Daha da sinirlenmisken kenara sinip o an Doruk'un gelmesini bekledim. Sessizce gözlerimi kapattım. Iste tam o an gözlerimi açmam gerektiğini fark ettim. Açtığımda Doruk hala yoktu. Bu yüzden ben başa çıkmalıyım diye düşünüp ayağa kalktım. Eline vurdum ve içinde ne olduğunu bilmediğim ama tahmin ettiğim bezi yere düşürmesini sağladım.+Bak Barış özür dilerim. Hadi sakin ol artık. Gel bi koltuğa otur sakin sakin konuşalım. Senin sakin olabilmen için ne yapabilirim?
-Konuş!
+ Efendim?
-Konuş Papatya! Sen konuşunca sakinleşiyorum.
+ Tamam. Bak burası çok uygun bir yer değil. Gel salona orada konuşalım. -Tamam.
+Bak. benden ne istediğini bilmiyorum. Bundan önce söylediğin şey çok anlams---Barış birden dudaklarıma yapıştı. Ellerimi araya koyup onu ittirmeye çalıştım ama hala öpüyordu. Bunu yapmasini istemiyordum. Kesinlikle çok büyük bir hataydi ve ona şu an çok kızıyordum. Onu sevmediğim halde beni öpüyordu ve bu beni kesinlikle iyi hissettirmiyordu. Ben hala ondan kurtulmaya çalışırken Doruk geldi. O gelince Baris dudaklarini cekti ve pic bir sekilde Doruk'a bakmaya basladi. Bize şaşkın gözlerle bakan Doruk'un gözlerinde aynı zamanda hayal kırıklığıni gorebiliyordum. O siyah içinde kaybolduğum gözler artık daha da bir siyahlasmisti. Göz bebeği ile göz rengi seçilmez bir hal almıştı.
-Bunun için mi çağırdın beni Papatya?
+Ya bak acikliyabilir--
-Kızı ben zorladım Doruk! Ne yapicaksin?
- Bak beni zorlama BarışO sırada Barış cebinden çakı çıkardı ve Doruk a salladı. Ben ne yapicagimı bilemedim. En sonunda Doruk ile Barış iyice birbirine yaklasinca Barış'in üstüne atladım. Barış bi an sendeliyip yere düşerken çakısı benim ayağıma geldi ama o an o kadar sinirliydim ki onun acısını çok takmiyip barışın yüzünü tirnaklamaya başladım. O sırada Doruk beni onun üzerinden çekip arabasına doğru götürdü. biz kapıdan çıkar çıkmaz Doruk kapıyı kilitledi ve Barışı içeride bıraktı. Hemen arabaya bindik ve konuşmadan bir yere gitmeye basadık. En sonunda hastanenin önünde geldik ve en sonunda Doruk konuştu.
-Abini gör diye getirdim. çık şimdi yukarı.
+ Tamam saol.Sessizce merdivenleri çıktık. Abimin yanına geldiğimde gözlerini açmıştı. çok sevindim hemen boynuna sarıldım. çok kez öptüm onu. En sonunda elini tutup yanindaki sandalyeye oturdum. O sırada Doruk anlayış gösterip dışarı çıktı.
+ nasılsın abi?
-Biraz kalbim ağrıyor gibime geliyor. Fakat onun dışında çok iyiyim. sen nasılsın?O sirada ayağıma baktım kanıyordu ama artık donmaya başlamıştı.
+ Ben çok iyiyim abi.
...
+Abi?
-Hım?
+Seni çok özledim..O sırada gözümden yaslar dokulmeye başlamıştı. Bu abimi uzermiydi bilmiyorum. ama beni rahatlatiyordu. Bi anda abimin kalp atışları hızlandı. korkmaya başlamıştım. göz yaslarim kesildi ve gözlerimin içi büyük bir korkuyla doldu.
+ Yardım edin! Lutfeeeen! Biri baksın!
- Ne oldu Papatya?
+ Doruk! Doruk! Abime bişiler oluyo! Hemen doktor çağır.koşarak odadan çıktı. O sırada gözümden hızla yaşlar akmaya devam ediyordu. Hiç durmadan bağırıyordum.
+Dayan abi! Kurtulacaksın. Merak etme!
O sırada doktor geldi. Hemen telesla baktı abime.
- Hemen abini tekrar amileyat odasına almalıyız.
daha ben bir şey söylemeden harekete geçtiler. Hemşireler, görevliler hepsi bizim odada yatağın frenlerini açıp götürmeye çalışıyordu.Abim derin derin nefesler alıyordu. Birden öksürmeye başladı. Öksürünce ağzından kanlar akmaya başladı. Ben hastahane yatağının peşinde koştururken tekrar öksürüp her yerinin kan olmasıyla çöktüm. dizlerim artık beni taşımıyordu. Doruk' da omuzlarimdan tutup benimle yere oturdu. Ölesiye ağlıyordum. Hiç durmadan ağladım. Içimde sanki bir öküz oturuyordu. Bu olaylar olduğunda saat 3 gibiydi. Su an saat 7 idi ben daha yeni aglamayi kesmistim. Su an olan hiç bir şeye inanamıyorum. Bu hayatta tek başıma ayakta duramam. Babam bizi terk etti. Annem beni doğduktan sonra abime verip kaçtı. Abimle ben yapayalnız kaldık. Yine de mutlu olmaya çalıştım ama artık olmuyordu. Kimse yoktu ki yanımda. Sakince oturken tekrar ağlamaya başladım. Hıçkırıklarimin arasında "kimse yok ki yanımda lanet olsun " diyip duruyordum.
-Ben varım Papatya!
+Efendim?
-Artık ben varım. Seni tanıyorum ama bi anda Barış ı operek benim kafami allak bullak ediyorsun. Ne diyecegini biliyorum ve sana inanıyorum. Senin sevgilim olmanı istiyorum. Benimle sevgili olur musun Papatyam?
+ Doruk! E--. Ama olmaz.
- Neden?!
+Çünkü sana zarar gelmesini istemiyorum. Biraz zaman ver. Eğer abim öl--
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT DEVAM EDİYOR
ChickLitBulutların göz yaşları ağaçlara dökülüyordu. O gün 27 Kasım idi. Her yerde su birinkitileri oluşmuş, Yiğit' in (yani abimin) göğsüne çarpıyordu. Abim (ona genellikle Yigit derim şaşırmayın) sıkıca göğsünü ceketiyle örtü. Onu görünce bende aynısını y...