#twentytwo

192 26 1
                                        

Kapı açılıncaya kadar yerde öylece oturmaya devam ettim. Soğuk zemin bile beni kendime getirememişti, onun dışında hiçbir şey bana iyi gelemezdi.

"Sarah?"

Kafamı kaldırdığımda o çoktan kapıyı kapatmış benim gibi dizlerinin üzerinde yere oturmuştu. "Sarah..."

"Mikey."diye fısıldadım onun elleri yanaklarımdaki ıslaklığı silerken. Alt dudağını ağzının içine yuvarlayıp kanlanmış gözleriyle yüzümü incelendi. "Özür dilerim. Bu şarkı da ne kadar kötü olduğunu unuttuğum için özür dilerim bebeğim. Özür dilerim."dedi ve kafamı kendisin doğru çekip bana sıkıca sarıldı. 

Unutmuştu. 

"Unuttun mu?"diye fısıldadım ona karşılık vermezken. "Bu kadar çabuk mu?"

"Her zaman konserlerde çalışıyoruz ve yemin ederim aklımdan bir anlığına çıkmıştı. Özür dilerim Sarah."dedi omuzları sarsılırken. 

Ve bende dayanamadım ve ağlamaya başladım. Kollarım titreyerek onun beline dolanırken kokusunu, haftalardır özlem çektiğim kokusunu içime çektim. Terli kokusunu bile özlemiştim. "Bende özür dilerim."dedim hıçkırığımın arasında. "Çok özür dilerim Mike."

Bana sarılmayı kesip ellerini yanaklarıma koyup yaşlı yüzüyle gözlerimin içine baktı. Dudakları her zamanki gibi kıpkırmızıydı. "Özür dileme. Yanında olamayan bendim. Doğruları söylüyordun."

"Michael."dedim hıçkırarak. 

"Ağlama Sarah, buna dayanamıyorum."dedi ve yanaklarımı silip alnımı öptü beni sakinleştireceğini bildiği için. 

"Gitmemeliydin."dedim ve onun gözlerimin içine baktım. "Nasıl beni bırakıp gidersin?"

Yeniden akan gözyaşlarımı silerken bu sefer yüzünde minik bir gülümseme oluşmuştu. "Hiçbir zaman gitmedim. Ben her zaman senin kalbindeyim Sarah."

broken home | mgcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin