68.Bölüm "Canını Yakarım!"

1K 77 10
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                      Kerem, şirkete gittikten sonra bende dışarıya çıktım. Arabama binip hastaneye gittim. Kerem sayesinde tanıdığım doktor Serkan'ın yanına girdim.


"Test yaptın mı canım?"

"N-ne testi? Şey.. Yok.. Yapmadım, aklıma bile gelmedi hiç."

"Tamam hadi uzan şöyle. Seni muayene edelim." yatağa uzandım.

"Serkan.. Düşündüğüm şey mi yoksa?"

"Şimdi anlıcaz işte."

"Lütfen öyle olmadığını söyle. Kerem'le aramız daha yeni yeni düzelmeye başladı. Şimdi olmaz.. Ne tepki vereceğini bilmiyorum."

"İstemiyor musun yani?"

"Onun isteyip istemediğini bilmiyorum.." 


**


~Kerem~ 

~Kerem~ 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                    Odamda işlerimi halletmeye çalışıyordum. Birden içeriye Aksel girdi. Gülerek arkama yaslandım.


"Vaov.. Bu çok sertti."

"Amcamla konuştum. Şirketin hisselerini Zeynep'ten alıp bana vereceksin."

"Buraya girmek için kimden izin aldın?"

"Düşüneyim.. Kimseden izin almamışım."

"Güzel. Defolup gitmezsen ağzını burnunu kırmak için bende kimseden izin almıcam."


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Bak seni son kez uyarıyorum. O hisseleri bana  vereceksin."

"Vermezsem nolur?"

"Canını çok yakarım!"

"Hadi bakalım.. Elinden geleni ardına koyma Aksel. Hiçbir şey yapamayacağını ikimizde biliyoruz." 


**


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                     İşlerim bittikten sonra hemen dışarıya çıktım. Hızlı bir şekilde eve sürdüm. İçeri girdiğimde ışıklar kapalıydı.


                    Salondan ağlama sesi geliyordu. Işığı açtım. Zeynep yere oturmuş ağlıyordu. Hemen yanına gittim. Dizlerimin üzerine çöküp yüzünü avuçlarımın içine aldım.


"Zeyneep? Noldu? Güzelim? Neden ağlıyorsun? Hı?"

"Bilmiyorum.."

"Be-benim yüzümden mi? Bilmeden bir şey mi yaptım? Çok özür dilerim."

"Bilmiyorum gerçekten.. Bazen böyle duygusallaşıyorum bir anda." onu kendime doğru çektim, yanağını göğsüme yasladı, kollarımı sımsıkı doladım ona.

"Seni çok mu yalnız bırakıyorum? Öyle dimi? Erkenden gidiyorum, sonra geç geliyorum. Özür dilerim. Gerçekten çok özür dilerim." 


**


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                        Akşam yemeğini yedikten sonra beraber arka bahçeye çıktık. Kerem, kolunu omzuma attı, yürüyorduk. Gökyüzünü izlemeye başladık.


"Aşkım.. Sana şu yıldızlardan bir tanesini alayım mı?"

Kafamı kaldırıp ona baktım. "Yaa.. Sadece bir tane mi?" dedim gülerek.

"Sen iste ben sana dünyayı alırım bebeğim." dedi ve göz kırptı. "Milyonlarca yıldızı da alırım."

"Yok yok yeter bir tane. Ama çok güzeller dimi."

"Evet.. Ama hiçbiri senin kadar güzel değil." 


                          Elini yanağıma koyup diğer yanağımdan öptü. Daha sonra boynuma kocaman bir öpücük bıraktı. 


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


                     Umarım beğenmişsinizdir. Kısa bir sürede 30 oy geldiği için hemen yeni bölümü yazayım dedim :) İthaf isteyen olursa çekinmeden söylesin. Herkese çok teşekkürler, güzel bir hafta dilerim :) 

Eylül Akşamı | TAMAMLANDI |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin