Kendime geldiğimde ultra yakışıklı ultra kaslı ve görünüşüne bakılırsa ultra zengin bir çocuk gördüm. O neydi gızzz? Ağzım açık onu izlerken kolumun acısını hissederek:
+Sen mi ezdin beni be? diye cırladım.
Çocuk telaşlanmışa benziyordu. Fakat ben böyle diyince yüzüne pic bir gülümseme oturmuştu.
-Pardon ama hiç acımamış gibi.
+Sağ kolum çok acıyor. Kesin moraricak.
-Abartma.
+Neyi abartma ya? Araba çarptı bana farkında misin? Ayrıca pardon araba değil öküz çarptı bana. Her neyse şu işi kaptırmadan bi gidip alıyim. Burada bekle! Dönünce sana bir güzel kızıcam..
-İş mi arıyorsun?
+Evet
-Adın ne?
+sana ne?
-Ya bi düzgün cevap ver kızım!
+tamam ve! Papatya. Senin?
-Doruk. Istersen sana is veririm. Amcamin şirketinde daha fazla para kazanırsın. Çok büyük bir yer değil. Çok lüks değil yani ama bende çalışıyorum. Bu yüzden biraz fazla paramiz va-
+ Off senin hayat hikayeni dinlemek istemiyorum. Iyi kalplisin. Sağol ama kalsın.
-Sen bilirsin.
Gözlerimi devirip kafeye doğru gittim. Göbekli bir adam vardı.
+ Ben eleman aranıyor yazısı için gelmiştim.
-Ooo hoşhoşgeldin hemen başlayabilirsin.
+ Beni hiç teste filan sokmaycak mısınız?
-Çok uzun zamandır eleman arıyoruz. Seni kaçıramam. Hadi hemen başla!
+Tamam iki dakikaya burada olacağım.
Doruk denen çocuğun yanına gittim.
+ çok mutluyum. İşe alındım. Bu yüzden seni boşveriyorum. Bir daha görüşmemek üzere.
-Sen bilirsin. Güle güle.
Of bu çocuk niye bu kadar umursamazdi. Her neyse. Yine gözlerimi devirip arkanızdan döndü. Ve is yerinin yolunu tuttum.**********
6. Bölümün sonuna geldin yorum yapın ve oy verin. Uzun zamandır yazamadım Üzgünüm. Daha çabuk olmaya çalışıcam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT DEVAM EDİYOR
ChickLitBulutların göz yaşları ağaçlara dökülüyordu. O gün 27 Kasım idi. Her yerde su birinkitileri oluşmuş, Yiğit' in (yani abimin) göğsüne çarpıyordu. Abim (ona genellikle Yigit derim şaşırmayın) sıkıca göğsünü ceketiyle örtü. Onu görünce bende aynısını y...