15-Beyaz Gül Masumiyet Demektir.

3.8K 152 94
                                    

"Seni çok seviyorum Rüzgar, bundan sonra tanrı şahidim olsun ki 'sen benimsin' " dedi nefes nefese kalan genç, boynunu öpücüklere boğduğu gence.

Rüzgar ise bir şey demedi, diyemedi çünkü zaten apaçık ortadaydı her şey. Bir şey demesine gerek yoktu yani sadece sessizlik ve beraber zevkten inlemeleri çok şey anlatıyordu aslında.

Ve sonunda evren tam anlamıyla ikisi içinde şimdi, bu gece bir anlam bulmuştu...

Ardından Rüzgar kalktı minderden üstündeki genç adamı ittirirken. Sonra elinden tuttu minderden düşen genç adamın ve kaldırdı tüm kuvvetiyle. Akabinde hemen geniş olan yatağa fırlattı Rüzgar, Borayı sert ama bir o kadarda yavaş hareketle. Yatağa fırlattığı gencin ağırca üzerine doğru emekledi Rüzgar ve sonunda ulaştı aşkına ve onu altına almayı başardı. Ardından tam dudağına yapışacaktı ki genç adamın kulağına bir şey fısıldaması gerektiğini anladı.

"Bundan sonra tanrı şahidim olsun ki 'sende benimsin' " dedi ve fısıldadığı kulağın memesini yaladıktan sonra dudaklarına geçebildi Bora'nın.

Bora ise şaşkın bakışlarla üstündeki delikanlıya bakıyordu en az kendisi kadar ateşli olana, alevine...

O kadar tutkulu öpüşüyorlardı ki sanki dünyada sadece onlar varmış gibi kimse umurlarında olmadan o ve o yalnız ikisi...

Bora üstündeki gencin yüzüne iki elinide koydu ve gözlerinin içine bir süre baktı nitekim Rüzgar'da öyle, sanki dudakları öpüşmeyi bitirmiş şimdide gözleri öpüşüyordu.

"Sen beni ne ara bu kadar çok sevdin?" dedi hala elleri üstündeki yüzde olan genç adam.

"Ben seni hep sevdim be adam!" diye yanıtladı Rüzgar, gerçektende tanıştığı zamandan beri sevdiği adamı.

"Sen ne zaman böyle oldun peki, ne zaman bir erkeğe aşık olacak kadar büyüdün?" dedi tekrardan Bora.

"Ben her zaman büyüktüm be adam. Ben hem bir erkeğe aşık olacak kadar büyüktüm, hem de kendimi bu dünyaya yedirmeyecek kadar.

"O zaman sen aşkların en güzeli, benimsin ebediyen. Hep sarılmak isteyeceğim, hep seninle uyumak isteyeceğim ve asla uyanmamak isteyeceğim tek bedensin artık bana. Her şeyin baharı güzeldir derler, ama sen benim aşkımın yazı, kışı, ilkbaharı ve sonbaharısın artık. Her mevsim benimle üşüyen, benimle yanan, benimle solan, benimle açan ebedi ruhumsun; bedenimden hiç ayrılmayan." dedi Bora uzun uzun, yanına yatırdığı sevdasının yüzüne, gözüne, dudağına ve yüreğine.

Rüzgar'ın şaşkınlıktan artık ağzı açık kaldı ve yarım dakika kadar bir süre ağzını kapayamadı. Çünkü karşısındaki adamın bu yüzünü ilk defa görüyordu, çünkü Bora'yı bu zamana kadar yaptığı analizlerden yola çıkarak hep düz, umursamaz ve hiç bir şeyi kafaya takmayan biri sanıyordu ama aşık olduğu adam hiçte sandığı kadar boş biri değildi.

***

"Sevgilim"

"Bir tanem"

"Aşkım"

"Hayatım"

"Sinan"

"Kaan"

Her sabah bunu yapmaya bayılıyordu ikisi de. Her sabah amaçsız bir şekilde, hiç usanmadan güzel kelimelerle açmış oluyorlardı gözlerini, birbirlerinin aşkıyla... Fakat bugün Sinan çok erken uyanmıştı -ki saatte aslında şuan için hala sabahtı.

KARANLIĞIMDAKİ CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin