"Bir daha denesene!"
Jimin sinirle bağırdı. Jungkook ile küçücük banyonun içinde kalmak hayatta en son istediği şey bile değildi.
Öte yandan Jungkook için hava hoştu. Jimin ile banyoda kalmaları sorundu ancak zaten yapacak daha iyi bir şeyi yoktu.
"Açılmıyor işte. Biraz olumlu düşün Jimin. Partideyken yanından ayrılmamamı istiyordun. Şimdi istesem de ayrılamam."
Jungkook'un pişkince sırıtmasına karşılık Jimin sertçe koluna vurdu. Uzun boylunun canı acımıştı. Jimin kısa olabilirdi ama yapılı biriydi.
"Ne yapacağız şimdi? Bağırsak dahi kimse duymaz ki! Jeon Jungkook yemin ederim eğer buradan çıkamazsak seni fena pataklarım."
"Açılmıyor Jimin. Al kendin dene."
Jungkook, Jimin'in geçmesi için yer verdi. Jimin arkasına bakıp 'üzgünüm' bakışı attıktan sonra kapıya sertçe bir tekme attı. Kapının, Jimin'in yapılı bacakları karşısında hiç mi hiç şansı yoktu.
"Ulan amınakoduğum kapımı kırdın!"
"Üzgünüm Kook, yapmak zorundaydım. Bilirsin eşcinselsin ne de olsa."
Jimin şakayla karışık söylediği şeyin Jungkook'u bu kadar yaralayacağını bilseydi, susardı. Her ne kadar homofobik olsada Jungkook iyi biriydi.
Jimin arkasına dönüp gülümser bir şekilde söylediğinde Jungkook da karşılık olarak gülümsedi.
Jimin'in arkasını dönmesini izledi.
Gitmesini bekledi.
Küçük beden göz aralığından çıktığında sahte gülümsemesini sildi yüzünden.
Hislerinin nedenini biliyordu fakat görmezden gelmeyi seçti.