"B-baek s-seni sevi-yorum. Ö-özür dilerim. Söz-ümü tut-amadım. B-eni affet l-lütfen aşkım. B-böyle gitmek istemezdim. L-lütfen ağla-ma. S-eni hep se-seveceğim. S-sonsuza kadar."
3 Saat Önce
Luhan
"Sehun ben... ne diyeceğimi bilmiyorum. Yani sen ve ben... biz... bilmiyorum Sehun emin değilim."
"Luhan ben seni seviyorum. Biliyorum sen de beni seviyorsun. Neden emin değilsin? Seni engelleyen ne Luhan?"
Söyleyemem Sehun. Söyleyemem... Keşke bu mümkün olabilseydi ama senin de hayatını karartamam. Affet lütfen...
"Beni engelleyen bir şey yok Sehun. Hem ben henüz seni yeterince tanımıyorum, hem de..."
"Hem de ne Luhan? Beni sevmediğini mi söyleyeceksin? Benim sana hissettiklerimi bana hissetmediğini mi söyleyeceksin?"
Sehun sinirle saçlarını karıştırdı. Ne kadar üzgün olduğunu gözlerinden anlıyordum. Şu an bana ne kadar kırgın olduğunu da... Ama bunu ona yapamazdım.
Gözlerine bakamıyordum. Sanki baksam her şeyi anlayacak gibiydi. Özür dilerim Sehun.
"Haklısın. Ben seni arkadaş olarak görmeye bile yeni başlamışken bir anda seni sevmemi bekleme benden. Sen de beni henüz tanımıyorsun. Ve ben emin olamıyorum tanısaydın aynı şeyleri hissedebilir miydin?"
Yataktan kalkıp kapıya yöneldim. Biraz daha burada kalırsam dayanamayabilirim. Beni öpmesine neden izin verdim bilmiyorum. Ama kendimi durduramadım.
Kapıyı arkamdan kapatıp sırtımı kapıya verdim. Şu an deli gibi ağlamak istiyordum. Ve en önemlisi Sehun'un yüzüne nasıl bakacağımı dahi bilmiyordum. En iyisi bugün televizyonun karşısında ki koltukta uyumalıydım. Tabi nasıl uyuyacaksam?
Sehun
Luhan odadan çıkınca ben de yatağa tekrar uzandım. Ne yapmam gerekiyor bilmiyordum.
Ne demek seni tanımıyorum?
Ne demek beni tanımıyorsun?
Bana hala güvenmiyordu. Ama anlamıyorum Luhan. Anlamıyorum.
Madem beni sevmiyorsun
Madem bana güvenmiyorsun
O zaman neden seni öpmeme izin verdin Luhan? Bunu bana neden yaptın? En azından beni engelleseydin Luhan. Seni daha kolay unutabilmem için beni engelleseydin...
Ama üzgünüm Luhan.
Artık seni unutamam.
Kokunu doya doya içime çekmeden gülemem.
Dudakların olmadan nefes bile alamam.
Saçların savrulmadan rüzgarı hissedemem.
Gözlerinin sonsuzluğunda kaybolamazsam, kendi sonsuzluğumda hayat bulurum Luhan.
Bilmiyorum ne ara sana tutuldum. Seni tanıyalı daha üç hafta bile olmadı. O kafede karşılaştığımız ilk gün senden delicesine nefret ederken şimdi neden seni bu kadar çok seviyorum? Neden Luhan?
Yazarın ağzından
Kyungsoo büyük bir heyecanla girdi odaya. Odada Sehun ve Luhan hariç herkes vardı. Kyungsoo çok önemli bir mesele olduğunu söyleyip toplanmalarını istemişti.
"Evet Soo anlat bakalım neymiş bu kadar önemli olan?"
"Biliyorum daha yeni bir parti yaptık sayılır fakat iki gün sonra Luhan'ın doğum günü çocuklar."
![](https://img.wattpad.com/cover/59761213-288-k636406.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
APRIL
FanfictionTutunduğum dallar birer birer kırılırken, çaresizce düştüm cehennemine. Keşke biraz daha yaksaydın...