Arkadaslar bir daha Doruk un ağzından yazmiycam. Hep papatyadan yazıcam. Çünkü öyle olunca hiç bir Gizlilik ,merak olmuyo:D
★Papatya'nin Ağzından★
Bunları gerçekten hissediyor muydum? Bilmiyorum. Doğru mu yaptım? Bilmiyorum. Heyecanla onun tepkisini bekledim.
- Papatya ben nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama bak, ben her kızı kullanan biriyim. Sana karşı bunu yapamıyorum ama..
+ Ne demeye çalışıyorsun?
-Yani beni biraz gözlemle. Farkındayım.3 aydır görüşüyoruz ve birbirimizi tanımıyoruz. Biraz izin ver. Ben seni tanıyim , sende beni...+ Tamam. Seni tanidigimi düşünüyorum. Su an tanimasam berbat, pislik ve iğrenç bir herif olduğunu düşünürdüm. Her neyse. Beni abimin yanına götürür müsün?
Başıyla onayladı ve beni yataktan kaldırmaya çalıştı. Biraz bacağım acıyordu ama abim için dayanabilirdim. Kolumu omzuna attım. O da beni belimden tuttu ve kapıdan dışarı çıktık. Biraz yürüdükten sonra kapının önüne geldik.Umutla nefesimi tuttum ve kapıyı tıklattım. Ses gelmedi ama yinede içeri girdim. Doruk belimi bırakmıştı. Umutlu gözlerim birden hayal kırıklığına uğradı. Hala uyanmamıştı. O sırada Doruk omzuma elini koyarak:
- Hadi gel Papatya. Bak uyuyor abin. Hadi gidelim.
+ Artık odama gitmek istemiyorum.
- O zaman seni kafeteryaya götüriyim.
+ O olur işte!
aşağıya doğru inmeye başladık.
-Papatya çok sıra var sen otur ben geliyorum
+ TamamGittim ve masalardan birine oturdum. Etrafıma bakınırken omzuma bir el hissettim. Arkama baktığımda sarışın bir çocuk vardı.
-Merhaba Papatya. Benim adım Barış.
+Adımı nerden biliyorsun?
-Seni 1,5 yıldır takip ediyorum. Senin hakkında senden daha fazla şey biliyorum. Çok iyi bir kızsin. Abisi icin her şeyi yaparsın. Ama abin.. O senin için hiçbir şey yapam--
+ Bak kimsin bilmiyorum. Peşimi bırak ve bir daha abimin adını ağzına almiycaksin!
-Oo sakin ol Papatya. Bu ne sinir? Dorukla da bu aralar pek bir iyisiniz. O çocuktan uzak dur.
+ Ya durmazsam?Kaşlarini kaldırıp sandalyeye oturdu. Bana yaklaşıp neredeyse yüzü yüzüme değicek mesafeye geldiğinde
- O zaman o çok sevdiğin çocuğun canı yanar.
+ Bunu yapamazsın?!
-Hayır yaparım.
+Ne istiyosan işini benimle hallet! O çocuğa bulaşma.
- Senden benim olmanı istiyorum.
+ Ne diyosun be sen?! Pislik herif. Kendine gel!
-Sakin ol guzelim. Sadece biraz oyun oynayacagiz.
+Sodoco boroz oyon oynoyocogoz. (Dkkxxkf) Gerizekali! Kendine gel! Ne dedigini farkinda misin? Bak eğer bir buçuk yıldır beni takip ediyorsan artık tanimissindir. Buna izin vermemTam bu sirada Doruk geldi. Doruk gelince cocuk hemen kacti. Doruk merakli gozlerle bana bakip
- Kimdi o?
+ Abimin bir arkadasiymis.
-Papatya yalan soyleme canim, cok belli ediyorsun.
+Ya yalan soylemiyorum. Hem sanane zaten.
- Papatyacim soyler misin? Bak cok merak ettim ama.
+ Off. Tamam. Bir bucuk yildir beni takip ediyormus ve seninle takilmami istemiyor. Eger seninle takilmaya devam edersem sana zarar vericekmis ve bunu gercekten yapabilirmis.
- Sen nasil bir belanin icindesin! Hadi kalk hemen polise!
+Olmaz! Sacmalama.
O sirada gozumden yaslar dokulmeye basliyinca Doruk gormesin diye arkami dondum. Tam o anda agacin arkasindan beni izlemeye devam ettigini gordum. Onu gordugumu gorunce bana eliyle ''sus!'' isareti yapti. Bende gozyaslarimi silip onume dondum. Gercekten nasil bir belanin icindeydim! En sonunda
+ Doruk bana bir evden bahsetmiştin ya? Sadece ben ve abimin olduğu... Oraya götürür müsün beni?
- Tamam ama neden ki?
+Görmek istiyorum.Başıyla onaylayıp arabayi işaret etti. Geçip kemeri bağladım. Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra bir evin önünde durdu. Burası bizim evimiz olamazdı. Yok artık. Burası ev değildi ki! Resmen saray!! Bana pişkin bir tavırla iceriyi gezdirdi. Muhtesemdi. Mutfaktaki duvarlar pastel turucuydu. Benim odam lila-mor abimin odası açık maviydi. Salon.. işte orası müthişti. Televizyonun arkası siyahti ve üzerinde abimin ve benim çerçevede resimlerimiz vardı. Bu çocuk bu resimleri nerden bulmuştu ki? Siyah olan kısmın sol yanı pastel mor, sağ yanı açık maviydi. Odalarimizaki gibi. Bir tek banyo beyaz ve cok koyu mavi renklerindeydi. Kısacası her şey mükemmeldi.
+ Doruk beni burda biraz yalnız bırakır misin? Yarım saat sonra taksi ile gelirim. Hastaneye abimin yanına gidicem ama. Sen evine git artık. Yoruldun.. beni de merak etme. Iyilestim ben.
-Icim ne kadar rahat etmiycek olsa da.. peki kal. Görüşürüz..
+ Görüşürüz..
Tam çıktığından yarım saniye sonra ben etrafa bakınırken kapı çaldı. Kesin bir şeyini unuttu Doruk diye düşünürken kapıyı acmamla karşımda Barış denen çocuğu gördüm. Hemen kapıyı yüzüne kapatirken ayağını kapı arasına koydu ve kapıyı ittirerek açtı.+Bak çık yoksa hemen polis cagricam Barış.
-Off Papatya biraz sakin olmayı öğren. Sana zarar vermiycem.
+ Bunu nerden bilebilirim.
- Bak beni kötü biri olarak tanıdın ama aslında öyle değilim. Sana kıyamam. Gercekten . Hatta bir saç teline zarar verenin canını yakarım. Beni daha tanımıyorsun. Izin ver, tanitiyim.
+ istemiyorum barış git!
- Bak Kıyamam filan dedim ama sinirlenince ben bile tutamıyorum kendimi Papatya dikkat et!
+ Ne yaparsın ya? Git!
- Sen istedin Papatya!Elini arka cebine götürdü ve bir bez çıkardı. O sırada olayı anlıyip banyoya kostum ve kapıyı kitledim. Bir yandan telefonla Doruk'u aradım. Hemen kısaca olayı özetledim. Hemen buraya gelmesini söylerken kapıyı kırdı öküz! Üzerime doğru yürürken tuvalet fircasini kafasına geçirdim. Daha da sinirlenmisken kenara sinip o an Doruk'un gelmesini bekledim. Sessizce gözlerimi kapattım.
Eveeeeeet. Çok kötüyüm biliyorum. Ama biraz ekşın yani. Jdkdkdkd. Yorum ve vote vermeyi unutmayın sizi seviyorummm.. ♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT DEVAM EDİYOR
Chick-LitBulutların göz yaşları ağaçlara dökülüyordu. O gün 27 Kasım idi. Her yerde su birinkitileri oluşmuş, Yiğit' in (yani abimin) göğsüne çarpıyordu. Abim (ona genellikle Yigit derim şaşırmayın) sıkıca göğsünü ceketiyle örtü. Onu görünce bende aynısını y...