3.Bölüm

2.7K 186 25
                                    

♫ 𝒓𝒆𝒎𝒆𝒎𝒃𝒓𝒂𝒏𝒄𝒆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♫ 𝒓𝒆𝒎𝒆𝒎𝒃𝒓𝒂𝒏𝒄𝒆

ℒℒℒ

☈ İKİNCİ KISIM: ÇÖLE DÜŞEN KAN

Çıt çıkmıyor, herkes derin bir sessizlik yemini etmişcesine susmakla yetiniyordu. Genç kadın oturduğu yerden ağır ağır kalkarak karşısında ki adama doğru yürümeye başladı. O zümrüt yeşili gözleri her zaman ki gibi ne düşündüğü konusunda hiç yardımcı olmuyordu. Zafir, adının öğrenilmiş olmasına şaşırmıştı. Üstelik tanımadığı yaşlı adamın bunu nasıl yaptığı konusunda hiç bir fikri yoktu.

''Demek adın Zafir.'' dediğinde ses tonunda küçümsemeden çok merak vardı. İsmini genç kadının ağzından duyan adam, nefesini tutmuştu. Bütün ömrünü verdiği bu planı ortaya her an çıkabilir ve ölümüne yol açabilirdi. Şu tuhaf kadın tahmin ettiğinden çok daha güçlü birine benziyordu.

''Gördüklerin kabus değildi, seni bulduğumuzda yerde kanlar içinde yatan yaşlı bir kadın vardı.''

''Ne dedin sen?'' diye şaşkınlıkla soran adama sert bir cevap geldi.

''Nahar'ın ölü bedenini senin yanında bulduk, eminim kayıp hafızan bu durumdan da habersizdir.''

''Nahar mı?'' Zafir olanlara hala daha anlam veremiyordu. Buraya geldiğinde kusursuzca işlediği planı, yaşlı bir kadının ölümü yüzünden alt üst olmuştu! O kadını yanına bırakan kimdi? Ne işi vardı orada? İfadesini bozmamaya çalışıyor ancak yine de içinde bulunduğu durumdan kurtulmanın bir yolunu bulamıyordu.

''Diğerlerinin aksine onu senin öldürdüğünü düşünmüyorum. Çünkü onu senin gibi sıradan birinin öldürmesi imkansız.'' dediğinde salondaki herkes homurtular çıkarmaya başlamış ancak genç kadının otoritesi yüzünden kimsenin itiraz etmeye gücü yetmemişti. Diğerlerinin aksine onu katil olmakla suçlamadığı için oldukça şaşırmıştı.

''Bana güveniyor musun?'' Kuşkulu sesi genç kadından olumlu cevap beklercesine çıkmıştı.

''Hayır.'' Her zaman ki gibi kendinden emindi.

''Öyleyse?''

''Sizi bulduğumuzda sende ölümcül yaralar almıştın. Kendini bu hale tek başına getiremezdin. Bunu size yapanları bulmak için seni buraya getirmek zorundaydım.'' Söylediklerinin aksine o buz gibi gözler büyük bir sırrı saklıyordu sanki. Zafir bunun büyük bir yanılgı olduğunu düşünmüş ve o an umursamamıştı. Kadının yüzünü göremiyor oluşu onu her defasında büyük yenilgiye uğratıyordu. Belki de sırf bu yüzden gizliyordu suratını. İfadelerinin, tepkilerinin önüne duvar örüyor ve kimsenin aşmasına izin vermiyordu.

''Kabul ettiğimden değil ama... Sadece merak ediyorum. Neden benim gibi sıradan biri onu öldüremez dedin? Buraya beni hayalini bile kuramayacağım yollardan getirdin. Önceleri bunun bir büyü olduğunu bile düşündüm. Aldığım yaralar yüzünden gerçek ve rüyayı dahi ayırt edemeyecek hale geldim. Beni önünde sorguya çektiğin bu insanlar kim! En önemlisi de sen kimsin?''

ERİHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin