Beyaz Zambak (Attack On Titan FanFic)

Yıldızlar

Multi deki video çok güzel izlemenizi tavsiye ederim :D romantik bölüm! Romantik bölüm! Romantik bölüm! Ve başlıyorum :3 saçmaladım biliyorum -,-
-------------

Haklı.

Kendinden başkasını düşünmeyen bencilin tekiyim.

Belki de ondan özür dilemeliyim. Sonuçta ona tokat atmak gibi bir hakkım yoktu.

Kaptan levi ile daha doğrusu sadece levi ile çok uzun zamandır hiç doğru düzgün konuşmadık.

Onun hakkında ne biliyorum ki?

Sadece eskiden rezil bir yerin en azılı eşkıya sı olduğu, komutan erwin ile arasındaki tuhaf bağ, eski en iyi arkadaşları falan filan bunlar sadece kulağıma gelipte duyduğum şeyler.

Bırak vakit geçirmeyi hiç konuşmadık bile gerçi bu saatten sonra beni affetse iyi.

Ben bunları düşünürken üstümü giyinmistim bile elimi yüzümü yıkayıp güne hazırlandım. Dışarı çıkıp biraz esneme haraketleri yaptım gerisi zaten günlük rutinler; kahvaltı, antreman gibi şeylerle doluydu.

Kaptan levi den özür dilemek için doğru zamanı kolluyordum ki bu saat kesinlikle akşam yedi-sekiz gibi olmalı. Insanlara bir şey teklif edecekseniz bu saatleri seçmelisiniz çünkü beyin bu saatten sonra mantıksal değil duygusal çalışır. Hayır tabikide ona çıkma teklifi etmeyeceğim özür dilersem bunu reddetmesini istemem öyle değil mi

Akşam yemeği için yemekhane ye indim. Her zaman planlı çalışırım. Yani yemek için sadece yirmi dakikam vardı.

sofraya oturmamla yemeğe dalışım bir oldu.

''konata sakin ol benden bile aç olmalısın!''

bunu söyleyen sasha'ydı. ağzımdaki lokmayı hızlıca yutup cevap verdim,

''bir yere yetişmem lazım''

son kaşık çorbayı da yuttuktan sonra yerimden fırladım. şimdiden programımın kırk salise gerisindeyim. koşarak koridorlardan geçtim öyle ki birkaç askere çarpmış olabilirim.

Çalışma odasında yoktu ana salonda olmalıydı zira keşife çıkmış ta olabilir.

Ana salonun kapısına vardığımda tereddüt etmedim değil. Ama ben bir izumi yim kesin kararlar vermek benim kanımda var.

Kapıyı itmemle kaptan levi'i gormem bir oldu.

Temizlik yaparken.

Neden şaşırmadım acaba. Tam ıçeri girecekken,

"Ayakkabılarını temizle öyle gel"

Basımla onayladım.

Tüm hevesim kaçtı...

Tekrar bahçeye inip çeşmede ayakkabılarımı güzelce yikadim yine aynı şekilde kurulayıp sayesinde bacak kası çalıştığım merdivenlerden tekrar çıktım. Önceki şevk yok tabi...

Kapıyı tikladim,

"Şimdi girebilirmiyim?"

"Tch"

Tch ne ya?...

"Ben sana bir şey diyecektim...ama galiba meşgulsün"

"Böyle konuşarak beni daha çok meşgul ediyorsun veled"

Şimdi de adım veled oldu.

"Hey ben senden o kadar da küçük değilim!"

"Vaktimi harcıyorsun cabuk ne diyorsan de"