Sabah uyandığında enerjik bir şekilde kalkan insanlara anlam veremiyordum.Gözlerimi zor açıyordum. Derin bir nefes alarak yatağımdan usulca kalktım. Odamdan çıkıp banyoya girdiğimde aynada kendime baktım. Yeterince çirkindim. Yüzüme serin sudan atıp ayılırken ellerimi de yıkayıp tekrar odama geçtim.
Dün yaşanan o olayın etkisinden kurtulamıyordum. Evime giren yabancının kim olduğunu bilmiyordum. Sonuç olarak çok merak etsem de herşeyi olacağa bırakmış durumdaydım.
Masanın üstünde duran paketimin içinden bir dal alıp dudaklarımın arasına yerleştirdim. Zippo çakmağımla yaktıktan sonra yerine usulca koydum. Sigaramı içime çektiğim anda rahatladım. Küllüğe sigarayı koyup okul formamı giyinmeye başladım.
Klasik siyah etek ve beyaz gömlek.
Dolabımı açıp içinden siyah bol sweatshirt geçirdim. Üstüne de ondan bol siyah hırkamı giydim. Hazır sayılırdım. İçemediğim sigaramı elime alıp biraz daha içime çekip yerine koydum.
Aynaya baktığımda yüzüm çok solgundu sorun değildi hep böyle olmaya alışmıştım. Oturup sigaramı içtikten sonra yavaşça merdivenlerden aşağıya indim.
Mutfaktan kendime dün aldığım pizzadan bir dilim aldım. Hızlıca yedikten sonra ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Kulaklığımı usulca takıp müzik açarak insanlara bakmadan yürümeye başladım. Dalgalı gri saçlarım yine önümdeydi.
Okula girerken müziğin sesini kapatmadan banklara oturdum. İlk derse 17 dakika vardı. Gözlerim okulun sol tarafına kaydığında gördüğüm insanla yüzümde gülümseme oluştu.
En çok da saçlarını merak ediyordum acaba yumuşak mıydı ? Peki dudakları, o dolgun dudakları serttir diye tahmin ediyordum.
Kumral teniyle sert yüz hatlarıyla ona aşık olmam için binlerce neden vardı. Yanına gelen kız arkadaşıyla gözlerimi yere çevirdim.
Senin mutluluğunda bu kadar.
Sustum.
Hızlı adımlarla içeriye girerken hemen arkamda olduklarını biliyordum. Şapkamı kapatıp okulda sınıfıma doğru yürüdüm.
Sınıfa geçtiğimde zil çalmadan uyumaya başladım bu akşam büyük gündü.
-
Sonunda zil çaldığında çantamı alarak hızlıca sınıftan çıktım.
Kulaklıklarımı kulağıma geçirip müzik listemi açtım. En üstteki şarkıyı açıp yürümeye başladım.
Saçlarımı biraz öne getirip kafamı hafif kaldırdım. Gözüm onu arıyordu ama bulamıyordum. Etrafıma biraz daha bakındım hala yoktu.
Derin bir nefes aldım. Onu görmek istiyordum görmeden eve gidemezdim. Durdum ve tekrar etrafıma bakındım. Aniden durmam nedeniyle arkamdaki insanın bana vurması bir oldu.
''Par-pardon'' Arkamı döndüğümde bana vuran kişinin o olmasıyla birden ellerim titremeye başlamıştı.
Yanlışlıkla da olsa ilk dokunuşunu yapmıştı.
''Özür dilerim'' Yüzüme bile bakmadan yanımdan sevgilisiyle çekip giderken ben hala arkasından bakıyordum.
İnsanların beni görmemesine alışmıştım. Hayalet gibi olmak beni üzmüyordu.
O sana dokunmuştu.
İlk defa gözlerine bu kadar yakından bakmıştın.
Hızlı adımlarla eve doğru gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN SİZOFREN DEĞİLİM
Novela JuvenilHayır diye çığlık attım. Ben şizofren değildim. Herkesin ne kadar hayali arkadaşı varsa benim de o kadar vardı. Hem yalnızlaşmış çocukların hayali arkadaşları olmaz mıydı ? Takip ediliyordum evet evet beni birisi takip ediyordu. Odamın altındaki ağa...