalar. :D

*********************  

Bir sonraki pazartesi beni kaldıran saatin alarmı değil bir müzik oldu. Kendime gelmeye çabalarken bir yandan da melodiyi çözmeye çalışıyordum. Annem pencerenin perdelerini açarken anlam vermeye çalışan yüzüme bakıp gülümsedi.

"Waltz of the butterfly." Karşılık olarak gülümsedim. Uyanmak için gerçekten güzel bir melodiydi ama bu CD'yi nereden bulmuştu. Kaybolduğunu sanıyordum. Her şeye rağmen kendimi melodiye kaptırdım ve içimin bir zamanlar olduğu gibi yine kıpırdandığını hissettim. Şimdi odamın içinde olan güneş ışıklarına baktım. Bugün güzel bir gündü ve bütün gün de güzel devam edecekti. Büyük bir keyifle yataktan kalkıp banyoya yöneldim. Pijamalarımı çıkartıp ılık suyun altına girdiğimde dudaklarımda hala waltz of butterfly'ın ritmi vardı.

"Dım tam tam, dım tam tam..."

Muhtemelen bu melodi gün boyunca kendimi bir şeylere kaptırdığım her an dudaklarımdan dökülecekti. Ilık suyun altında yaklaşık yarım saat kaldım. Üstümü giyinmek için odama girdiğimde müzik seti başka bir parçaya geçmişti ama bu yeni melodi günün mükemmeliyetine hiç uymuyordu. Yatağımın yanındaki komidinin üzerinde duran uzaktan kumandaya uzanıp parçayı değiştirdim ve müziğin sesini biraz daha yükselttim. Odamın içinde yine aynı melodi çınlıyordu.

Waltz of the butterfly...

Neşe içinde üzerimi giyindim. Bugün hava güzel gibiydi. Neredeyse Mart gelmişti. Havanın ısısı biraz artmıştı ama burada güneşi bir daha gerçekten göremeyeceğim için endişeliydim. Annemin dediğine göre burada yazları bile yağmur yağıyormuş. Aslında İzmir'de her mevsim beklenmeden gelen yağmura alışıktık ama orada baharın erken gelen güneşli havalara da alışıktık. Havanın bu güzel halinden faydalanıp ince kazağımı giydim. Üzerime ceketimi almıştım. Ben her zaman biraz üşürdüm. Altıma kot pantolonumu giydim ve spor ayakkabılarımı elime alıp aşağı indim. Okula kot pantolonla gitme işini her gün biraz daha sevsem de üniforma giydiğimiz günleri özlüyordum. Ayakkabılarımı kapının yanında, ayakkabılık yapılana kadar, kullandığımız gazete kağıdının üzerine bırakıp mutfağa doğru yöneldim.

Annem yine mükemmel bir kahvaltı hazırlamıştı. Gülümseyerek mutfağa girdim. Annemin de yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Bu haline artık çok alışmıştım.

"Senin için ufak bir sürprizim var." Gülümsemesi şimdi tüm yüzüne yayılmıştı.

"Sürpriz mi?" Şaşırmıştım. Hemen aklım tarihe gitti. Özel bir gün mü vardı? Doğum günü ya da herhangi bir şey? Demir'e döndüm. Omuz silkti. Annem yavaşça elektrik düğmelerinin olduğu yere gitti. Aslında düğmeden çok müzik setlerinin ses ayarlama düğmelerine benziyorlardı. Yuvarlaktılar ve ışığı istediğiniz gibi – soluk ya da parlak – ayarlamaya yardım ediyorlardı. Annem üçüncü düğmeyi sağa doğru yavaşça döndürdü ve odamdaki muhteşem melodi mutfakta yankılanmaya başladı. Sonradan düşündüm de orada asla üçüncü bir düğme olmamalıydı. Düğmenin üzerinden çıkan kabloyu yavaşça takip ettim. Tavanda ikiye ayrılıyordu ve iki ince kablo duvarların içine gömülmüş iki küçük hoparlöre ulaşıyordu. Bu muhteşemdi! Ağzım açık kalmıştı ve benim bunu fark etmem biraz zamanımı almıştı.

Dolunayda ValsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin