7. Bölüm

4.6K 156 29
                                    

Rüzgar

Toprak ve babası gitmek için hazırlanırken bende diğer hastalara bakmak üzere acil kapısına doğru ilerledim. Tam bir hastanın dosyasına bakarken onu gördüm "ESRA". Onun burada ne işi var diye düşünürken beni görür görmez yanıma geldi.
-"Rüzgar Beyde buradaymış" dedi imalı imalı.
-"Sen ne işin var burada! " diye bağırdım. Al işte yine kendime hakim olamıyorum. Etraftaki hemşireler ne olduğunu anlamak istercesine biz bakarken. Kolundan tutup dışarıya çektim.
-Hastanede olmaz.
-"Peki o zaman burada konuşalım" dedi ve o sırada yağmurdan ıslanmakta olan bankın birine oturdu.
-Ne işin var hastanede ?
-Hasta olamaz mıyım ? Yasak mı bana hastaneye gelmek ?
-"Evet yasak !! Benim olduğum hiç bir yerde bulunmaya hakkın yok senin!" diye bağırdım. O ise beni dinlemeyerek öylece suratıma bakıyordu. Ben lafımı bitirmiş gözlerimi ondan başka her yerde gezdirirken dudaklarımda hissettiğim baskıyla kendime geldim. O sırada babasıyla birlikte arabaya binen  Toprak'ı gördüm. Onlar arabaya binip giderken Esra'yı kendimden ittim.
-Sen ne yaptığını zannediyorsun !
- Seni hala seviyorum Rüzgar. Bunu biliyosun ve benden uzak durmak istemediğini biliyorum.
- Esra !!! Seni sevmiyorum !! Hatta artık senden nefret ediyorum!
-Neden Rüzgar ! Seni çok sevdim diye mi !
-Hayır Esra. Beni kardeşimle aldattığın için senden nefrer ediyorum !

Toprak

Babamla bir süre televizyon izledikten sonra uykum geldiği için yatmaya gittim. Uyumakta zorluk çekiyorum çünkü hala hastanenin bahçesinde gördüklerim beynimi kurcalayıp duruyor. O an gelen cesaretle telefonumu alıp mesajlar kısmına girdim
-Bugün yanınızdaki sevgilinizdi sanırım. Çok yakışıyorsunuz.
10 dakika sonra cevap geldi. Heyecanla gelen mesaja tıkladım
-Bu seni neden ilgilendiriyor ?
-Şeyy ben sadece mutluluklar dilemek için..
-Benim mutluluğum hiç kimseyi ilgilendirmez.
Bu söylediğinden sonra cevap vermedim çünkü sinirimi bozmak istemiyorum gece gece.
1 saat kadar yayağımın içine debelendikten sonra uykuya teslim ettim kendimi.

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Bugün uzun bir aradan sonra okula gidecektim. Saat 7:00'ye geliyordu. Hemen banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra aşağıya kahvaltı masasına indim. Babam hastanedeyken gelmesini istemediğim yardımcımız bu sabah evdeydi. Kahvaltıyı hazırlamış çayları koyuyordu. Ben masaya oturduğumda babamda yukarıdan indi ve
-"Günaydın güzel kızım"dedi ve yanağımdan öptü.
Bende aynı şekilde;
-"Günaydın babacığım" dedim ve ayağa kalkıp yanağından öptüm.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra babam ilk önce beni okula bıraktı ve daha sonra kendisi işine gitti.
Sınıfa girdiğimde uzun zamandır görmediğim herkes
-"Geçmiş olsun" demek için yanıma geldi. Hepsine sabırla teşekkür ettikten sonra bizimkilerin yanına geldim.
-"Selam gençler"dedim ve hepsine havadan öpücük yolladım.
Herkes ellerini havaya kaldırıp gönderdiğim öpücüğü havada takalar gibi yaptı. Bu yaptıklarına gülümsedikten sonra kendi sırama oturdum.
15 dakika sonra hoca geldi ve ders başkadı. İkinci dersin bitiminden sonra Rüzgar Hocanın dersi vardı. Ne onu görmek ne de ders dinlemek istemediğim için sınıftan çıktım ama hızlı olamadığım için kapının önünde karşılaştık.
-"İçeri geç Toprak yeterince derslerinden geri kaldın zaten"  dedi ve koluma dokundu.
-"Peki hocam" dedim ve mecburen onun arkasından sınıfa girdim.
Ders 40 dakika olduğu için zaman geçmek bilmiyordu. Saate baktığımda daha 20 dakika olduğunu gördüm.
-"Evet arkadaşlar bugünlük bu kadar, aranızda sıkılanlar var o yüzden dersi bitiriyorum" dedi ve gözlerini bana dikti.
Gözlerimi ondan kaçırıp kafamı sıraya koydum. Zilin çaldığını duyduğumda yanıma gelen Rüzgar Hocayla göz göze geldik ve yanıma gelip elimin altına bir kağıt bıraktı. O sınıftan çıktıktan sonra kağıdı açıp içindekini okudum.
-"Çok fazla uyuyorsun. Tekrar okulda uyuyup kalırsan bu sefer seni uyandıran ben olmayabilirim. Dikkat et"  yazıyordu.
Ben daha yazdıklarını kavramaya çalışırken yanıma Yağmur geldi ve kağıdı buruşturup cebime koydum.
-"Kantine iniyoruz hadi sende gel"  dedi ve koluma girdi. Yağmur'u geri çevirmek pek mümkün olmadığı için yanında yürümeye başladım. Kantine geldiğimizde Rüzgar Hocanın burada nöbetçi olduğunu anlamam uzun sürmedi. Göz göze geldiğimizde kafasını çevirdi. Bende zil çalana kadar onun olduğu tarafa hiç bakmadım.
Kantindeki sıraya girip yiyecek birşeyler aldıktan sonra sınıfa çıktık. Son iki ders kalmıştı ve bugün gerçekten sıkıcı geçiyordu.

Babamın Doktoru  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin