10

14.2K 624 27
                                    

Vurulmak Dediğin Sadece Yürekten mi Olur Sandın Dayı?

Konağa Zaza giriş yapmıştı. Şiraz nasıl diye bakmak için üst balkonda Şimal'in uzaklara bakarak dikildiğini görünce kaşlarını çattı. Onu fark etmemişti bile, onun gözünde pekte değeri yoktu belki de öyle ya ağabeyinin arkadaşıydı sadece ne bekliyordu ki sanki boynuna atılmasını mı? 'Yaşlandın Zaza' dedi içinden kızlar bakmıyor artık yüzüne. Kendine ancak dün itiraf edebildiğini yeniden düşündü. O zaten dört yılın ardından tek bir kızın kendisine bakmasını istiyordu ama o kız şimdi onu görmüyordu bile...

Usulca yanağına damlayan yaşı sildi elinin tersiyle put gibi dururken tek hareketiydi bu onun ağlıyordu. Zaza, nedenini bilmek için yanıp tutuşuyordu bu yüzden merdivenleri üçer beşer atlayıp yanına vardı hızla...

Kolundan tutup kendisine bakmasını sağladığında Şimal'in kızarmış gözleriyle karşılaştı her zaman kapalı olan yüzü bugün açıktı da peçesini takmaya gerek görmemişti belki de, ne olmuştu da böylesine üzülüyordu? Üstelik her ne olmuşsa peçesiz halini gördüğü için içinden küçük bir mutluluk dalgası geçti Zaza'nın. Ama hemen sonra dindirdi bu titreşimi çünkü sevdiği kız şuan çok üzgündü ve bu genç adamı yaralıyordu...

Şimal, birden Zaza'yı görünce karşısında üşüdüğünü hissetti sanki artık ona ait değilmiş gibi, ona bakması her zamankinden fazla yasakmış gibiydi ağabeyi Karadağ'lılara onu verecekti anlamıştı gözlerinden, hem bakışları da bunu doğrular nitelikteydi.

Artık Zaza'ya bakamazdı Şimal, uygun değildi o şuandan itibaren sözlü sayılırdı onu kendisine bakması için tutan kollardan sıyırdı kendini gözlerini gözlerinden çekti az evvel ki gibi uzaklara baktı Zaza yanında hiç yokmuş gibi.

"Neyin var? Neden ağlıyorsun?" dedi çatlayan bir sesle kollarından sıyrılmasına bozulmuştu ama şu an için bunu düşünecek halde değildi...

Şimal cevap vermedi susmaya devam etti...

"Söyle Şimal" dedi adeta yalvaran bir sesle.

"Bu akşam" dedi hıçkırıklar eşliğinde ardından da hemen sustu devam edememişti sözlerine.

"Evet, bu akşam?" dedi meraklı bir şekilde.

"Bu akşam beni istemek için görücü gelecek" dedi kuru bir sesle..

Zaza boğulurmuş gibi ciğerlerine derin bir nefes çekti gözlerini yumdu, elini saçlarının arasından geçirdi yine aynısı olmak zorunda mıydı? Dört yıl önceki gibi yine sevdiğini kaybetmek zorunda mıydı?

Ama bu kez dayanamazdı yüreği, bir kez daha katlanamazdı.

Şimal'e çevirdi yeşil gözlerini, onu kollarının arasına almak acısını dindirmek istedi ama yapamazdı ki o şuan da nasıl hissediyordu kendini tahmin edebiliyordu.

Boğuk sesiyle aklındaki soruyu yöneltti Şimal'e.

"Kim?"

"Zal Karadağ"

Zal mı istiyordu yani onu, sevdiğini, gözünden sakındığını Zal mı istiyordu? Çocukken beraber top koşturduğu adam mıydı sevdiğine talip olan? İçinden bir şey yıkıldı o an Zaza'nın gözlerine nefret oturdu elleri yumruk olup indi duvara acımadı eli hem yüreğinin acısının yanında neydi ki?

"Şiraz ne diyor bu işe?" dedi toparladığı sert sesiyle.

"Olumlu yaklaşıyor gibi" dedi ağlamaya devam ederek.

Zaza ona çevirdi bakışlarını.

"Peki ya sen?"

"Halimden belli değil mi sence de?" dedi alayla gülümsemeye çalışarak ama başarılı olamadı bu çabasında.

ZÜMRÜT-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin