KARMASIK

Görücü!

Neden her mutlu sonun bir üzücü tarafı olmak zorunda ne yani biz de mutlu olamazmıyız? Buna hakkımız yok mu? Bu hayat sadece kötü insanların yüzüne mi gülüyor ya da iyi kalpli insanlardan sevgisini mi esirgiyor?

Günlerden 14 Şubat şansa bak tamda sevgililer günü Aliyle herşey yolunda gidiyor ve ben onunlayken o kadar mutluyum ki tamam diyorum bir daha bu mutluluk asla sona ermeyecek ama birde öğreniyorum ki bizim akrabalarımızdan bir aile bu akşam beni kendi oğullarına istemeye geliyorlar ve ne hikmetse babam da benim kızım daha okuyacak daha evlenmeye hazır değil demezken benim o çok sevgili görücülerimi sadece çok iyi bir aile oldukları için reddetmiyor.Ben bu şansın içine sıçmayayımda ne yapayım?

Kafamda milyon tane düşünceyle odamda yatağımın üstünde tırnaklarımı yiyodum zaten ne zaman sinirli ya da endişeli olsam devamlı tırnaklarımı yerdim.Artık tırnaklarımı kanatana kadar ısırıyordum belkide içimdeki öfkeyi sadece bu şekilde atabiliyordum.

Ya ben aliye ne derdim tamda ona sevgililer günü hediyesi çok şık bir saat almıştım ve altındada ikimizin isimleri yazıyodu bugün buluşacaktık zorda olsa kendime ali tarafından hediye aldırtmayı başarmıştım çünkü o böyle özel günlerden pek hoşlanmazmış ve ona böyle şeyler çok malca gelirmiş bende çok sevmezdim ama sonuçta benim bir sevgilim vardı ve bu sevgililer gününde sevgilimden hediye almasamda olmazdı zaten ona biraz trip attıktan sonra o da daha fazla dayanamamış kabul etmişti yani zorla kendime hediye aldırtmıştım.Bugünde onunla buluşacaktık herşey çok güzel gidiyodu taki bu sabah kahvaltı masasında babamın bana görücü geldiğini söylemesine dek..

Bana akşam için hazırlanmamı ve görücü geleceğini gayet rahat bir sekilde hiç içi sızlamadan söylemişti bunları.Nasıl olurdu ya? Benim babam asla yapmaz dediğim şeyi nasıl yapardı tam ta eğitimimin en önemli yerinde bu lanet olasıca görücülerde nerden çıkmıştı böyle?

Babama evlenmek istemediğimi söylediğim içinde sırf ona karşı geldiğim için bana tokat atmıştı bana ya bana kendi öz kızına !

Tabikide şimdiye kadar babamdan birçok kez dayak yemiştim ama bu seferki attığı tokat sadece canımı yaktığı için değil bir görücü yüzünden olduğu için çok zoruma gitmişti.Anneme döndüğümde o da babama karşı gelemeyeceğini bildiği için susmuştu ne yani herşey bu kadar mıydı?

Ali yine haklı çıkmıştı benimle bir an önce evlenmek istediğini söylediginde ne kadar da ciddiydi bunu söylerken ama ben aptal gibi daha çok erken olduğunu söylemiştim ve sevdiğim adamı reddetmiştim peki şimdi ne oluyordu? Sevdiğim adam yerine hiç tanımadığım bir adam beni bu akşam istemeye geliyodu ne boktan şeydi bu böyle!

Acaba Aliye söylesemiydim? Ama benim tanıdığım Ali bu haberi duyar duymaz hemen gelip bu evi basardı.Bu da benim için çok kötü olurdu Kendimi resmen kapana kısılmış gibi hissediyordum hiç bir çıkışı yoktu sanki bu kapanın .elimden beklemekten başka birşey gelmiyordu Allahım ne yapacaktım ben böyle?

Aklıma buseyi aramak geldi ve içinde bulunduğum kendi odamın kapısını kilitledim.Telefonu elime aldım ellerim tir tir titriyordu hemen aradım buseyi.

" Efendim canım "

" b-buse ! 

" Ne oldu sevda sesin kötü geliyor?"

" Buse ç-çok kötü bişey oldu "

Dememle gözümden yaşların akması bir oldu damlalar kurtulmak istiyorlarmış gibi bir bir akıyolardı daha fazla dayanamadım ve bende hıçkırarak ağlamaya başladım. Telefonun diğer ucundaki buse de iyice telaşlanmıştı

" Sevda kızım ne oldu anlatsana niye ağlıyosun.yanına gelmemi istermisin?"

Zar zor yutkundum ve gözyaşlarımı ellerimin tersiyle sildim ve burnumu çektim.