Yanında hemşire, az gerisinde de iki tane hasta bakıcı nezaretinde kapıyı ardına kadar açtı. Tam karşısında tahtadan yapılmış yatağın üzerindeydi Ayfer, yine oturmuş ve yine yüzü duvara dönüktü.
Kendilerinin geleceğinden haberi olduğu için Ayfer'i bir güzel yıkamıştı annesi. Belinden aşağıya kadar inen kıvrımlı saçları hâlâ ıslaktı, kolunda ve bacaklarındaki yara ve morluklar ise açığa çıkmıştı. Üzerine boydan boya çiçekli tek parça bir elbise giydirilmişti. Kadın içeriye girerek "Kızım..." dedikten sonra sırtı dönük Ayfer sallanmaya başladı. "Bak kızım doktorlar geldi, seni iyi edecekler." dediğinde aniden başını çevirerek inlemeye başladı.
Gözlerinin içi kanlı ve çevresi ise mosmordu. İçeriye doğru girerlerken Ayfer kaşlarını çattı ve sararmış dişlerini sıkarak haykırdı. Annesinin arkasına geçip saklanırken de çığlıklar atıyordu. Hasta bakıcılar Ayfer'e doğru hareket ettiklerinde ise tamamen delirdi ve onlara saldırdı. Zorlanarak kollarını ve bacaklarını tuttular. Bu sırada hemşire sakinleştirici iğneyi hazırlarken Selim de hasta bakıcılara yardım ederek Ayfer'in bacaklarını tuttu. Onlardan kurtulmak için var gücüyle direnirken Selim hemşireye "Çabuk" diye bağırdı, zor tutuyorlardı çünkü. Hemşire elinde şırıngayla gelirken Ayfer altını pisletmişti. Aceleyle koluna iğneyi batırıp geriye çekilerek sakinleştiricinin etkisini göstermesini beklediler. Bir müddet daha çırpınan Ayfer gücünü kaybetti, sakinleştiricinin de etkisiyle kendisinden geçti.
Annesi Ayfer'in iç çamaşırlarını değiştirdikten sonra sedyeye koyarak ambulansa taşıdılar. Köy halkı evlerinin önlerinde ciddiyetle onlara bakıyordu. Ayfer'i ambulansa koyar koymaz Selim, kadından kızın kimliğini aldı. Çok ısrar etmesine rağmen onu kendileriyle gelmeye ikna edemedi. Bu köyden çıkmaya korkuyordu sanki, devamlı gülen gözlerinin içerisinde bir endişe vardı. Selim ona telefon numarasını ve hangi hastaneye gittiklerine dair notlar aldığı kâğıdı verdikten sonra hızla hareket ettiler. Bir an evvel bu köyden çıkmak istiyordu herkes, içlerindeki korkuya engel olamıyorlardı.
İlçe yoluna geldikleri sırada askeri araç onlardan ayrıldı, önde Selim'in aracı arkada ambulans şehre doğru hızla devam ettiler. Ambulansta Ayfer'in kendine gelme ihtimaline karşı ellerini, ayaklarını bağlamışlardı. Şehre iyice yaklaştıkları sırada Selim telefonuna sarılarak doktor arkadaşını aradı:
-Ufuk biz yarım saate oradayız, özel bir oda ayarlayabilir misin?
-Ayarlarız, sıkıntı yok.
-Canan Abla orada mı?
-Buralarda.
-Ona da söyle, Ayfer ile onun ilgilenmesini istiyorum.
-Tamam, bekliyoruz kardeşim. Hem sana söyleyeceklerim var.
-Ne konuda?
-Sedef ile ilgili.
-Bırak şu burnu havalarda zengin züppesini ya, sen dediklerimi yap.
-Tamam. Sen gelince konuşalım.
Ne olmuş olabilirdi bu kıza? Ne oldu da bu hale geldi? O köyde bunu tetikleyebilecek ne vardı? İnsanlar neden öldürülüyor, neden katilleri bulunamıyordu? Köyde yaşayan insanlar neden dışarıya çıkmıyor, dışarıdan da kimsenin gelmesini istemiyorlardı? Bu köyde gizlenen, gizlenmek istenen neydi? Sorulması ve cevaplanması gereken o kadar çok soru vardı ki ama öncelik Ayfer'di.
Süratle hastane bahçesine girip aracını park etti. Aracından inip ambulansın yanaşmasını bekledi. Hasta bakıcılar sedyeyi çıkardıklarında Ayfer'in kendisine gelmiş olduğunu gördü. Bağlı el ve ayaklarını çözebilmek için debelenip durduğu belliydi, hâlâ da uğraşıyordu. Tüm gücüyle bağlardan kurtulmaya çalışırken de ağzından köpükler saçıyordu. Upuzun, dalgalı saçları darmadağın olmuş ve yine altını pisletmişti. Sedye üzerinde hastaneye sokulurken Selim ile göz göze geldi ve kaşlarını çatıp dişlerini sıkarak ona doğru çığlık attı. Gözleri kan toplamış, durumu da çok kötüydü. Onun için hazırlanan odaya götürülüp yatağa bağlandıktan sonra hasta bakıcılar dışarıya çıktı. İçeride Ayfer çığlıklar atarken dışarıda hemşire Selim'in yanına geldi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYFER (RAFLARDA)
Mystery / ThrillerGizem / Gerilim içinde # 1 AYFER (ÖZET) *Çalışmalarım noter tasdikli olup izinsiz kullanılması ve çoğaltılması yasaktır* Sağlık Bakanlığı'nda müfettiştir Selim Erbek, evlenmesine çok kısa bir zaman kala nişanlısı tarafından terk edilir. İki yıl bo...