Hapishane kaçağı!

1.1K 44 0
                                    

Multimedia:Sevda

Gözlerimi açtığımda Ali tam karşımda bebekler gibi yatıyodu.Annemlerin erken geleceğini bildiğim için aliyi uyandırmam gerekiyodu ama ben şimdi bu tatlılık abidesini nasıl uyandırabilirdim ki.

Yavaşça ellerimi alinin saçlarına götürdüm ve saçlarıyla oynamaya başladım.bir süre daha saçlarıyla oynadıktan sonra ali biraz kıpırdanmaya başladı.Ne ağır bi uykusu vardı bu adamın böyle.

" Ali kalkman lazım birazdan annemler gelicek "

" Hıı tamam kalkarım birazdan "

Diyip kolunu belime sıkıca sardı.Sanırım Aliyi uyandırmam biraz zaman alıcaktı ama yine de bende çareler bitmez.

Ellerimi alinin çıplak olan karnına götürdüm ve gıdıklamaya başladım ama milim tepki vermiyodu.Ne yani tiki yokmuydu? Bu işte de başarısız olduğumu anlayınca bende pes ettim ve alinin kolunun altına girip gözlerimi kapattım.Allahım ne olur annemler erken gelmesin diyerek dua etmeyide unutmadım tabi.

~~~~

Annemin yine o cırtlak sesiyle açtım gözlerimi.

Bir dakika! Annemin sesiyle mi dedim ben?

Evet yanlış duymuyordum bu annemin sesiydi hemen gözlerimi açtım ali yanımda yoktu yataktan fırladım ve salona doğru geçtim bizimkiler tam kadro kahvaltı masasındaydılar.Ama nasıl ya?

" Annee? "

" Kızım otursana sofraya "

" Ama nasıl ya siz? Siz..."

" Az önce geldik bizde kapıyı çaldık ama açmadın daha sonra Allahtan yanımızda anahtar varmışta bizde öyle içeri girdik hadi gel sende kahvaltı yap "

Annemin söylediklerinden sonra derin bir oh çektim.Ali yakalandı diye ödüm kopmuştu ama o yine bi şekilde yakalanmamıştı her seferinde bi şekilde yakalanmaması beni kendine daha da hayran bırakıyodu.

Hemen odama girdim ve aliyi aradım.

" Uyandınmı uykucu? "

" Sen.sen ali yine nasıl becerdin?"

" neyi? "

" Yakalanmamayı?"

" Ben sana asla yakalanmayız diye söz vermiştim hatırladın mı? Bizde sözünden dönmek olmaz güzelim "

" Peki neden beni kaldırmadın?"

" Zil çalınca ben hemen yataktan kalkıp hazırlandım sende uyanmadın bende uyandırmaya kıyamadım sonra annenler içeri girdi bende kapının arkasına saklandım daha sonra onlar salona geçince bende ses çıkarmadan hemen kapıyı açıp tüydüm "

" Yani her seferinde nasıl başarıyosun hayran kalıyorum doğrusu"

"Bende olsam benim gibi adama hayran kalırdım sıkıntı yapma o konuda yanlız değilsin"

" Alinin egosu aliyi terk edermisin lütfen ben onu görmek istiyorumda "

" Kendisi şu an meşgul artık egosuyla idare edeceksiniz"

Yine içerden annemin sesini duymamla aliye veda ederek telefonu kapattım.

Banyoya gidip günlük rutin işlerimi yaptıktan sonra okul formalarımı giydim ve kahvaltı yapıp evden çıktım.

Okula geldiğimde buseyle gözdede bahçedelerdi ve sanırım yine kavga ediyolardı.off nasıl başa çıkıcam ben şimdi bunlarla.Yavaşça yanlarına yaklaştım ve selam verdim ama onlar kavgalarından beni bile görmüyolardı.

" Gözde bak yine beni deli etmeye başlıyosun kızım sen!"

" Allah aşkına bi deli olsana ya ben senin deli hallerine bayılıyorumda"

" Bence sen benim deli tarafımı görmek istemezsin"

" Göster bakalım nasılmış o deli tarafın?"

" Yeterrrr! Yeter ya bıktım sizdende kavgalarınızdanda neden bi türlü anlaşamıyosunuzki siz nedir sizin karın ağrınız böyle? Ben simdi gidiyorum ve sizde barışmadan yanıma gelmiyosunuz ona göre!"

Sinirle yere düşen çantamı aldım ve hızlı hızlı sınıfa doğru ilerlemeye başladım.

Gerçekten ikiside beni deli ediyolardı aynı küçük çocuklar gibi kavga edip duruyolardı ve bu da artık benim sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

Okula erken geldiğim için sınıfta bi kaç kişi vardı bende fırsattan istifade diyerek en arka sıraya oturdum ve kafamı sıraya gömdüm.Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı kafamı kaldırdığımda buseyle gözde kol kola girmiş sırıtarak bana doğru geliyolardı.Zaten bunlar hep böyleydi ölesiye kavga ederlerdi ama yine de her kavgadan sonra barışırlardı.ikiside önümdeki boş sıraya yüzleri beni görecek konumda ters bi şekilde oturdular.

" Özür dileriz sevda valla bak bi daha kavga etmicez"dedi buse.

" Evet evet her ne kadar zor olsada kavga etmemeye çalışıcaz"diyerek ekledi gözde.

Bu hallerine göz devirdim ve ikisinin kafasına yavaşça vurarak onlara sarıldım.

"Zaten artık benim korkumdan kavga edemezsiniz "

Diyince ikiside gülerek kafalarını olumlu anlamda salladılar.

Okul çıkışı kızlarla bizim okulun biraz aşağısındaki sahile gidip köfte ekmek yemeye karar verdik.

Köfte ekmeklerimizi sahile karşı yerken bir anda busenin telefonu çaldı.Telefonu " Efendim aşkım" diyerek açtığı için umut olduğunu anlamıştık.buse bi süre umutu dinledikten sonra masadan kalktı ve bizim biraz önümüze geçerek telefonla konuşmaya devam etti.

Konuşması bittiğinde buse yüzü kireç gibi kesilmiş bir şekilde masaya geldi.Ona ne olduğunu sorduğumda hayatımın şu andan itibaren mahvolduğunu anlamamı sağlayan o cümleyi söyledi;

" Semih hapishaneden kaçmış!"

KARMASIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin