Selin-
Bunu neden yaptığımı bende bilmiyorum ama yaptım.
Savaş beni arayıp Nazlı ile Ali'nin buluşacağını söylemişti. Direk evden çıkıp buraya geldim...
O an daha mantıklı bir çözüm gelmemişti aklıma.
Ali'nin bana bakışları kalbime bir ok gibi saplanırken daha fazla dayanamadığım için gözlerimi yere indirdim.
O sessizce arabasına binip geriye doğru hızlı bir çıkış yaparken ben gözlerimi kapatıp sadece uzaklaşan sesi dinledim...
Nazlı bana neler olduğunu asla öğrenmemeliydi...
Ali aldattığımı söyleyecekti, en iyisi benden duymasıydı.Sızlayan kolumu tutarak yandaki kaldırıma oturduğumda Nazlı'da yavaş adımlarla yanıma oturdu.
'' Neden yalan söyledin Selin?''
'' Nazlı yalan söylemiyorum...''
''Yalan söylüyorsun Selin. Sen asla Ali'ye ihanet etmezsin''
''Ettim işte Nazlı. Yaptım'' yutkunarak bu sözleri söylerken ben bile kendi söylediklerime inanmıyordum. Nazlı'dan inanmasını beklemem aptallıktı.
'' Soru sormayacağım diyorum. Sen nasıl iyi olacaksan her şey öyle olsun istiyorum ama yeter Selin! Kimi korumaya çalışıyorsun? Koruduğun adama dönde bir bak! Onun umrunda bile değilsin! O senin canını bu kadar yakarken sırf ona hesap sormayım diye niye kendin üstleniyorsun bütün suçu!''
''Nazlı... Utandığım için söyleyemedim sana ! Anla ne olur... Bi gece çok sarhoştum tamam mı? Gittim başka bir adamla birlikte oldum! Alide bunu öğrendiği için beni terk edip gitti! Anladın mı? Yeter artık ya yeter ne olur yeter !''
Daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladığımda , Nazlı'nın en büyük zaafı olan beni öylece sarmıştı kollarıyla.
Ben ne kadar ağlarsam o hep daha çok ağlıyordu.
İki kız kardeş bedenini oturdukları yerden kaldırırken birbirlerine daha çok sokulup ayrıldık ordan...***
1 Hafta sonra-Sabah Nazlı'nın tiz sesiyle gözlerimi açarken endişe dolu bakışlarıyla karşılaştım.
''Ne oldu Nazlı ?''
''Annem! Selin annem dönüyormuş!''
'' Tamam dönsün Nazlı ne yapayım?''
'' Kızım senin durumunu bilmiyor bak bilirse eğer hele birde içki içtiğini duyarsa varya yapacaklarını düşünemiyorum.''
''Öğrenmez Nazlı tamam ya ''
'' Alçın çıktı ama kolun daha tam iyileşmedi ki ! Bak bacağındaki yaran da duruyor daha ! Ay ne diyeceğiz? Ne yapacağız?''
''Nazlı bi sakin ol oof . Dünya da yalan mı kalmadı söyleyecek?''
'' Doğru da ne bileyim işte birden arayınca panik yaptım''
'' Gidiyim Selin'in uykusunun içine edeyim dedin öyle mi?''
Gülerek yanıma yaklaşıp saçlarımdan öptü.
''İyi oldu boşver. Okula geç kalmamış olursun''
Hah! Doğru ya bugün okula dönüyordum. Yataktan kalktıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp hazırlanmaya başladım.
İki hafta önce nerdeyse ölümden dönmüştüm...
Ama Ali'yi Nazlı ile olan gece haricinde hiç görmedim.
Belki diyordum ...
İçimde bir yerlerde umut ettiğim bir küçük kıvılcım...
Kalbinde bir yerlerde bana ait ufak bir şey bile yok muydu yani?
Yokmuş... Yoksa insan gözleri önünde ölmek üzere olan birine karşı nasıl bu kadar duyarsız kalabilirdi ki?
Ah Selin! Ne aptalsın ! Kendime bir süre küfür ettikten sonra kendi kendime mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak -Alsel-
FanfictionKendisine hayran ve bi okadar da bencil olan bir adam hayatını tepetaklak eden bir kızı sevebilir mi? Selin ve Ali geçmişten gelen öfkeleriyle birbirlerine ilk gun ki gibi aşık kalabilir mi? Peki ya aşk gerçekten her şeyi affeder mi? Bu hikayenin m...