Angels\12

48 7 2
                                    

Media:Lauren and her big brother(Harry) hugging.    Awww^^ (neden bilmiyorum ama ingiliççe yazasım geldi :)

Birde arkadaşlar artık Zauren shipleyebiliriz. Çünkü şu anlık saf olan Zayn, Lauren'e  abayı yaktı. hemde ****'la. Neyse spoi vermicem siz okuyun.

Birde yazım yanlışı olursa affedin.

Artık yıllardır peşimde olan yalnızlık hissi gitmişti. Sanki Harry ,elinde yalnızlık hissi giderici taşıyan değnek sahibi Harry Potter'ımdı. Artık aklımda tek bir soru kalmamıştı. Neden benim yanımda? , neden yardım ediyor?... Tek bir sarılmasıyla ve birkaç kelimeleriyle beni rahatlatmıştı.

 Hayatta herkesin bir kurtarıcısı vardı ve Harry de benim kurtarıcımdı.

Odanın içinde pinekliyor, artık kötülüklerin benden uzaklaşmasını keyifle içimden kutluyordum. Bir daha iğrenç yerlerde bulunmayacağımın hissi içimi kıpır kıpır ediyordu. Sanki aşık mışım gibi. Özgürlüğe, temizliğe aşıkmışım gibi. Sayamayacağım kadar pineklememi kapıyı tıklayan Harry böldü. 

Gel demek yerine kapıyı açmayı tercih ettim. Elinde poşetiyle kapının ardından gözüken Harry şapşal tipi gülümsüyordu. 

''Sana kıyafet getirdik''

Kıyafetleri ikinci düşünceye atıp çoğul ekinin nedeni olan kişiyi merak etmemek elde değildi.

''Getirdik derken''

Harry kapıyı kapadı ve gülümsemesini hafifletip konuşmaya başladı.

''Zayn'le birlikte hatta sadece Zayn sana bunları seçti. ''

Yüzüme Harry'nin kine benzer aptal bir sırıtış geçti ve art arda gelen soruları sormadan duramadım.

''Ne alaka yani Zayn-''

Harry lafımı bölüp aklımdaki sözcükleri okumuş gibi hepsine birden cevap verdi.

''Senden biraz hoşlanmış. Ah gerçi benden ağzından laf almamı istemişti ama her şey çıplaklığıyla karşında işte''

Zayn'in Harry'i çağıran kişi olduğunu anlamam kısa sürse de akıl erdiremedim. Beni 2-3 saniye anca görmüştür. Konuşmadık bile bu nasıl olabilir ki. Harry tekrardan aklımdakileri okumuş gibi cevap verdi.

''Biliyorum seni daha doğru dürüst görmedi ama bilirsin işte Zayn 'in de yeni kişilere ihtiyacı var. Eski anılarını unutmak için. Hemen sevgili ol demiyorum ama dikkatli davran. ''

Poşeti önüme fırlatıp göz kırptı. Tam kapıyı kapatacakken ayağımı aralığa koydum ve sorumu sordum.

''Ne yaşamış olabilir ki?''

Harry ciddi hale bürünüp gözünü kaçırdı.

''Herkesin bir hikayesi var Lauren. Sadece bazıları iyi saklayıcı.Benim söylemem yakışık almaz''

Gözünü gözümle birleştirdiğinde yine alaycı ifadeye bürünmüştü.

''Eğer öğrenmek istiyorsan sevgilisi ol ve gece kaçamakları yapın''

Elime geçen ilk yastığı aldım ve Harry'e doğru fırlattım. Ardından kapı kapandı ve ZAYN'in seçtiği kıyafetlerle baş başa kaldım.

*****

Poşetin içinde John'un seçimi gibi (saçma) kıyafetler olduğunu sansam da gündelik kıyafetlerle karşılaşmıştım. Siyah dizi yırtık pantolon, Beyaz kısa kollu baskısız sade tişört ve mor dantelli sütyen.

Ne? Sütyen mi? Hemde mor.

*****

Üstümü giydikten sonra saçımı açtım ve tarak bulma edasıyla çekmeceyi karıştırdım. Hemen bulabilmiştim. Saçımı taradıktan sonra geri yerine koydum ve odadan çıkıp beni salonda bekleyen iki şahısa doğru gittim.

Mor sütyeni takmak saçma olduğu halde birde tişört belirli ediyordu rengini , cinsini kısaca her şeyini.

Kesinlikle rezil olmam an meselesiydi. 

Salona vardığımda koltuğa oturan Zayn ve volta atan Harry'le karşılaşmıştım. Beni görünce duraksayan Harry ve ayağa kalkan Zayn yan yana dizilip hesap sorar gibi baktılar. ''Kızım '' diye hafiften savunmaya geçsem de işe yaramadı gibi oldu. Yani umursamadılar. Harry kapıya yönelince Zayn'de direkt beni utandıracak yere baktı. Kesin elma şeklime girmiş olabilirim.

Baktıktan sonra yüzüne gülümsemesini yerleştirdi ve başını salladı. Hemen Harry'nin yanına gittim ve son 3 dakikanın silinmesini istedim.

''Sahilde biraz dolanacağız''

Harry kapıdan çıkınca onu takip ettim . Yan  yana kavgaya gider gibi yürüyorduk. Ortada kalmam da ayrı meseleydi. Zayn hafif bana yaklaşsa da hissetmiyormuş gibi davranıyordum. Kulağıma doğru eğilince bir şey diyeceğini anladım.

''Çok güze oldun''

Sakin kalmaya ve dediklerine inanmamaya çalıştım. Sonuçta ilk görüşte olan aşk asla gerçek olmazdı.

''Ve çok yakışmış''

O sırada kaşlarım çatık ona döndüm ve yakınlığı umursamadan omzuna vurdum. Gülerek önüne döndü ve rahatlamış tavırlar sergiledi.

Onu takmamaya çalıştım artık. Sadece bir erkek.

Sahile artık geldiğimizi kuş sesleriyle anlamıştım. Tabi bide deniz sesi. Gözümü kapatarak yürümeye çalıştım ve huzuru hissetmeyi de unutmadım. 

Tam o sırada birine çarptım ve gözlerimi açıp çarptığım kişiyi görmeye çalıştım. Bu vasıtayla tekrardan içimde bir çarpma yaşadım.

Camila'ydı. Dediği sözcüklerle içimde tekrar çarpışma yaşadım.

''Sana ihtiyacım var''


ANGELSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin