#two

393 38 4
                                    

Hızla oturduğum koltuktan kalkıp kapıya koştum. Michael olamazdı çünkü şuan İngiltere'deydi. Buraya gelmiş olamazdı değil mi? Konseri vardı, tamam bugün yoktu ama yine de bir günlük aradan faydalanıp yanıma, Amerika'ya gelmiş olamazdı değil mi?

Bu kadar aptal olamazdı.

Kapıyı açtığımda, tam da beklediğim bir görüntü ile karşılaştım. Hoş geldin paspasının üstünde bulunan koca bir kutu. Michael etrafta yoktu. Kutuyu bırakan ise çoktan gitmiş gibi duruyordu.

Telefonumu arka cebime yerleştirdim ve kutuyu kucaklayıp ağırlığına dikkat ederek içeri soktum. Ayağımla kapıyı kapattım sertçe çarpacak olmasını umursamayarak. Gerçekten de çok sert çarpmıştı. 

Kutuyu oturma odasına götürüp yere bıraktım ve açmadan önce üstündeki yazıyı okudum. İngiltereden kargo ile yollanmıştı.

Arka cebimdeki telefonumu çıkardım iç çekerek. 

Sarah: Kocaman bir kutu var

Michael: AÇMADIN MI HALA???

Dudaklarımı dişleyerek telefonumu kenara bıraktım ve kutunun kenarlarını yırttım bantları umursamadan. Zaten pazularım vardı, eskiden boks yapıyordum ve oldukça iyiydim. 

Ben Michael'ı istiyordum. Bu koca kutuyu ve içindeki hediyeleri değil.

Kutuyu içimdeki acıyla beraber paramparça ettikten sonra çıkan beyaz ayıcığa ve kutulara baktım. Lanet olsun sana Michael Gordon Clifford. 

Ayıcığı koltuğa, yanıma bıraktıktan sonra içindeki kutulardan pembe kalpleri olan siyah kutuyu elime aldım. Üstüne yapıştırılmış bir not vardı. "Geçen hafta gittiğimiz Fransa'dan, sevdiğin ipek geceliklerden aldım bebeğim. Yanına geldiğimde bunlarla beni karşılamanı istiyorum."

Sanırım bu, güzel bir affettirme yöntemiydi. 

Diğer kutu ise küçüktü ve yine üstünde bir not vardı. "En sevdiğin çorap, en sevdiğin kişiden."

Bunu bana yaptığına inanamayarak, o kutuyu da diğerinin üstüne koydum. Ama haklıydı, gotik çoraplara bayılıyordum ve Michael zaten hayatımın aşkıydı.

Diğer kutuyu elime alıp üstündeki notu okudum. "Bu çikolatalar özel yapım, bitter. Senin için."

Eğer bu kutunun içindekilerin bitter çikolata olduğunu bilseydim asla öylece tutmazdım. Ne kadar da büyük bir hata yaptığımı fark eder etmez hızlıca kutuyu açtım ve kare şeklindeki bitterlerden bir tanesini ağzıma atarak son kutuyu elime aldım. "En sevdiğin kitaplardan ikisi, hem de birinci baskı."

Lanet olsun... Bunu gerçekten de bana yapıyor muydu?

Hızlıca kutuyu açıp kitaplara baktım. "Emma. Romeo ve Juliet."

Sikeyim. Bunu gerçekten bana yapıyordu.



broken home | mgcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin