"..Her zaman gözündeki yaşları sileceğime, sonsuza dek söz veriyorum Selin Mertoğlu." Dedi Ali Mertoğlu.
Selin sevgili kocasının gözlerinin için bakarken bir kez daha kararını onaylıyordu. Çiftimiz, Üniversiteyi bitirdikleri ilk anda evlenmeye karar vermişlerdi.
Ali çok romantik bir şekilde evlenme teklifi etmişti.
Selin'de sesini son seviyeye kadar kullanıp 'Evet' diye bağırmıştı.
Artık Selin'in sevgilisi veya müstakbel eşi değildi. Şuan, Ali Selin'in kocası oluyordu.
Kahvenin en güzel tonlarında ki gözleri ile Ali'ye bakmaya devam etti.
"Seninle mavi gözlerin soluncaya , en küçük hücremde bile senin bana ait olmadığını hissedene, omzunda ki yerim çürüyünceye kadar hep seninle olacağım. Ve ben biliyorum ki, bunların hiç biri olmayacak Mertoğlu." Dedi Selin. Ali'nin gözleri dolmuştu. Gözleri Selin'in üzerindeyken sakallarına doğru bir gözyaşı düştü.
'Ruhumu bedenimden anında çıkarabilecek kadın, o naciz varlığı onarmayı seçiyor.' Diye düşündü Ali. Selin narin parmaklarını Ali'nin yanağına değdirdi. Göz yaşının tam bittiği yere bir öpücük kondurdu.
Seni Seviyorum, Dedi Ali.
Seni Seviyorum, Diye üsteledi Selin.
Etrafta bulunan kişiler onları hayranlıkla izliyor, adeta düş diyarında bulunuyorlarmış gibi hareket ediyorlardı.
Nikah Memuru ise yüzünde ki tüm kırışıklıkları çıkarabilecek derecede gülümsüyordu.
Bu iki aşığın hikayesini ele alan yazar ise, bulutdu.
Kimi zaman onlarla ağlamış, kimi zaman korkmuş ama,
çoğunlukla gülümsemişti. Umudu hep vardı. Olmalıydı.Ali ve Selin masalarında otururken, mutluluklar dileyen ziyaretçilere heyecanlı bir şekilde teşekkür ediyorlardı.
Geleceklerini tahmin ediyorlardı ama ikiside birbirinden çok meraklıydı. Elleri ayaklarına dolanmıştı.
"Ali?" Dedi Selin,
"Efendim bitanem?" Diye cevap verdi Ali.
"Pastayı yememişsin?" Dedi. Ali pastaya baktı. Daha sonra niye pastayı yemediğini hatırladı. Gülümsedi.
"Bebeğim sen pasta seversin diye sana bıraktım."
Selin'in beklediği cevap bu değildi. Hem gülümsedi hemde şaşırdı. Selin ilk önce kınalı eline baktı,
sonrasında ise çatalı alıp pastaya batırdı. Yavaşça çektiğinde, çatalda duran pastayı kocasına uzattı.
"Yemeden olmaz." Dedi. Ali ise kibarca kabul etti.
Gözlerinin kenarında gülümsediğine dair izler belirdiğinde, pastayı çiğnemeye başladı. İkiside birbirine gülümsediği anda bir şarkı çalmaya başladı. Çiftimiz hem utanmış hemde sevinçle dolmuşlardı.
Ali ayağa kalkıp sandalyesini ittirdi. Daha sonra Selin'in elinden tutarak onu dansa davet etti. Prensesler gibi görünen kız ise gökyüzü gözlü çocuğun teklifini düşünmeden kabul etti.
Dans edecekleri bölgeye geldiklerinde Selin ellerinin birini Ali'nin eline kenetledi. Diğeri ise omuzunda idi.
Ali'nin tek eli Selin'e ait, diğeri ise karısının belindeydi.
Usulca dans etmeye başladılar.
"Zaman çabuk geçti değil mi?" Diye sordu Selin.
"Bu şarkıyla dans ettiğimiz ilk günü hatırlıyorum." Dedi Ali. Sonrasında aynı anda şarkının ismini söylediler.
"Sana Aşık Yanlız Ben.."
İlk dans ettikleri şarkıydı. İkiside o anı ezbere biliyorlardı.
*Ad Astra Per Aspera*, Hayatlarının felsefesini hep gerçekleştirmek istemişlerdi. Ve sonunda;
Nice Batireler Atlatıp Yıldızlara Ulaşmışlardı.Dans ederken gözlerini birbirlerinden hiç ayırmamaya devam ediyorlardı.
"Sabahları kalkmamı sağlayan tek kişisin sen." Dedi Ali.
Selin ise, Ali'nin en çok sevdiği o gülümsemeyi yüzüne takmıştı bile.
"Bundan sonrasındaysa, sabahları kalktığında göreceğin ilk kişi olacağım." Diye cevap verdi Selin.
Ali yere eğilip gülümsedi. Tam o sırada Selin Ali'nin saçlarını kokladı. Buna hasretti.
Şarkı bittiğinde Mertoğlu çifti farketmemişti bile.
Çünkü Ali Selin'in, Selin ise Ali'nin kulağına şarkıyı fısıldıyordu.
Etraftaki kişilerin alkış seslerinden, kendi sesini bile duyamayan Ali geri çekildiğinde, Selin gülümsüyordu.
Kibarca selam verip yerlerine oturdular.
Mutluluklarını gizlemeyi hiç başaramıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Sırrı -Alsel -
ФанфикKoca Gözlü bir kız Gökyüzü Gözlü bir erkek. İki piskopat birbirlerine aşık olursa ne olur? Bir Gecede neler yaşanabilir ? Bir gece neler saklayabilir ? GECENİN SIRRI ...