Ruhuna hapsolmuş siyahlığın içinde fark edemeden varoldu.
Gözleri ruhunu yansıtacak kadar derin ve mavi.
Kum saatindeki tanecikler kadar sessiz.
Uzayın derinlikleri kadar çekici.
Cesareti kadar deli.
Adı gibi yalnız olmaya mahkum...
Kurt gibi...
O...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Bahar Zorlu-
Gözlerim ışıkla beraber açıldığında başımın üzerinde bulunan beyaz ışık ile gözlerimi geri kapattım. Göz kapaklarımı art arda kırpıştırıp açtığımda hemen başımda bulunan doktorları gördüm. Hepsi sıra ile dizildiğinde cehennem zebanileri gibi bakıyorlardı. En son neler olduğunu hatırlamakta bile zorlanırken buraya nasıl gelmiştim? Herkes neredeydi? Nefes alıp verişim esnasında ciğerime batan bir şey hissediyordum. Bu neydi bilmiyordum. Korku dolu gözlerle bakarken yeşil gözlü, uzun boylu doktor konuşmaya başlamıştı.
"Bahar Hanım. Geçmiş olsun çok zor bir ameliyattan çıktınız. Göğüs kafesiniz nefes alıp verişinizde batıyor olabilir zamanla bu da geçecektir. Bizi her yönden çok zorladınız." Dediğinde bu doktorda bir şey olduğunu gördüm. Birine benziyordu. O kadar çok benziyordu ki kim olduğunu bulamıyordum. Kaşlarım çatılı bakarken genç doktorun yanında olan esmer doktor konuşmaya başlamıştı. "Evet beyler. Bahar hanımın durumu iyi olduğuna göre artık sahneyi Kurt'a bırakabiliriz." Dediğinde adı söylenmişçesine genç doktor konuşan doktora döndü. Esmer doktor dudaklarını birbirine bastırırken diğerleri soğuk odayı boşaltamaya başlamışlardı. İki kişi kalana dek oda boşalttı. Ne oldu ne bitti derken uzun boylu doktor ile esmer doktor arasında kalmıştım. Bakışlarım ikisi arasında gezinirken odaya yeşil formalı, maskeli ve eldivenli biri geldi. Saçlarından ve gözlerinden tanıdığım kişi ile yüzüm benden izinsizce gülümseyiverdi. Yüzündeki maskeyi çıkartırken esmer doktorun cebine yerleştirdi. "Sıkıldım ama Altan. O lanet maske de neymiş?" dediğinde içtenlikle gülümsedi.