8.Bölüm

360 46 21
                                    

ℒℒℒ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ℒℒℒ

☈DÖRDÜNCÜ KISIM: KUĞUNUN KALBİ


Burası bir cehennemdi. Acıdan ve kandan başka bir şey olmadığını çok daha önce anlamalıydı. Ne kadarda aptaldı! Tek lanetin uzun ömürlü ve burada hapis olarak yaşamaları olduğunu düşünmüş ve ilk günden beri buna karşı hazırlanmıştı. 

Oysa onlar her ölmek istediklerinde kendi kanlarından son doğan çocuğu beraberlerinde öldürüyor ve Sahra'nın topraklarını suyla buluşturuyorlardı. Gerçekten de bu yüzden mi yağıyordu o yağmur? Akıtılan kana karşılık gökyüzünün yeryüzüne verdiği bir hediye miydi bu?

Olamazdı... Ne kadar düşünürse düşünsün bunun bir hediye olduğunu zannetmiyordu. 

Bahşedilen hangi hayat beraberinde en günahsızı alırdı? Elbette bu bir takas değildi. Fakat buradakiler binlerce yıldır aynı şekilde yaşamaya devam ediyordu. Anlamsız bakışları çölün uçsuz bucaksız kum tepelerinde dolaştığında aklına gelen kişiyle duraksadı.

Dedesi... Merih... Bundan ona hiç bahsetmemişti! Onu buraya gönderirken çocukluğundan beri her türlü eğitime sokan adam, ona bu önemli bilgiden hiç bahsetmemişti! Yoksa o da mı bilmiyordu? Mümkün değildi... Bütün ömrünü bu kabileye adayan adamın asıl lanetten haberinin olmaması mümkün değildi!

''Evet Zafir... Dediğin gibi burası bir cehennem! Ve sen de hangi günahının cezası için buraya düştün inan çok merak ediyorum!'' dediğinde genç adamın gözlerinden bir ateş dalgası geçti. İri bedeniyle Eriha'nın üzerine yürümeye yeltendiğinde onun hareket etmeden dimdik durmaya devam etmesi sinirlerini daha zıplatmıştı.

''Bunu yapamazsınız!''

''Kabile kurallarımız neyi gerektiriyorsa-'' demişti ki kolunu sertçe tutan adam yüzünden susmak zorunda kaldı. Zafir onu iyice kendine çekerek öfkeyle soludu. Yüzleri o kadar yakındı ki Eriha ilk defa kendisine bu kadar yakın olan biri yüzünden şaşkınlıkla duraksadı.

''Kabile kurallarınız umurumda değil! Beni dinle! Kimseyi öldürmeyeceksiniz! Hiçbir çocuğa dokunmayacaksınız!'' diye bağırdığında gür sesi ortalığı inletmişti.

''Buna sen karar veremezsin.'' Eriha ondan beklenmeyecek bir sakinlikle cevap vermiş ve kolunu geri çekmeye çalışmıştı. Ancak Zafir geri çekilmesine izin vermediği gibi tutuşunu sıklaştırarak onu daha çok çekti. Artık bedenleri birbirine değiyor ve öfke ateşi git gide büyüyordu.

''Senin için hiç önemi yok değil mi? Oturduğun o koltukta, insanları yönettiğin sürece kimin ne acı çektiğinin hiç bir önemi yok! Günlerdir insanlarım diyerek sahiplendiğin... Gövde gösterisi yaptığın halkına bulabildiğin tek çözüm yolu bu mu? Anlamsız bir hayat yaşadıkları yetmiyormuş gibi...''

''Sözlerine dikkat et!''

''Etmezsem?'' 

''Bana karşı gelmeye son ver. Bunu iyiliğin için söylüyorum yabancı.''

ERİHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin