Aşka Düşen Denk Olur
Erdek aşiretine hızla girmişti Rojin arkasına baka baka ilerliyordu, korkmuştu, ne yapacağını bilmiyordu. Rengi atmıştı kapıdan girerken son bir kez köşe başına bakmıştı ve takip edildiğini kesin kes anlamıştı adam orada duruyordu, sinirle yerdeki taşa tekme attığını gördü, yüreği göğüs kafesinin altında ele geçirilmiş bir serçe gibi çırpınıyordu.
Önüne bakarak derin düşüncelere dalmış halde konakta ilerlerken karşısına Amraz, Pejan ve Mirza çıktı, üçlü bir sohbetin tam ortasındaydılar ve küçük kardeşlerindeki bu tuhaf davranışlar ilgilerini çekmişti. Amraz, dayanamayıp kolundan tuttu kendisine bakmasını sağladı. Rojin ise ani bir hamle ile ona sarıldı korkusunu o kucakta geçirmeye çalıştı.
"Neyin var Rojin?"
Ama Rojin o kadar korkmuştu ki konuşamıyordu bile.
Amraz sabırla tekrar sordu sorusunu,"Neyin var Rojin söyle bize?"
Rojin başını kaldırdı tek tek ağabeylerine baktı sonrada dilini bir yerlerden bulup sesiyle birleştirip konuşmaya başladı konuşurken de Amraz'a bakıyordu.
"Ağabey iki gündür biri beni takip ediyor bugünle beraber üç etti biraz evvel yine peşime takıldı hızla eve geldim ama en sonunda evi öğrendi.
"Ne diyorsun sen kızım?"
"Ağabey valla benim bir kabahatim yok bilirsin beni erkeklere bakmam hatta burada yani Urfa'da beni ağanın kızı olarak bile bilen azdır. Dışarı çıkmam bilirsin beni, hepiniz ablamla beraber gözlerden uzak tuttunuz ama en çokta beni valla benim bir suçum yok ben istemedim ki peşime takılsın" diyerek art arda sıraladı tüm korkularını.
Pejan ileri çıkıp Amraz'ın kolları arasından aldı korkmuş olan küçük kardeşini.
"Şş tamam miniğim korkma hallederiz biz"
"Kimlerden acaba?" dedi Mirza.
"Bilmiyorum ama yakında öğreniriz"
"Hala dışarıda mı dersiniz?" diye soran Pejan'dı.
"Anlamanın tek yolu balkonlardan birine çıkmak, gel Rojin" deyip kardeşinin eline saldırdı ve onu da önüne katıp diğer kardeşleriyle beraber balkonlardan birine yöneldiler.
Balkonlara çıktıklarında köşe başında hala duruyordu genç adam sigarasını içiyor ve kapıyı kolluyordu genç kızın yeniden çıkmasını bekliyor olmalıydı.
"Köpeeek! Hala bekliyor çıkıp bir boy göstermek farz oldu artık bize" dedi ve sinirle aşağıya inmek için merdivenlere yöneldi.
Ama Pejan engel oldu ona, "Dur bir sakin kafayla düşünelim öfkeyle kalkan zararla oturur. Mirza sen ne diyorsun?"
Mirza ise Rojin'e bakıyor, konuşmuyordu, Rojin ise ağlıyordu. Onun önüne gelip eğik başını kaldırdı. "Kaldır başını Rojin. Erdek aşiretinden hiç kimse başını eğmez, eğecek bir şey yapmamıştır çünkü. Dik dur, sen Dilovan ağanın kızısın bizim kardeşimizsin ama hepsinden önemlisi sen Rojin'sin. İnatçı Rojin, güzeller güzeli Rojin o yüzden ağlamak yakışmaz bu yüze gülmek yaraşır dik dur, korkma, seni her zaman koruruz nasılsa"
Rojin, gözyaşlarını silerken gülümsemeye çalışarak baktı ağabeylerine.
"Teşekkür ederim, iyi ki varsınız"
Aynı anda, "Sen de iyi ki varsın" demeleri üzerine birbirlerine bakıp gülmeleri bir oldu.
"Hadi yeter bu kadar muhabbet çıkıp gösterelim şuna ağanın namusuna dil uzatmak göz koymak neymiş?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜT-TAMAMLANDI
Roman d'amourURFALI SEVERSE BÖYLE OLUR ZÜMRÜT! YANGINIM KOR YEŞİLİ OLUR! SEVDAM TAN KIRMIZISI OLUR! Sonuna değin değil SONSUZA değin olur! Urfalı severse adı Şiraz olur! Anlatılansa dilden dile gezen DESTAN olur! Ya o Urfalı'yı da seven bir Urfalı çıkarsa...