Gecenin Sırrı -Alsel -

■■ İlk ve Sonsuz Kez ■■

Selin'in kıyafeti MM. Vote ve Yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar. Sizi seviyorum..

Sabah alarm sayesinde kalktığımda ilk defa bu kadar mutlu uyanıyordum. Ali ile barışmamın ardından tam 1 hafta geçmişti. Bugün hangi üniversiteye gideceğimizi araştırmak için kızlarla biraz gezeceğiz. Son 4 gündür acayip derecede ders çalışıyorum. YGS sınavına 36 günden az kaldı. Belli bir tempoda çalıştığım dersleri şimdi 3 katına çıkardım. Yani günde ortalama 3 saat çalışırdım, şimdi 9 saat oldu. Ben evden dahi zar zor çıkabildiğim bu haftanın her saati için mavi güller kapıma geldi, tabiki Ali'dendi. Bende kendimden ödüm vermeyerek ona kendi hazırladığım keklerden yolladım.

Rutin işlerimi halletikten sonra hazırlanmaya koyuldum.
Giyinme odama geldiğimde telefonumdan güzel bir şarkı açıp kıvırtmaya başladım. Hem kıvırtıyordum hemde üstüme giyinecek uygun bir kombin yapıyordum.
Sade bir şekilde giyindikten sonra makyajımı yapıp saçımı kıpkıvırcık yaptım. Bana bu modelin çok yakıştığını düşünürüm hep. Ama uzun sürdüğü için pek yapmam. Ayakkabılarımı giyip çantamıda omzuma attıktan sonra aşağıda beni bekleyen kızların yanına gittim. Selamlaştıktan sonra annem ile babamı öpüp, yola çıktık hep birlikte.

Ünivesiteleri tek tek gezerken en az 4 saat olmuştu. Sonunda benim girmek istediğim üniversiteye gelince tüm dikkatimi topladım. İçeri girdikten etrafıma bakınmaktan önümü görmüyordum. Yürürken birine çarpıp neredeyse yere yapışacaktım ki dengemi zor kurdum. Karşımdakine baktığımda kız olduğunu gördüm, neden bu kadar yalpalandığıma şaşırmak gerek. Kaşlarımı çatıp kıza döndüğümde saçını garip bir şekilde arkaya attığını gördüm.
"Özür dilerim." Dedi yumuşak ses tonu ile.
Gözleri yeşil ve büyüktü. Dudakları ise kurumuş gibi dursada dolgunluğunu koruyordu. Saçları uzun, benimkilerden bir kaç ton açıktı. Sinirimi bir kenara bırakıp özürünü kabul ettim. Elini bana uzattığında bende elini sıktım.
"Ben Selin, Selin YILMAZ." Dediğimde gülümsedi .
"Bende Tuğçe, Tuğce YURDAM." dedi kız, yani Tuğçe. Sevimli birisine benziyordu.
"Burada mı okuyorsun?" Ben Tuğçe ile konuşurken kızlar başka yere bakıyordu.
"Hayır ben Lise son sınıfımda, anestezi uzmanlığı okumak için en iyi üniversiteyi arıyorum." Diye cevap verdiğimde büyük olan gözleri dahada çok büyüdü.
"O-ha! Şimdiden arkadaş bulduk desene. Benimde durumum seninki gibi." Dediğinde samimi bir gülüş taktım yüzüme.
" O zaman sende bize katıl."
"Ama benim bir arkadaşım daha var, o da gelse sorun olur mu sizin için? " kısa bir süre düşündükten sonra kafamı ' Hayır ' anlamında iki yana salladım. Tuğçe arkasını dönüp bir kızı eliyle çağırdı. Kız sallana sallana yürüyerek bize yaklaştı. Şimdiden sevmemiştim onu.
"Selam tatlım." Dedi kız. Tuğçe bizi tanıştırdıktan sonra kızın adının Alev olduğunu öğrendim. Siyah saçlı, mavi gözlüydü. Güzel biriydi. Bir his bu kızın sorun çıkartacağını söylesede şimdilik iç sesimi dinlememeye karar verdim.

Çünkü hainin tekisin, sonra sorun çıkartınca uyarmadı deme.

Alınma içses, elbette seni dinleyeceğim ama şuan değil.

Tüm üniversiteyi gezdikten sonra kızlar grubu olarak bir cafede oturmaya başladık. Nazlı, ben ve Tuğçe kahve söyledik. Melisa, Başak ve Alev birşey içmedi. Koyu sohbete daldıktan sonra karşıdan bize doğru gelen erkeklere gözümüz çarpınca, onların Ali, Tuna, Burak, Savaş olduğunu anladık.
Ben kalkıp Ali'ye sarıldığımda ilk önce kokusunu çektim sonra da sakallarına bir öpücük kondurdum.
Ali'ler içinde yer ayarladıktan sonra Tuğçe ve Alev'le tanıştırdık onları. Alev -yine benim şansıma- Ali'de takılı kaldı. Tokalaşmak için kaldırılan eli tuttuğunda bırakmadı mesela. Sonrasında Ali sert bir şekilde çekince bozuldu. Benim karnım aç olduğu için cafede çok güzel görünen sandviçlerden herkese aldım. Yemekler yendikten sonra koyu bir sohbet ortaya çıktı.
"Hepinizin sevgilisi var mı?" Diye sordu Alev. Ali'ye itafen sorduğunu tahmin ediyordum. Oysaki önünde öpmüştüm Ali'yi.
"Neden merak ettin, tatlım?" Diye sorusuna soru ile cevap verdim.
"Hiç, benim sevgilim yokta. Merak ettim yani. "
"Hepimizin sevgilisi var, tabi Tuğçe' yi bilemem. " dedi Nazlı. 
"Yok yok benimde var, adı Emre" Tuğçe'nin cevabı ile Alev'in yüzü düştü. Sap kalan oydu. "Benim sevgilimin gözleri renkli, saçları ise kumral olsun.
Kendim için istiyorsam neyim bak hepsi çocuklarım için." Dedi Alev gülerken. Tarif ettiği kişi Ali idi, sinirlerimin çıkmasına ramak kalmıştı.
"Yanlız tatlım tarif ettiğin kişiler dünyada az bir oranda bulunuyor ve çoğunun sahibi var. Bence sen başka taraflara yönel," İlk söylediklerimi seslice söyledikten sonra son kelimemi sadece benim ve Ali'nin duyabileceği şekilde söyledim. "..Lezbiyenlere.." Ali bunu üzerine hem garip bir bakış atıp hemde bıyık altından güldü.
"Eee şimdi ne yapacağız?" Diye sordu Tuna.
"Biz akşama kızlarla takılacağız beyler, isterseniz sizde gelin." Dedi Melisa. Herkes kafa sallayarak onay verdi. Daha sonra Ali kulağıma yaklaşıp birşeyler fısıldadı,
"Seninle daha çok vakit geçireceksem eğer, tabiki gelirim." Söyledikleri üzerine yanağına öpücük kondurdum.