8. Bölüm

4.7K 148 13
                                    

Toprak

Rüzgar Hocanın dediklerinden sonra derslerime daha fazla önem vermem gerektiğini anlamıştım. Ama bir şeyi daha iyi anlamaya başladım artık, yeni tanıştığım kişilere ederinden fazla değer vermeyeceğim bundan sonra.

OKUL

Sınıfa girdiğimde hiç kimseye selam sabah vermeden sırama geçtim. İlk dersimiz o adı lazım olmayan hocaylaydı. Kitaplarımı çıkarıp beklemeye başladım. 5 dakika sonra zil çaldı ve sınıf dolmaya başladığında en son içeriye hoca girdi. Kimse ayağa kalkmadı bu sefer. Hoca bu durumdan memnun kalmış olacak ki gülümsedi. Aptal bu kadar tatlı gülümsemek zorunda mıydı sanki !

Rüzgar

İlk dersim 12-F'ye idi. Toprak'ın da o sınıfta olduğunu hatırladığımda ister istemez canım sıkılmıştı. Sonuçta son karşılaşmamızda hiç iyi şeyler yaşamamıştık ve kıza sürekli değişen psikolojimle yaklaşıyorum. Değişen ruh halim onu korkutmaya başladıysa hiç şaşırmam buna.

Sınıfa girdiğimde gözlerim hemen onun oturduğu sıraya kaydı ve göz göze geldik. Gözlerini benden kaçırıp önündeki kitaplara çevirdi.
Derse başladığımda pür dikkat beni dinliyordu. Bu kızda bir haller vardı ama hayırlısı bakalım diyerek düşüncelerimi kafamdan attım.
Ders bitiminde kitapları alıp sınıftan çıktım. Sonraki dersim de onlarlaydı ama zümre toplantısı olduğu için dersleri boş geçecekti.

Toprak

İkinci dersin boş geçeceğini nöbetçi öğretmenin gelip yoklama almasından anlamıştık. Çoğu kişi bahçeye çıkarken ben kulaklığımı takıp test çözmek için cam kenarına geçtim. Bir kaç soru çözdükten sonra uykum geldi ve kafamı kitabın üzerine koyup gözlerimi kapattım. Uyandığımda ders bitimine yaklaşmıştık. Kendi sırama geçtim ve diğer dersin başlangıcı için hazırlık yaptım.

EV

Eve geldiğimde babam mutfaktaydı. Erkenden evde olmasına şaşıramamışken, yemek yapıyor olduğunu gördüğümde ağzım açık kaldım.
-Baba bu sen misin ?
-"Hoşgeldin kızım. Evet bu benim" dedi gülerek.
-İlk defa seni mutfakta görüyorum şaşırdım doğrusu.
-Hep yardımcıların yapacak hali yok ya. Bir kere de benim elimden ye yemeğini.
-Yiyelim bakalım.
Üzerimdekileri çıkarmak için odama doğru yürüdüm.

Yemeğe başladığımızda bir kaşık aşıp çiğnedim. Gerçekten güzel olmuştu.
-"Eline sağlık babacığım çok güzel olmuş" dedim ve öpücük yolladım.
-Afiyet olsun güzel kızım.
Yemeği yedikten sonra odama çıkıp sınav için çalışmaya başladım. Saat gece yarısına gelirken yorulduğum için kitaplarımı toplayıp yattım.

OKUL

Üçüncü dersin ortasında sınıfa okul müdürü geldi.
-"İyi dersler arkadaşlar. Biliyorsunuz ki Haziran ayında LYS sınavınız var ve biz okul olarak sınavdan önce kafanızın dağılması için sizi Antalyaya bir haftalık tatile gönderiyoruz." dedi ve sınıftaki sevinç çığlıkları arasından sınıftan çıkıp gitti.
Bende sevinmiştim bu duyduğuma ama abartılacak kadar değildi.
- Yaaa, kızım duydun mu ?
-Evet Yağmurcum bende aynı sınıftaydım.
-Yaa Antalya dedi Antalya !

EV

Okul müdürünün söylediklerini babama da anlattığımda biraz tatilin bana da iyi geleceğini söyledi. Antalya'ya ertesi gün erkenden gideceğimiz için yanıma alacak olduklarımı hemen hazırladım ve uyumak için yatağıma geçtim. Tam gözlerimi kapatmış uykuya dalıyordum ki telefonumun sesiyle irkildim. Tuş kilidini açtığımda mesajlara girip gelen mesaja tıkladım.
Mesaj Rüzgar Hocadandı.
-Uyanıksındır umarım ve uyandırmamışımdır. Ben geçen gün olanlar için özür dilerim. Biliyorum bu şekilde olmaz ama seni sadece okulda görüyorum. Telafisini yarın Antalya'ya gittiğimizde yapacağıma söz veriyorum. İyi geceler güzellik.
Mesaja cevap olarak ;
-"Önemli değil hocam. Özür dilemenize gerek yok zaten ben sadece sizin öğrencinizim. Her öğrencinize böyle özür mesajı atıyorsanız zahmet etmeyin derim. İyi geceler.." yazdım ve gönderdim.
Cevap gelmesini beklemeden telefonumu kapattım ve yan tarafa attım.

Babamın Doktoru  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin