"Junkyeon gardıropta da benim ceketim yok! Lan ben gelirken ceket giymemiştim ki! Nerenden sallıyorsun sen be?"
Taehyung bağıran çocuğa karşılık olarak kıkırdadı. Büyük olanın yatakta uzanan çocuktan haberi yoktu. Bir anda kıkırdama sesi duyunca irkildi.
"HoSEEOAKKKKK"
Hoseok çocuğun ona doğru yaklaşmakta olduğunu gördü. Çocuk kesinlikle sarhoştu. Ona tutkulu bakışlar atıyordu. Çocuğun kendisini taciz edebileceğini düşünüp yüzünü buruşturdu. Yani tamam, o her iki cinsten hoşlanan biriydi ancak Seolhyun'u bir erkekle aldatamazdı. Sevgilisini arada bir aldatıyordu ama bir erkekle onu aldatırsa Seolhyun'a edilecek lafları biliyordu.
'Anlaşılan Hoseok'a yetmemiş.'
'Bu nasıl kız be? Çocuk o kadar bunalmış ki bir erkekle aldatmış onu resmen!'
Hoseok Seolhyun'a laf etmelerine dayanamazdı. Kapıya döndü ve kolu kendine doğru çekti. Ama kapıda herhangi bir hareket olmadı. Birkaç defa daha denedi. Sonuç değişmemişti. Kapı açılmıyordu.
Çocuğun nefesini boynunda hissetti. Sadece nefesi de değil arkasındaki çocuğun elleri Hoseok'un belinde dolanıyordu. Kulaklarında hafif bir ıslaklık hissetmesi son noktaydı. Arkasındakini kolundan tutup duvara yapıştırdı. Çocuğun yüzüne sıkı bir yumruk geçirdi. Sarhoş olan bu sert darbeyle sendelemiş ve kendini yumruklayanın üzerine düşmüştü.
Taehyung'un canı yanıyordu ama bu güzel pozisyonu boşa harcayacak değildi.Hoseok acıyla inleyen çocuğun dudaklarının boynunda dolandığını fark etti. Üzerindeki çocuk sadece boynunu emmekle kalmayıp alt tarafını kendisine bastırıyordu. Bu çocuk gerçekten ısrarcıydı.
Hoseok ne yapacağını bilemeyerek çocuğa kısa bir süreliğine izin verdi. Biri eğer kendisini istiyorsa kendini fazla tutamazdı. Hiçbir zaman iradeli bir insan olamamıştı.
