16.BÖLÜM: "ISLAK İMZA"🌟

1.9K 161 10
                                    

-Bahar Zorlu-

Bugün ki itiraflar beni tıka basa doyurmuştu. Şimdi Onur karşıma gelmiş sevdiğim kadın öyle giyinemez dediğinde şok olmam normaldi bence. Saçlarımı gelişi güzel dağıtıp Onur'un yanında merkeze gitmek için arabaya bindim. Ne söylemem gerektiğini bilmiyordum, nasıl davranmalıydım, bundan sonra ne olacağını ise hiç bilmemekle beraber zamanların nasıl geçeceğini de merak ediyordum doğrusu.

Merkeze gelene kadar ikimiz de konuşmamıştık. Belki o sinirliydi ama ben şaşkındım.

Merkeze geldiğim gibi arabadan hızlı bir şekilde inip kızılı aradım. Gözlerini kısmış bilgisayar ekranına bakarken gözlerinden ışık çıkacak diye bir an için içten içte korktum.

Geldiğimi belli etmek adına elimi sırtına koydum ve bende baktığı şeye bakmaya başladım. Ares Duman'ı araştırıyordu ve adamın hayatı şimdilik temiz gibi gözüküyordu ama bu onun suçlu olma potansiyelini sıfıra indirgemezdi.

"Herhangi bir şey var mı? Suçlu olduğuna dair." Diye konuştuğumda yerinden hızlıca kalktı ve saçlarını karıştırmaya başladı. Kırmızılıktan turunculuğa geçiş yapmakta omuzlarında olan o düz saçlar hiçte karışmamıştı.

"Kafayı yiyeceğim. Bu adam suçlu ama neden ben suçsuzum deyip duruyor ve ayrıca neden istihbarat birimi için hazırlanmış dosya geçmişinde bu adamı azılı suçlularda bulamıyorum. Tamam hadi istihbarat birimini es geç ama mutlaka dünyadaki istihbarat birimlerinden birinde Ares Duman olmalı. Olmalı!" diyerek volta atmaya başladığında neden bulamadığını düşünmeye başladım.

"Kızıl. Belki de... Suçlu değildir." Dediğimde birimi inleten bir kahkaha attı.

"Bana bak Croft bu adam." Diyerek sorgu odasını işaret etti. "Suçlu." Diye devam etti. Ahenk her görevde mi böyle sinirliydi yoksa sadece bugüne özel miydi merak ettim.

"Peki suçlu ama sen neden bu kadar sinirlisin?" dediğimde döner koltuklardan birine oturdu.

"Bilmiyorum ama içimden bir ses o adamda bir şeyler var diyor. Gözlerine baktığımda sanki gerçeği söylüyor gibi ama bu adamın suçlu olmadığını gözlerinden anlayamayız değil mi? O kadar ikna edici bir ses tonu var ki inanmamak elde değil. Ben şimdiye kadar suçluları konuşturmada hep başarılı oldum ama bu adam inatla konuşmuyor ve inatla beni kendinin suçlu olmadığına ikna etmeye çalışıyor ama bu demek değildir ki şirketi her türlü bataklığın kirine bulanmamış. Bahar, Duman şirketi her ay düzenli bir şekilde Gürcistan'a tır sevkiyatı yapıyor ve bu iş elimize gelmeden önce oradaki ajanlardan topladığımız bilgiye göre de adamlar suçlu. Suç-lu. Bildiğin suçlu. Çıldırmak üzereyim." Diyerek elindeki kalemi yere fırlattı. Ne kadar da hızlı konuşmuştu. Siniri konuşma hızına da yansımıştı.

"Anladım." Demekle yetindiğimde gülmeye başladı. "O kadar şey söyledim bir tek anladım mı diyorsun?" diye sorduğunda bende güldüm. "Ne söyleyeceğimi bilemedim." Dediğimde ayağa kalkıp ikişer ikişer merdivenleri çıktı. Bende peşinden çıkarken sorgu odasının kapısında derin bir nefes aldı ve ban baktı. "Ne yaparsan yap ama o adama inanma. Zira o gözler konuşmaya başladığında etkilenmemek elde değil." Dediğinde içeri girdik.

İçeri girdiğimizde eli masaya kelepçeli bir şekilde oturduğunu gördüm. Başını yavaşça kaldırıp baktığında içim titredi. Adam sanki hipnotize etmeye meyilli gözleri ile ne düşüneceğimi bile unutmuştum.

"Suçunu itiraf et Ares Duman. İtiraf et ki savcı ile konuşup bizimle iş birliği yaptı diyebilelim. İnat etmekten vazgeç." Dediğinde adam hızla ayağa kalktı ve bağırmaya başladı.

YALNIZ KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin