Özgür diye seslenip onu yanıma çağıracaktım ki birden orada oturan kişinin Özgür olmadığını fark ettim. Bir anda korkuya kapılıp bağırmaya başladım. Bana dönünce onun aslında Ömer olduğunu fark ettim. Müzik dinliyordu ve sanırım bu yüzden kalktığımı fark etmemişti ama çığık atmaya başlayınca bir anda yerinden sıçramış ve o da bana doğru dönmüştü. Bir an yalnızca birbirimize baktık.
Çocukluğum geldi aklıma bir zamanlar Özgür'le çok yakın arkadaş olmadan önce Ömer’le çok iyi anlaşırdım bir de Buse'yle, o da bana benzerdi. Fakat sonra bir gün okuldan gitmesi gerekmişti sebebini bize hiç açıklamadılar ama onu o günden sonra bir daha hiç görmedim. Buse gittikten sonra Ömer’le daha da yakınlaşmıştık çünkü başka kimsemiz yoktu. Sonra bize Özgür de katıldı. Özgür Ömer’e göre daha hareketli biraz da yaramaz bir çocuktu. Ömerse sakin ve resim yapmayı severdi o zamanlar.
Birlikte sıkıldıkça sürekli kalemlerimizi alır hemen ormanda kendimize bir yer bulur ve resim yapmaya başlardık. Özgür geldikten sonra ormanı daha çok keşfetmeye başladık ve bu benim çok hoşuma gitse de Ömer yorulduğunu ve bu kadar çok gezmeyi sevmediğini söylerdi. Ama aslında gezmeyi çok severdi.
Zamanla benim Özgür'le aram çok iyi olurken Ömer’le Özgür hiç anlaşamaz hale geldiler. Zaten sonrasında ip gibi inceldiği yerden bizim de Ömer’le ilişkimiz koptu. Başta kendimi suçlu hissetmiştim ama Ömerdeki değişmi gördükçe kendimi suçlu hissetmez oldum. Bu olayların üzerinden 3 sene geçmiş olduğu için bana artık Ömer yabancı biri gibi geliyordu. Sanki eskiden hiç o kadar yakın arkadaş olmamıştık.
Ama o anda bana bakışı .... Bana eski günleri hatırlatmıştı. Sonra yanıma gelmiş olduğunu fark ettim ve
"Bana bak burayı başka kimlere söyledin. Nasıl keşfettin bilmiyorum ama burası benim için çok özel bu hale gelmesi için çok uğraştım ve neden okuldan bu kadar uzaklaştın onu da anlamış değilim. "
"Burayı kimseye söylemedim ve burayı keşfedeli de çok uzun zaman oldu. Canım sıkıldığında veya moralim bozulduğunda buraya kadar koşar bazen aşağıda göle girer yüzer ve eşyalarımı burada bırakırdım.Burası bana ev gibi gelirdi. Senin için ne kadar özelse benim için de öyle. Zaten buradan bahsedebilecek kadar yakın olduğum biri de yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoksa Rüya Mı?
Roman d'amourHep aynı rüyayı görüyorum. Suya düşen altın bir para Ardından hiç durmayan sinsice atılan kahkahalar ve onun yüzü... Aynadaki yansıma bana çok tanıdık geliyordu ama bir türlü çıkaramıyordum Kimseye de anlatamıyordum en yakın arkadaşıma dahi. Zate...