11.bölüm
Ali-
Okadar zaman boyunca neyin intikam yeminini etmiştim ben!
Nasıl bu kadar güçsüz bir durumda bırakabilirdim kendimi?
Onun karşısında nasıl bu kadar aciz durabilirdim?
O gittikten sonra yumruk yaptığım elimi hızla duvara vururken, acıyan tek yer ellerim değildi.
Dudaklarım sızlıyordu, onu öptükten sonra sanki dile gelmişçesine yine onu istiyordu!
Gözlerine baktığımda masum olduğunu düşündüğüm bu kadına neden inanamıyordum?
Hadi o olayda suçu yoktu peki ya o gece beni orda öylece bırakıp gitmesi?!
Kokusunu duymuştum, sonra bir kahkaha sesi...
Başkada bir şey hatırlamıyorum!
Hızla bulunduğum yerden çıkıp Melisa'nın numarasını çeviriyorum.Bahçe'de beni beklediğini söyleyen Melisa'nın yanına hızlı adımlar ile ilerliyorum.
''Konuşmamız lazım''
''Aşkım...Sen iyi misin?''
''E-evet. Sadece bir şey soracağım''
''Bak! Biliyorum daha önce defalarca sordum ama yine sormam lazım. O gece gülerek bi adamla arabaya binen gerçekten Selinmiydi? İyi düşün Melisa. Benzetmiş olabilir misin? Ve ya ne bileyim karanlıktı, emin misin ne olur düşün sonra cevapla''
''Ali. Ben sana söyleyeceğim her şeyi daha önce söyledim zaten. O geceki kız Selindi!''
''Ta-mam'' dedikten sonra daha önce aklıma hiç gelmeyen bir soru sordum.
''Araba... Nasıl bir şeydi?''
''Beyaz bir arabaydı. Senin eski arabanın modelindendi sanırım''
''Silahla vurulmuş birini görüyorsun. Ama karşısan kaçar gibi gülerek giden iki gencin bindiği arabanın plakasını almıyorsun Melisa!''
Sinirle soluduktan sonra kaçırdığı gözlerine bakıyorum.
Önemsemeden yanından ayrılıyorum.Emrenin yanına gidip selamlaştıktan sonra, ağzını açıp dün gece ile bir şeyler soracağını tahmin ediyorum.
''Emre dün gece ile ilgili konuşmak istemiyorum''
''Ali sen madem aşıksın bu kıza ne diye böyle oyunlar oynuyorsun?''
Cevap vermedim. Devam etti..
''Nasıl aptal duruma düştüğünün farkında mısın? Kıza o kadar posta koyduktan sonra çektin kendin öptün lan. Ona karşı zaafının olduğunu biliyor artık. Şimdi ne yapacaksın?''
''Bilmiyorum.''
''Al, belki bunlar yardımcı olur''
Önüme attığı zarfa anlamsız gözlerle bakıyorum.
'Bu ne ?''
''Aç , görürsün''
Zarfı açıp içindeki fotoğrafları çıkardığımda damarlarımın çıktığını hissedebiliyorum.
Emre ile Selin...
Dudak dudağa...
Kanım çekilirken, beynimden ateş çıkıyor gibi hissediyorum!
Aklım bir süre sonra yavaş yavaş yerine gelirken, Selin'in üzerini inceliyorum...
Dün gece... Bu fotoğraflar dün geceye ait...''Emre bu-ne zaman?''
''Montaj!''
''Benim yerime kendini mi yaptın yani ?''
''Bu işte usta tanıdıklarım var Allahtan kolay oldu''
''Kaldır bunları Emre. Oyunu kaybettim, artık bir anlamı yok ''
''Buraya kurallarına göre oynamaya mı geldin ? Sen ne pahasına olursa olsun hesap soracağım demedin mi ? Şimdi nerden çıktı bu aptal kurallar?''
''Emre! Kaldır dedim.Bitti.''
''O kız seni etkisi altına alıyor! Yeniliyorsun her seferinde''
''Sadece bir anlık bir şeydi Emre! Uzatma istersen''
''Ne halin varsa gör! Ama şunu unutma sen ona hep ezileceksin! Senin ona olan zaafın onun hep kazanmasına, senin arkandan gülmesine sebep olacak''
Kalkıp gidecekken sinirle bağırdım!
''Tamam Emre! Yapalım!''
Geriye dönüp, sinsi gülüşünü yüzüne yerleştirirken masadaki fotoğrafları aldı.
''O zaman, başlayalım ''
Eline aldığı telefon ile Tuğçe'yi aradı. Tuğçe ile onların fakultenin önünde buluşmak için sözleştikten sonra ayrıldı. Bende birkaç dakika sonra peşinden gittim.
Oturduğum yerden birkaç metre ilerideki Emre ile Tuğçe'ye baktım.
Önce bir şeyler konuştular . Emre söylemesi gerekenleri söylemiş olmalıydı sanırım.''Tuğçe. Bunları sana Selin'in gerçek yüzünü göstermek için veriyorum. Akşam benimle buluşmak istedi. Zaten bakışlarını hiç beğenmiyordum. Sesini kaydedip sana dinletecektim ama belki canlı görmek istersin diye fotoğraflarını çektirdim. Hiç anlamadığım bir anda öptü beni...''
Daha bir çok şey...
Fotoğrafları yavaşça alıp bakan Tuğçe'ye döndüm yüzümü. Renkten renge girerken, dişlerimi daha çok sıktığımı fark ettim.
Ardından bakışlarım okul kapısından bahçeye doğru çıkan Selin'e kaydı.
Hüzünlü bakışlarının aksine yukarı kıvrılan dudakları beni yine cezbediyordu.
Emre ile Tuğçe'yi gördükten sonra bir süre durdu.Yavaş adımlar ile ilerlerken Tuğçe'de Selin'in geldiğini fark etti ve ona doğru yaklaştı.
Selin daha gözlerini Tuğçe'nin gözlerine dikemeden, yüzünde hissettiği acı ile saçları yana doğru savrulmuştu.
Şaşkınlıkla yüzüne götürdüğü eli titrerken hayal kırıklığı ile Tuğçe'ye baktı.
Tuğçe resimleri Selin'in suratına çarpıp hızla giderken Selin önce resimlere sonra etrafına baktı.Aradığı kişiyi bulmuş olmanın verdiği rahatlama ile, birkaç damla göz yaşı akıttı.
Hiçbir şey hissetmedim...
Onun suratına atılan tokadı, kendi yanağımda hissetmem dışında, hiç bir şey hissetmedim...Bölüm Sonu-
" Kısa bir bölüm ile karsinizdayim ama merak etmeyin telafisi gelecek sizi seviyorumm bol bol vote ve yorum bekliyorum akşama bi güzellik yapabilirim " :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak -Alsel-
FanfictionKendisine hayran ve bi okadar da bencil olan bir adam hayatını tepetaklak eden bir kızı sevebilir mi? Selin ve Ali geçmişten gelen öfkeleriyle birbirlerine ilk gun ki gibi aşık kalabilir mi? Peki ya aşk gerçekten her şeyi affeder mi? Bu hikayenin m...