Melanie-Martinez- Dollhouse
°•○●□■♤♡♢♧
Resimdeki Rüzgar söylemesemde olurdu ya neyse;)
°•○●□■♤♡♢♧Bazı insanlar bir cümle kadar yakın bir cümle kadar uzaktır.
Şuan bulunduğum durum tam bu cümlelikti. Bir şeyler desem beni görecek belkide benim olacaktı. Ancak söylememe ne o izin veriyordu ne de ben.
Şuan oturduğum şu koltukta tek düşündüğüm nasıl konuşulduğuydu.
Onunla konuşmaya başlayınca ya kelimler gidiyordu ya da o.
"-Evet, Rüzgar Bey üzgünüm hastalarımdan birinin durumu kötü. Ondan kaynaklı beni çağırabilirler tekrar. Neden bahsediyordunuz."*********************************
Ben daha Andrev'in evinde kendi kendimi sorgularken And'in bana söylediği bir kaç kelimeyle hayal dünyasından silkelendim:
"-O gündeki gibisin sanki ama birşeyler değişmiş gibi. Sanki daha az yaralı gibisin Rüzgar." Deyince sakince bir kaç dakika çevreyi inceledim. Güneşin doğmasına bir iki saat vardı belkide ama And benle oturmuş bunları konuşuyordu.Bir kaç dakika sessizliği dinledikten sonra:
"-Evet öyle hem daha az hem daha çok. Hem az hem çok." Deyince kafasını hafiften sağa doğru yatırarak bana bir kaç saniye daha baktı. Ne olduğunu dahi sormadan öylece oturuyordu. Benimse aklımda binlerce şey dönüyordu.Sevgiyi yeni yeni keşfeden bir çocuk gibi içim cap canlıyken vücudum hâlâ olayın şokundaydı. Uzuvlarımı hissedemiyordum belkide ondan kaynaklıydı. Bilemiyorum.
Andrev'e bir kaç saniye dikkatlice baktıktım:
"-And birine onu sevdiğin nasıl hissettirilir?"Andrev soruma ilk önce şaşırsada toparlanıp bana dikkatlice baktı. Neden böyle dediğimi çözmeye çalıyor bir yandan da fikir üretiyordu. Kendi kendime gülmemek için zor tuttum. Acaba aklından neler geçiyordu. Aklına annemi babamı sevdiğim gelebilirdi ama asla beni doktoruma aşık hayal edemezdi. İlk başlarda benim hayal dahi edemediğim gibi:
"-Hmm. Sanırım ona söylerdim... yani eğer seviyorsam... ve sevgimi göstermek istiyorsam, en kısa ve meşakkatsiz yol bu olurdu herhalde. İnsan ister istemez kendini sevdiği insanlarla bulur hep. Zaten o şekilde gösterir sevdiğini, konuşurken ya da ne bileyim her türlü hareket. Ama illa anlamıyor diyorsan o başka tabi." diyerek bana tebessümle baktı. Bir soru dahi sormamamıştı. Garipsedim normal And davranışları değildi. Kafam bir bu davranışına birde sorumun cevabına takıldı. Gerçekten gidip söylemeli miydim? Sevgi önemli bir şeydi ve gösterilmesi gerekiyordu bu sonucu çıkarmıştım doğru ama...Yoksa insanları bir gün kaybettikten sonra geri dönüşü olmayan sonuçlar oluyordu. Annem geldi bir an aklıma...
Bazen insanlar öyle güzel severki size yaptığı her ne kusur varsa affedersiniz o sevginin hatrına.
Annemin yaşadığı sıkıntı ise tam olarak burdan başlıyordu. Bir anne gibi sevdiğini hiçbir zaman göstermemiş bu yüzden şuan yaptığı hatanın sonucunda da af görmek için bir sebep sunamıyordu bana. Ektiği bir şey olmayınca biçeceği birşeyde olmuyordu ne yazık ki.
Peki benim sonumda annem gibi olursa.
Aklıma bu akşam yaşadığımız olay geldi. Onun için kötü bir anıydı. Peki ben onun hayatında kötü bir anı olarak kalmak ister miydim gerçekten?
Beni ne kadar tanıyordu ki iki üç kere hasta olarak gelmiştim yanına. Bunları hatırlaması bile bir olaydı belkide. Ama bu kötü anı her zaman aklının bir köşesinde kalacak ve hep unutmak isteyecekti. Tabi bu anıyla birlikte benide. Beni gördükçe o olay aklına gelecek ve görmek istemeyecekti belkide. Onun aklından bu anıyı silmezsem sonsuza dek bende yok olacaktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKTAN
Fiksi Umum"-Evet Rüzgar Bey buraya bu kadar telaş içinde gelmenizin bir sebebi olmalı. Sizinde bazı sorularınız vardı galiba ilk önce sizinkilerle başlayalım." deyince sırıttım. Tabiki... Elimi masaya koyarak yaklaştım. Gözleri bana doğru kaymamıştı bile ş...