BEN SİZOFREN DEĞİLİM

Yoksa dayanamam

Nefes al daha derin nefes al.

Koşuşumu hızlandırdım. Bacaklarıma binen vücudumun ağırlığı taşınmayacak kadar artmıştı. Kaslarımın titrediğini hissediyordum. Sırtımdaki çantam her adımımda terden ıslanmış sırtıma değiyor ve beni ürkütüyordu.

"Seni yakalayacağım küçük orospu."

Arkama baktığımda bana yaklaşmakta olan adamı görünce daha da hızlandım.

Boş ve karanlık sokaklardaydım ve yaklaşık 21 dakikadır koşuyordum.

Dur ve onu döv

Kafamdaki düşünceyi uzaklaştırdım. Benden çok fazla kalıplıydı.

Koştum, daha kızlı koştum.

Bacaklarımdaki kasların yırtılacağını hissedene kadar koştum.

"Kaçma dedim sana" sesi yaklaşmıştı. Korkuyordum koşmaya devam ettim.

Ayaklarım tutmayacak gibiydi. Sağ bacağımın altına gelen cisimle takılıp yere düşmem bir oldu. Yüz üstü durumdan sırt üstü duruma gelmeye çalışırken derin nefesler aldım.

Ellerim ıslak zemine değiyordu. Geriye doğru kendimi sürüklerken üstüme doğru gelen Batuhana baktım.

Evet Hermes için onları takip etmiş Batuhan ve Hermes'in sevgilisi Damla'nın yiyişirken ki fotoğraflarını çekmiştim.

Fakat bu kadar sessiz olamamış ve farkedilmiştim.

Şuanda katilim bana gülerek yaklaşıyordu.

"Fotoğraflarımızı neden çektiğini söylemem için 1 buçuk dakikan var"

Gözlerime bakıyordu gözlerimi kaçırdım. Ellerimi tutup küçük bedenimin yerle olan alakasını kesmişti. Kapısı kapalı olan çöp kovasının üstüne beni oturturken kendisi de hemen karşıma geçti. Belalı bir tip gibi gözükmüyordu. Fakat kaslarından ve bünyesinden beni öldürebilecek kadar güçlü olduğu belliydi.

'Fotoğrafları cenke gösterecektim. Böylece ayrılacaklardı.' Gülümseyip mırıldandı. Cebinden sigara çıkarırken bana uzattı. Almayıp yere bakmaya devam ettim.

Cenk demek garip hissettirmedi mi ? Beyninin içinde Hermes diye seslendirdiğin adamı dışarıya söylerken cenk demek nasıl bir duygu ?

Kafamı salladım içimdeki sesi duymazdan gelmeye çalıştım. O benim Hermes'imdi insanlar cem diyebilirdi.

'Cem aşık birisi daha' sesinde isyankar bi tını vardı. Yüzüne bakamadığım için ifadesini göremiyordum.

"Git" dediğini anlamam 13 saniyemi almıştı kafamı kaldırdım.

"Vazgeçmeden hemen git buradan" beni çıkardığım çöp kovasından inip hızlı adımlarla evime doğru yürüdüm.
Demekki Batuhan Damlayı cidden seviyordu. Belli ki ayrılmalarını istiyordu.

Dizin kanıyor Helen

Dizime baktığında giydiğim taytın diz kapağının yırtıldığını gördüm. Yüzümde somurtma ile yere bakarak yürümeye devam ettim.

Senin yerinde olsam yerdeki bira şişesini alır kendimi keserdim. Yaşamayı haketmiyorsun.

Yanımda yürüyüp konuşan siyah cisme bakmaya cesaret edemeden gözlerimi kapatıp 3e kadar saydım. Gözlerimi açtığımda yan tarafımda kimse yoktu.

Yavaşça yolumda yürümeye devam ettim.

Evime geldiğimde herkes uyuyordu. Sessiz adımlarım parkelerin çıkardığı küçük gıcırtılarla dans ediyordu. Odama çıktığımda çektiğim fotoğrafları bilgisayara atmaya başladım. Fotoğraflar atılırken paketimden bir sigara çıkardım. Çakmağımla yakarken üstümdeki siyah askılıyı yavaşça çıkardım. Taytımı da çıkardıktan sonra bir köşeye fırlattım. Sigaramdan biraz daha içip bilgisayara döndüm. Fotoğrafları çıkarırken üstüme siyah bir tişört alıp altıma da siyah eşofman giydim. Terden yapılan saçlarımı toplarken sigaramı son kez içip söndürdüm.