Ali--
Uyumak ...
Onun kokusunu duymak en son, ardından gözlerin aralandığında ilk onun yüzünü görmek.
Dağılmış saçlarını izlemek, kalp atışlarını göğsümde hissetmek.
Uykulu gözlerinden öperim seni kadın.Bu kadar güzel olma!
Kabus görmeyi diledim uyandıktan sonra onu izlerken.
Bana söylediklerinin hepsi bir kabus olsun. Bunu dileyerek daldım uykuya...
Olur ya dedim! Olur ya hani gerçek değildir diye kapattım gözlerimi...
Yorgun bedenim uyumam için savaş verirken içimdeki öfke beynimi dinç tutuyordu.
Umut ettim.
Ama her şey gerçekti.
Benim sevdiğim kadın bunu yaşamaya mahkum edilmişti.
Ve en acısı da ben onu yalnız bırakmıştım.
Geçmiş yine bir perde gibi önüme sunulurken çaresizce düşünmeye çalıştım.
İçinden çıkılamayacak kadar zor ve karışıktı her şey.
Melisa'nın söyledikleri, o gece yaşananlar, selinin anlattıkları...
Kafayı yememek mümkün değildi.
Hırsla saçlarımı yolduktan sonra , göğsümde yatan selinin başını hafifçe yastığa bırakıp kalktım yanından.Banyoya girip kapıyı kapattıktan sonra aynada bir süre kendimi seyrettim.
Mavi gözlerim alabileceği en koyu hali almıştı.
Bu öfkemin sebebi, asıl sebebi neydi?
Birinin zorla Selin'e dokunması mıydı? Hiç şüphesiz bu bile beni çılgına çevirmeye yetebilirdi. Ama tek sebep bu değildi.
Benim ona inanmayışım, böyle bir nefretle yaşayışım, onu yalnız bırakışım, sevdiğim kadının hayatını karartmam...'' Senin dokunmaya kıyamadığın saçlarını yoldular Ali...''
''Senin öpmeye doyamadığın göz kapaklarım o gece sımsıkı kaldı''...
Anlattıkları beynimde ceyran ederken hırsla yumruğumu sıktım.
Çenemi sıkmaktan kaskatı kesilmiş yüz ifademden tiksindim!
O an kendimden tiksindim..
Daha fazla içimdeki hırsı taşıyamadığım için var gücümle karşımdaki aynaya vurdum.''Allah senin belanı versin'' diye soludum...
Vurmamın şiddetiyle parçalara ayrılan aynaya ikinci kez vurdum. Son üçüncü kez...
Gözyaşlarım da bana eşlik etmeye başladığında bedenim yükümü daha fazla taşıyamadığı için olduğum yere çöktüm.
Ellerimden akan kırmızı sıvı yerleri mahvederken ben umursamadan kendi kanımın içine bıraktım kendimi.
Diğer elimle ağzımı kapatıp ağlamaya başladığımda ruhum bedenimden çekiliyormuş gibi hissettim.
Geçsin istedim.''Allahım ne olur kabus olsun'' ...
''Yalvarırım hiç yaşanmamış olsun''
------Selin-
Derin uykumdan hafif bir irkilme ile uyandığımda duyduğum sesin nerden geldiğini anlamaya çalıştım bir süre.
Ardından ikinci kez şiddetli bir ses duyunca yataktan doğruldum.
Canımın acısıyla hafif bir inilti çıkarıp belimi doğrultmaya çalıştım.
Ani hareketimden dolayı sonrasında yürümekte zorlanmıştım.
Yavaş adımlar ile banyonun kapısına ulaştım.''Alii? '' önce seslenip kontrol etmek istemiştim ama içeriden tiz bir ses dışında bir şey duyulmuyordu.
Başımı biraz daha yaklaştırıp anlamlandıramadığım bu sesin ne olduğunu kavramaya çalışırken Ali'nin hıçkırık sesleri doldurdu kulaklarımı.
Gözlerimi kapattım, içeri giremedim bir süre.
Sonrasında ağlama sesleri daha da yükselince dayanamadım ve araladım kapıyı.
Gördüğüm şey ile gözlerim büyüdü , çığlık atmama engel olamadım.''Hiih! Ali!!''
Canımın yanmasını zerre kadar umursamadan hızla yanına yaklaştım.
Gözlerini indirdiği yerden çekip bana baktı.''Selin'' diye güçsüz bir sesleniş gerçekleştirdi.
Yere çöküp kanayan ellerini ellerim arasına aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak -Alsel-
FanfictionKendisine hayran ve bi okadar da bencil olan bir adam hayatını tepetaklak eden bir kızı sevebilir mi? Selin ve Ali geçmişten gelen öfkeleriyle birbirlerine ilk gun ki gibi aşık kalabilir mi? Peki ya aşk gerçekten her şeyi affeder mi? Bu hikayenin m...