Bardan çıkıp Kerem'in evine gittik. O kadar mutlu hissediyordum ki kendimi. Kalbim fırlayacak gibiydi.Kerem, sırtımdan elbisemin fermuarını açarken omzuma minik öpücükler bırakıyordu. Ona döndüm. Dudaklarıma yapıştı. Sırtımı duvara yasladım. Bir elimi ensesine, diğerini saçlarının arasına koydum.
Dudaklarımı sertçe emiyordu. Daha sonra beni kucağına alıp yatağa yatırdı ve üstüme çıktı. Hızlı bir şekilde üstündeki gömleğin düğmelerini açıyordum.
**
Sabah uyandığımda gözlerimi açmadan gülümseyerek elimi yana attım. Elim boşluğa düşünce açtım gözlerimi. Kerem yoktu.Ayağa kalkıp Kerem'in kazaklarından birini üstüme geçirdim. Daha sonra yukarıya çıktım. Kerem bahçedeydi. Kahvaltı hazırlamış.
"Günaydın kalbimin hırsızı." dedi, dudaklarımdan minik bir öpücük alarak.
"Günaydın huzur yuvam." dedim yanağını okşayarak.
"Hadi gel kahvaltı yapalım."
"Malesef sevgilim. Babam birkaç kez aramış ve mesaj atmış. Hemen gitmem gerek."
"Yaa.. Şuan çok üzdün beni."
"Yani bir kahvaltı bile mi yapamayız?"
"Hmm.. Sanırım yapabiliriz." dedim gülümseyerek. "Ama 5-10 dakika sonra gideyim ben aşkım. Öğlen olmuş zaten."
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül Akşamı | TAMAMLANDI |
FanfictionHER EYLÜL YENİ BİR BAŞLANGIÇ... Birine aşık olmak güzel.. Ya birinde "aşk" olmak? Sahi.. Aşk nedir sevgili? Aşk ölümdür. Aşk her saniye yavaş yavaş ölmektir. Gözünü bile kırpmadan gireceğin bir savaştır AŞK... kadın çok sevdalandı. a...