#fourteen

200 26 0
                                    

Konsere üç saat kalmıştı ama biz şimdiden konserin olacağı alandaydık. Aklımda bir plan belirmişti. İşim yoktu ve Michael'ı yeri istiyordum. Bunu yapabilirdim.

Sheetal, bazı kızlarla konuşurken tanınmamak için başıma şapka geçirmiş, gözlüklerimi de takmıştım. İnsanlar beni tanısaydı, çoktan ortalık karışmış olurdu.

Cebimden telefonumu çıkartıp Ashton'ı aradım. Aklıma sadece o geliyordu çünkü Michael ile ayrılmamızdan sonra en uzun sohbet ettiğim kişi oydu. Calum ve Luke'da aramıştı ama onlar Michael için fazla konuşmak istememişlerdi. Ashton, Michael'ın ona bir şey söyleyemeyeceğini bilmediği için benimle hep konuşmaya çalışıyordu.

"Sarah?"diye sessizce konuştuğunda alt dudağımı dişledim. Fısıltısının nedenini hemen anlamıştım. "O orada mı?"

"Lanet olsun. Evet. Lanet olsun, bir sorun yok değil mi?"

"Bana güveniyor musun?"diye sordum ensemi kaşıyarak. Gergin olduğum durumlarda yaptığım bir şeydi bu. Michael, elim ne zaman enseme gitse bunu anlıyordu.

"Tabii ki de."

"O zaman Bayan Evans'ı kovman gerek."

"Tamam."dedi ve Bayan Evans'ı çağırdı. "Gwen, kovuldun."

Ashton'ın sesine başka seslerde karışırken Ashton onlara küfür etti ve ben tüm bu konuşmaları dinlerken ön taraftaki Sheetal beni yanına çağırdı. Ona kafamı sallayıp işaret parmağımı gösterdim. Ashton ile bu konuyu hemen konuşmam gerekiyordu. "Şimdi bana neden bunu yaptığımı söyle. Çünkü o kız çok tatlıydı!"

"Yeni stilistin artık benim. Şimdi gelip beni sahnenin ön tarafından al."dedim ve telefonu kapatıp Sheetal'i yanına ilerlemeye başladım. Telefonum titremedeydi ve şuan Ashton'ın beni geri aramayacağına emindim çünkü şoke olmuş bir halde telefona baktığına emindim. En fazla on dakika sonra burada olacağını biliyordum.

Sheetal bana garip bir bakışla bakarken ona gülümsedim. "Seni VIP bölümüne götüreceğim Sheetal."

broken home | mgcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin