Gözlerimin karardığını ve yere düştüğümde hissettiğim acıyı hatırlıyorum sadece. Birde babamın sedyede yattığı halini...
Gözlerimi açmaya çalıştım ve zor da olsa göz kapaklarımı araladığımda küçüklüğümden beri nefret ettiğim o hastane kokusu ciğerlerimi doldurdu. Annemi kaybettiğim bu yerden ve buraya yakın olan her yerden nefret ediyorum. Lanet olası hastaneler beni her zaman hasta etmiştir.. Etrafıma baktığımda bir yatakta yattığımı gördüm ve kolumdaki acıyla yüzümü buruşturdum. Sanırım ben bayıldığımda sakinleştirici iğne ve serum vermişlerdi. Kolumdaki morluktan bunu anlamak çok zor değildi. Her neyse bunun hesabını daha sonra sorardım o doktorlara. Hem ben niye içimden ve kendi kendime konuşuyorum ki ! Diye kendime kızmıştım evet kendime bağırdım hem de içimden..-"Hey kimse yok mu ?" diye bağırdım. Ve kapıdan bir hemşire girdi. -"Uyandınız demek." dedi
Sen aptal mısın der gibi suratına baktım hemşirenin ve
-" Oradan bakınca hala uyuyor gibi miyim ?" dedim alay ederek.
Hemşire hiç sesini çıkarmadan yanıma geldi ve üzgün bir ses tonuyla
-" Sana bir şey söylemeliyim küçük hanım lütfen beni iyi dinle." dedi.
Kesin kötü bir şey geliyor dedim kendi kendime hazırla kendini Toprak hadi.. diyerek kendime destek olmaya çalıştım. Evet doğru ya BABAM...
Ben onu en son gördüğümde evin önünde sedyedeydi ve hiç iyi görünmüyordu karşıdan.
-" Babam ! Babama bir şey mi oldu yoksa !" diye bağırdım. Bağırmamla hemşirenin olduğu yerde sıçraması bir oldu. Ahh tanrım hala susuyor aptal insan.
-" Çekil önümden ben kendim öğrenirim seni aptal hemşire bozuntusu" diyerek onu iktirdim ve koridora çıktım.
Köşede bir masanın arkasında oturan kadının yanına gittim ve -"Bekir KAYMER hangi odada ?" diye sordum.
-" Yakını mısınız hanımefendi ?" dedi suratıma bakarak.
-" Sizi bana bugün sayıyla mı veriyorlar lan !" diye bağırdım.
Tam o sırada arkamdan bir el bana dokundu ve arkama döndüm. Bir doktordu sanırım üzerinde beyaz önlük vardı.
-" Sakin ol küçük hanım öncelikle burası bir hastane ve buradaki insanlara böyle bağırmayız istediğimiz şeylerin cevabını sabırla bekleriz anlatabildim mi ?" dedi kendini bir şey zanneden aptal, doktorculuk oynamaya kendini iyice kaptırmış adam.
-" Herkes benim sorularıma neden soruyla karşılık veriyor burada ? Siz ben gelmeden önce anlaştınız mı aranızda ?!" dedim.
Doktor olduğunu düşündüğüm adam bana gülümseyerek karşılık verdi ve
-" Hayır küçük hanım anlaşmadık ve ne istiyormuşsun bakalım ?" dedi.
-" Bekir KAYMER ' i sordu doktor bey" diyerek cevap verdi masanın arkasında oturan o aptal karı.
Doktor'un suratı Bekir adını duyduktan sonra değişti ve ciddileşerek -"Sen onun kızı mısın ?" diye sordu tekrar.
Allahım kafayı yiyeceğim herkes bir soru soruyor.
-" Evet ben onun kızıyım ve en son gördüğümde sedyede yatıyordu şuan nerede ve hangi odada ayrıca durumu nasıl bilmek istiyorum" dedim sabırla.
Doktor -" Beni takip et" dedi ve bir odanın kapısını açtı.
-"Evet sizi dinliyorum" dedim soran gözlerle.
-" Baban çok ağır bir ameliyat geçirdi ve şuan durumu ağır, yoğun bakımda." dedi ve demesiyle birlikte benim gözlerim tekrar karardı ama bu sefer sadece kısa bir süreliğine oldu ve hemen kendime geldim.
Doktor bunu fark etmiş olacak ki hemen kalkıp yanıma geldi ve -"İyi misin ?" diye sordu. -"Bugün bu ikinci oluyor diğerinde gözlerimi burada, yani hastanede açmıştım" dedim. Doktorun gözlerinde hafif bir kısılma oldu ve tekrar düzeldi.
-"Hemşirelere söylerim seninle ilgilenirler" dedi.
-"Gerek yok ben iyiyim sadece babamı görmek istiyorum sonra ne yapmak istiyorsanız yapın" dedim çaresizce.Doktor biraz acımış olacak ki -"Beni takip et" dedi yine.
Şuan aklımdan geçenleri duysanız beni öldürürdünüz evet söylüyorum hazır olun, babam yoğun bakımda ve benim aklıma doktorun dediği takip etten sonra aklıma {FOLLOW ME} diye şarkı söyleyen o karı geldi şuan intihar etmek istiyorum..
Yoğun bakım yazan kapının önüne geldiğimizde bana yan taraftaki odayı gösterip
-" Orada üzerine giyecek bir şeyler verecekler, bu şekilde girersen mikrop kapabilir" dedi.
Hemen koştum ve giyindim. Geri geldiğimde doktor konuştuğumuz yerde yoktu. Bende kapıyı açıp içeri girdim. Odada sadece monitörün sesi vardı. Ve o öttükçe daha çok geriliyordum. Tik-tik-tik-tik-tik babam bunları duymak zorunda değildi o şuan evde yemek masasında benimle yemek yiyor olacaktı belki de birlikte televizyon izleyecektik. Gerçekten ne kadar saçma sapan şeyler varsa hep bizim başıma geliyor.
Babamın beni duyup duymayacağını tam olarak bilmesem de şansımı denemek istedim.
-" Baba, bak buradayım hadi aç gözlerini eve gidip maç izleyelim birlikte"dedim. Ama sadece tik-tik-tik diye ses çıkıyordu odada. Ne kadar aptalım adam koma da ve ben onunla konuşmaya çalışıyorum. Tam arkamı dönmüş gidiyordum ki doktora çarptım. Beni iki eliyle tutup düşmemizi engelledi. Sonra yüzüme bakıp -" Bende artık çıkman gerektiğini söylemeye geliyordum" dedi.
-"Zaten çıkıyorum gördüğünüz gibi doktor bey" dedim ve kapıya doğru yürüdüm. Doktor da çıktığında; -"Sizinle konuşmalıyız" dedi ve odasına doğru yürümeye başladı. Onu takip ettim ve içeri girdiğimde masanın önündeki koltuğa oturdum.
-" Babama ne olmuş doktor bey ?" diye sordum ilk olarak. Bir süre baktıktan sonra cevap verdi -"Baban ağır bir kalp hastası, ve bunun daha önce farkına vardığını zannetmiyorum yoksa bu durumda olmazdı" dedi. Afallamış bir şekilde yüzüne baktığım doktorun tekrar konuşmasıyla kendime geldim. -"Şuan bir şey yapamıyoruz seninde gördüğün gibi uyuyor bir nevi koma da yani. Uyanmasını bekleyeceğiz. 《
-"Peki uyanmama ihtimali var mı ?" diye sordum birden. Ah ne kadar aptalım tabi ki uyanacak o benim babam ve çok güçlü olduğunu biliyorum kısa bir süre sonra tekrar beraber olacağız.
-" Maalesef uyanmama ihtimali var ama dediğim gibi şu an hiç bir şey yapılamaz ve beklemekten başka çaremiz yok. Umalım da baban tekrar uyansın.
-" Ummayın doktor bey ne olur uyansın. Benim ondan başka kimsem yok babamı da kaybedersem ne yaparım tek başıma ?" dedim göz yaşlarıma engel olamayarak. Doktor elimi tutup; -"Her şey iyi olacak Toprak merak etme" dedi. Ben benim adımı nereden biliyorsunuz demeye kalmadan bana sarıldı ve kendine doğru çekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamın Doktoru [ TAMAMLANDI ]
Lãng mạn■TÜM HAKLARI SAKLIDIR■ Toprak KAYMER 19 yaşında Kumral,Yeşil Gözlü,1.75 boyunda. Annesini doğumunda kaybetmiş ve bu yaşına kadar da hep babasıyla yaşamış olan, Lise 4 de okuyan, ve genelde kavgacı olan bir genç kız. Babasının kalp krizi geçirmesiy...