6. Bölüm

5.4K 150 23
                                    

Multi: Toprak

Rüzgar

Sabah uyandığımda kollarımın arasında yatan kişiye baktım "Toprak". Gece yanında yattığımı unutmuştum. Dün gece ağlamıştı şimdi de sessiz sedasız öylece uyuyordu. Yavaşça ellerimi çekip yataktan kalktım. Üzerini örtüp banyoya gittim. Çıktığımda hala uyuyordu. Bende uyandırmadan yastığının kenarına not bıraktım. • günaydın uykucu !! Ben uyandığımda uyuyordun o yüzden seni uyandırmadan gidiyorum. Uyandığında bana mesaj at. Akşam görüşürüz güzellik •

Toprak

Uyandığımda Rüzgar yanımda değildi. Tam yataktan kalkmış banyoya gidiyordum ki yastığımın kenarındaki kağıda gözüm takıldı. Elime alıp üzerinde yazana baktım

"• Günaydın uykucu !! Ben uyandığımda uyuyordun o yüzden seni uyandırmadan gidiyorum. Uyandığında bana mesaj at. Akşam görüşürüz güzellik •" yazıyordu.

Dediğini yerine getirmek için telefonumu aldım ve; -" Uyandım" diye mesaj attım, uzatmanın alemi yoktu. Telefonu yatağın üzerine attıktan sonra banyoya ilerledim. İşimi bitirdiğimde ellerimi yıkayıp çıktım. Telefonumun ışığının yandığını görünce tekrar aldım ve gelen mesaja tıkladım

-" Tekrar günaydın uykucu" demiş. Ben uykucu değilim ki diyecektim ama vazgeçip telefonu yatağa attım.
Üzerimdekileri değiştirdim ve aşağıya indim. Dün aldıklarımızı yerleştirdim. Sonra bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Ne zamandır okula gitmiyorum, arkadaşlarımı görmeliyim en azından. Telefonumu çıkarıp Yağmur'un numarasını bulup arama tuşuna bastım. Bir kaç defa çaldıkyan sonra telefon açıldı

-"Toprak !!! İyi misin ? Nerdesin ? Hastaneden çıktığını duydum evde misin? Toprak cevap versene kızım !!!"
-"Eğer nefes almak için ara verirsen cevap vereceğim Yağmur" dedim gülerek. -Peki. Nerdesin ?
-Evden çıktım şimdi sahile doğru gidiyorum. Ara bizim tayfayı herkes gelsin. Özledim sizi" dedim
-"Sen emret yeter ki başkan" dedi dalga geçerek.
-"Kapatıyorum. Sahilde görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım.

Sahile geldiğimde pek fazla insan yoktu. Sonuçta hafta içiydi ve bizde İstanbuldaydık. Herkes çalışıyordu ya da evlerine oturmayı tercih eden insan sayısı çok fazlaydı. Boş olan bir banka oturup bizimkilerin gelmesini beklemeye başladım. 10 dakika oturduktan sonra arkadan birisi boynuma atladı. Bu tabi ki Yağmurdan başkası değildi. Yağmur, Mami, Oğulcan, Aynur, Ali, Mustafa ve Burak da buradaydı. Onun ne işi vardı ki burada. Ayağa kalkıp üzerine yürüdüm ve -"Senin ne işin var burada. Bana yaklaşmayacaksın demedi mi sana. Ne yüzle karşıma çıkıyorsun tekrar !!!" Diye bağırdım. Diğerleri bir şey bilmedikleri için öylece bakıp kaldılar.
-"Yağmur arayınca bende sandım ki..."
-Ne sandın ki !! Seni affedeceğimi falan mı ?!!"
Yağmur, -"Hey neler oluyor burada ?" Diye ilk soruyu soran o oldu.

-"Beyefendi beni seviyormuş!! Reddetmeme rağmen hala benimle uğraşıyor. Beni okulda uyurken bıraktığınızda Rüzgar Hocayla kapalı kaldım. Ve sabah uyandığımda koridorda çarpıştık, bu geri zekalı yanlış anlayıp bana orospu damgası yapıştırdı. Ve hastaneden çıktığım gün evimin önündeydi !!" diye açıkladım herkes için.

-"Bunlar doğru mu lan !!" diye bağırdı Mami , Burak'ın üzerine yürüyerek.
-"Bırak Mami. O yiyeceği dayağı yedi zaten" dedim
-"Rüzgar Hoca dimi ?" diye sordu Koray
-"Ta kendisi" dedim bende sırıtarak.
-"Ne duruyorsun lan bizde mi dövelim seni !!" diye bağırdı Oğulcan.
Genelde sessiz kalan çocuk bile bağırdığına göre çok sinirlenmişti.
Burak cevap vermeden geldikleri yöne doğru yürüdü.

Bizde 1 saat kadar oturup ben hastanedeyken neler yaptıklarını anlattılar. Daha sonra da herkes evlere dağıldı.
Evin önüne geldiğimde Rüzgar Hocanın arabası garajın önündeydi. Kapının kilidini açtığımda karşımda Rüzgar Hocayı gördüm.
-"Neredeydin ?" diye sordu yüzüme bakıp.
-"Arkadaşlarımla buluştum.
-"Tamam. Mutfakta yemek var karnın açsan ye" dedi ve yukarıya çıktı.
Niye trip attı şimdi bu adam bana. Bu düşünceleri bir kenara atıp mutfağa geçtim ve hazırladıklarını ya da dışardan sipariş verip aldıklarını yemeye başladım. Ben yediklerimi bitirmiştim ki Rüzgar yukardan aşağıya indi.
-"Afiyet olsun" dedi ve masanın kenarındaki sandalyeyi çekip oturdu.
-"Teşekkürler" dedim ve tabağımı alıp makineye yerleştirdim.
-"Bugün neler yaptın?" dedi.
-"Uyandıktan sonra kahvaltı yapıp çıktım evden, bizimkilerle buluştum... oturduk, öyle işte." dedim.
-"Bir şeyler olmuş ?" dedi bir anlık duraklamamdan sonra.
-"Burak da gelmiş" dedim. -"Nasıl yani ? Yüzsüz mü bu çocuk dayak yedi o kadar yinede vazgeçmiyor mu !!? Hem senin arkadaşların niye çağırıyor o piç kurusunu !
-Onlar bilmiyorlardı.
-Anlıyorum. Ne oldu sonra ?
-"Ben onu görünce sinir oldum ve üzerine yürüdüm. Bağırdım yaptığı her şeyi anlattım ve Muhammetler de bağırıp üzerine gittiler. Burak da çekip gitti." dedim yüzüne bakarak.
-"Üzerine mi yürüdün ?" dedi kahkaha atarak.
-"Bu yaptığı ilk değildi" dedim kısık bir sesle.
-"Nasıl yani seni rahatsız mı ediyordu o..." lafını böldüm ve -"Annesine laf etme kadının ne suçu var şimdi" diye çıkıştım
-"Tamam iyilik meleği, herkesi de koru zaten" dedi sitem ederek.
Kıskanıyordu ama belli etmiyordu bence. Yoksa niye umurunda olsun ki Burak ile benim aramda geçen şeyler.

Babamın Doktoru  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin