27.Bölüm "Sonsuzluk"

1.5K 75 0
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                          Annemle beraber kahve içtikten sonra kafamı dağıtmak için biraz etrafı toparlayayım dedim. O sırada kapı çaldı. Hemen gidip açtım. Kimse yoktu. Tam kapatıyordum biri yandan bir tane papatya uzattı. Kerem'di.

"Dövme yaptıralım mı?"

"Ne? Ya neden kopardın bunu yazık."

"Amaan ne yazığı Zeynep. Bundan milyonlar tane vardır." kafamı öne eğdim. "Hadi dövme yaptıralım."

"Ne dövmesi Kerem?"

"Ne biliyim.. Dostluk dövmesi işte. Canım çekti valla. Hadi hadi." elimi tutup koşmaya başladı.


**


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                          Hızlı bir şekilde bir dövmeciye sürdü. Beni arabadan indirdi, içeriye girdik. Bir koltuğa oturdum. O da yanıma oturdu.


"Ya nerden çıktı bu Kerem. İyi misin sen? Ne alaka yani."

"Sus kız. Kardeş.. Sen bize şöyle güzel bişey yap hadi."

"Of Kerem ya."

Dövmeci: "Bileklerinize sonsuzluk yapayım mı abi?"

"Yap kardeşim yap."


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                        

                       Bileğimi uzattım Kerem'e attığım bakış ile.. Dövmeci bileğime sonsuzluk işaretini çizmeye başladı.


"Bak bunu bana yaptırıp kaçmıcaksın dimi?"

"Aaa çok ayıp ama. Tabiki bende yaptırıcam aynısından." dedi gülerek.

"Pek inandırıcı gelmedi ama, hadi bakalım.. Aaaahhh! Yaa of! Senin yüzünden çektiğim şu gereksiz acıya bak ya."

"Çok mu acıdı ya? O zamann.."


                 Cebinden bir papatya çıkarıp köprücük kemiğimin üstündeki boşluğa bıraktı. Ona bakıp

gülümsedim. 


**


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                         Dövme salonundan çıktıktan sonra Kerem'in arabasına bindik. Beni eve bıraktı. Arabadan indim. O da inip yanıma geldi. Bileklerimizi yan yana getirdik. Sonsuzluk işaretinin bir yarısı bende, diğer yarısı ondaydı.

"Bak çok güzel oldu işte."

"Evet.. Güzel oldu."

"Tamam o zaman."

"Tamam."

"O zaman görüşürüz."

"Görüşürüz." dedim ve güldüm.

Eylül Akşamı | TAMAMLANDI |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin