Bilmiyorum. Daha kaç tane harf tüketmek gerek bu sensizliği öldürmek için. Daha kaç cümleye acı çektireceğim!? Söylesene bana hiç mi okunduğunda ufakta olsa tebessüm ettirecek kelimelerim olmayacak benim. Nereye gittin sen? Oralar nasıl? İyi bakıyorlar mı sana? Peki bırak sana dokunmayı bakmaya bile kıyamıyorlar mı? Neyim eksikti benim? Neyi yanlış yaptım bu aşk, sevgi denen duygu karmaşasında? Bırak bu soruları da sen şuna cevap ver. Neden sevmedin beni?
'Gittiğin günün ertesi' yazdım bütün takvim yapraklarına. Her bir yaprak koparttığımda sanki dün gittimiş gibisin. Her sabah kalktığımda o huzur verici uzun olan günaydın mesajlarını yazıyorum ve göndermeden siliyorum tekrar. Bunu gece yatmadan öncede yapıyorum. Gün içinde 'özledim' kelimesiyle kavga ediyorum senin için. Tutturmuş ben senden daha çok özledim diyor. Kelimesin lan sen kimi özlüyorsun diyorum. Bende ki duygu olmasa sen nerden bileceksin özlemeyi diyorum ama bi kelimesiyle kalbimi, aklımı, gözlerimi, ellerimi, gülümsememi yeniyor. 'Sen yazamasanda beni başkası yazıp yolluyor çoktan. Sen istediğin kadar duygu besle ben başkası tarafında çoktan ulaştım ona' diyor. Baksana gidenim senden iyi yaralamasın da 'özledim' kelimesi bile yaralıyor beni. Ne hala soktun beni bi gör.
Ben kelimelerin içine hapsolmuş bi Mecnun. Sen okumayı bilmeyen leyla. Çölleri de geçsem dokunamam ki sana....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paranoyak Adam.
Teen FictionBen aslında hiç bir şeyle dalga geçmiyorum. Ben kendimi delirmeye karşı koruyorum.