"Anne benim içim endişelenme, ben iyiyim. Gerçekten çok mutluyum lütfen gözün arkamda kalmasın." dedi Kaan ellerini tuttuğu orta yaşlı kadının.
"Tamam oğlum sen öyle diyorsan" dedi orta yaşlı kadın ve oğlunun ellerinden ellerini çekerek mutfağa gidip yaptığı börek ve sarmalarla dolu olan poşeti getirdi. "Al bunları evde yersiniz Sinan'la" diyerek de ekledi.
"Anne ne gereği vardı şimdi biz hallediyoruz, neyse madem yapmışsın ellerine sağlık canım annem" dedi Kaan annesinin yanaklarından öperek, ardından "Ben artık gideyim" diyerek eline aldığı poşetle evin çıkış kapısına doğru yöneldi. Tam çıkacağı sırada ise arkasına baktı ve annesinin bir damla akıttığı yaşla karşılaştı gözlerinden.
"Ne olur, ne olur ağlama annem ben iyi olacağım bak göreceksin, senin hep küçük ama yıllara direnemeyip büyüyen oğlun olacağım, tamam mı?" dedi Kaan annesine sarılmış bir şekilde, nitekim kendisinin de gözleri dolmuştu fakat elleriyle annesinin omzunun üstüne koyduğu başı sayesinde görmeden sildi gözlerini.
Ardından Kaan bir hışımla çıktı evden arkasına bile bakmadan, arkasından el sallayan kadını görmeden, ona dikkat et dediğini duymadan. Hızlıca yürüdü uzaklaşmak istedi, ağlamayacaktı bugün ağlamayacaktı sadece eğlenecekti evet bugün 14 Şubat'tı ve sevgilisiyle güzel bir gün geçirecekti.
"Taksi" diyerek elini havaya kaldırdı Kaan yolda bir süre yürüyüp sakinleşince. Taksici onu görünce yavaşladı ve tam şu an beklediği kaldırımın önünde durdu, müşterisinin binmesini bekledi. Akabinde taksici sormuştu Kaan'a nereye gideceğini.
"Marmara Forum Alışveriş Merkezine" dedi Kaan taksiciye. Taksici ise kafasıyla onaylayıp ilerlerdi dar sokaklardan, caddelere çıkana kadar.
O sırada Kaan telefonuyla ilgilendi, daha doğrusu mesajlaştı Sinan'la.
+++
"Neredesin daha çıkmadın mı annenden?"
"Hayır biraz sonra çıkacağım ne oldu?"
"Hiç sadece çok özledim"
"Daha iki veya üç saat önce beraberdik Sinan."
"Oha demek o kadar çok zaman geçmiş ha!" diyerek birde gülücük atmıştı sevgilisine.
Kaan'da aynı şekilde takside gülmüştü, taksiciyle dikiz aynasında gözleri buluşuncaysa, hemen toparladı kendini ve gözlerini tekrar elindeki telefonun ekranına indirdi.
"Ya mal mısın güldürme beni"
"Valla malım lan, oğlum mal ettin beni"
"Ya sen niye böylesin"
"Nasılım"
"DELİ! Fakat aşkından" diyerek gülücük gönderdi Kaan, sevgilisine.
"Tabi amına koyayım deliyim lan ben, hadi çabuk gel bu delinin sana ihtiyacı var!"
"Tamam birazdan çıkacağım dedim sana, neyse hadi sonra konuşuruz."
"Tamam bakalım, öpüyorum her yerinden."
"Hahahah salak, bende öpüyorum 'yanaklarından' " diyerek mesajlaşmalarını sonlandırmışlardı.
+++
Mesajlaşmalarını bitirdikten yarım saat sonra taksici "Marmara Foruma geldik efendim" demişti.
Kaan taksicinin cümlesinden sonra üstünü başını düzeltti ve taksiciye para verip indi arabadan. Sinan'a yalan söylemişti çünkü ona hediye alacağını belli etmek istemediği için, gerçi ne alacağını da bilmiyordu ya neyse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIMDAKİ CENNET
Novela JuvenilSen zamansızdın sevgilim, zamansız acıların kurbanı. Sen kaderin kara kaplı defterinde ilk sayfaydın, ilk yaralı. Sen hayata göğüs gerecek kadar büyük, fakat küçük bir çocuk kadarda kırılgandın. Sen kimsenin sahip olamayacağı kadar eşsiz ama...