Selin--Bir süre afalladıktan sonra boğazımı temizleyerek söze girdim.
''Şaka mı bu?''
'' Biliyorum çok şaşkınsın ama gerçek bu. Daha önce beni hiç görmedin mi?''
''Ali babasıyla ilgili bütün anılarını yok etmişti. Şuan ben... Gerçekten çok şaşkınım!'' elimi başıma götürdüm ve kısa bir süre ovaladım.
''Konuşmak istiyorum seninle, mümkün mü?''
''Ali... Ali beni bekliyor!''
''Uyandı mı?'' yüzünde beliren sevinçle birlikte gerilen kaslarım gevşiyor benimde. Başımla onaylıyorum.
'' Sizin haberiniz vardı sanırım''
''Evet... En başından beri, bütün olanlardan''
''Na-nasıl yani?''
'' Uzun hikaye, beni dinleyecek misin?''
''Ali'nin yanına gitmem lazım. '' gitmek için harekete geçtiğimde kolumdan tutup beni kendine çevirdi.
''Beni dinlemek zorundasın küçük hanım.''
''Ya bırak! '' kolumu kurtardıktan sonra tekrar söze girdim.
'' Diyelim ki sen gerçekten Ali'nin babasısın. Nerdeydin bunca zaman? Neden kendini öldü gibi gösterdin? Ali ne kadar acı çekti senin haberin var mı? Peki ya şimdi? Oğlun uyandı diyorum sana ve sen benimle konuşmak istediğini söylüyorsun! Neden onu görmeye gitmiyorsun? Neden madem biliyordun ne halde olduğunu onu görmeye hiç gelmedin?''
'' Selin! Bak tamam haklısın, ama her şeyi anlatacağım. Bana yardım etmen lazım.''
''Beni nasıl buldun, ne istiyorsun bilmiyorum ama ben Ali ile kendime yeni bir hayat kurmanın peşindeyim. Yoruldum artık! Çok yoruldum. İstemiyorum benimle konuşmanı. Eğer Ali'ye acı vereceksen onun hiç çıkma karşısına, defol git! Baba olmayı bile beceremeyen birisi için ayıracak vaktim yok benim!''
Öfkeyle tekrar gitmek istediğim de bu sefer gerçekten durmak zorunda kaldım...
Yutkundum ve olduğum yerde kaldım...'' Peki ya Ali'nin hayatı söz konusuysa? Yine de dinlemeyecek misin?''
Tekrar bu ses beynimde yankı yaptığında gerçekten ürpermiştim.
Daha yeni onun uyandığı haberini almışken, şimdi yine onu kaybetme ihtimali beni mahvetmeye yeterdi.''Ne saçmalıyorsun sen?'' arkamı dönüp ona doğru bir adım attığımda tebessüm ederek baktı yüzüme.
'' Burada konuşmayalım, beni içeri davet etmeyecek misin?''
''Her şey tamamlandıktan sonra oraya sadece Ali ile gireceğim diye söz verdim, burada söyleyin ne söyleyeceksiniz!''
Kafasını geriye doğru atıp söze girdiğinde bende farkında olmadan tuttuğum nefesimi dışarı verdim...
2 Saat Sonra...
Ali-
Tekrar gözlerimi açtığım da karşımda Emre ve Nazlı'yı gördüm. Selin yine yoktu...
Kapının sesi ile başımı hafif yana kaydırdığım da elinde su şişesi ile gelen Savaş'ı gördüm...
Tekrar hayal kırıklığı ile başımı doğrulttuğum da canım acıdığı için küçük bir inilti çıktı ağzımdan.''Ali.. İyi misin?'' Nazlı'nın hemen yanıma koşması ile dudaklarımı kıvırdım... İyiyim gibisinden mimiklerimle onayladığım da oda tekrar Savaş'a döndü.
Elindeki suyu Nazlı'ya verdikten sonra Savaş yanıma yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak -Alsel-
FanficKendisine hayran ve bi okadar da bencil olan bir adam hayatını tepetaklak eden bir kızı sevebilir mi? Selin ve Ali geçmişten gelen öfkeleriyle birbirlerine ilk gun ki gibi aşık kalabilir mi? Peki ya aşk gerçekten her şeyi affeder mi? Bu hikayenin m...