Bu gece de deliksiz uyumuştu Selim, dinlenmiş ve zinde olarak kalktı yatağından. Bu sabah ilk iş olarak Ayfer'i ziyaret edecekti, erkenden evinden çıktı. Onun son halini çok merak ediyordu. Canan Hanım ile dün yaptığı konuşma sonrası onun el ve ayaklarının çözülmüş olduğunu biliyordu. Gün geçtikçe daha iyi olacaktı Ayfer, buna emindi.
Hastaneye geldiğinde heyecanı bir kat daha artmıştı. Kendisini nasıl bir Ayfer bekliyordu acaba? Ufuk'tan korktuğu gibi benden de korkar mı, diye bir endişesi de vardı.
Aracını dışarıya park edip hastaneye doğru yürürken aniden küçük büfenin önünde durdu. Rüyasında Ayfer'in kendisine verdiği çikolatayı görmüştü büfede. Hemen bozuk paralarını çıkararak bir tane aldı. Cebine koyduğu çikolatayla koşar adımlarla girdi hastaneye. Saat daha erkendi ama onların uyanmış olduğunu biliyordu. Kapının önüne geldiğinde bir süre bekleyerek heyecanını yatıştırdı. Derin bir nefes alarak kapıyı hafifçe vurdu ve içeriye girdi.
Ayfer ile Canan yatağın üzerinde oturuyor, ayaklarını da yere doğru salmış kahvaltı yapıyorlardı. Kapının açılma sesiyle beraber Ayfer hemen korkup yatağın üzerine çıktı ve Canan'ın arkasına saklandı. Çığlık atmamıştı Ayfer, Selim bu duruma sevinmişti.
-Günaydın.
-Günaydın Selim Bey.
Canan başını uzatıp gülümseyerek:
-Ayfer kızım, sen de gün aydın desene Selim Bey'e.
Ayfer ise ellerini ve başını Canan'ın sırtına dayamış sessizce duruyordu. Çığlık atmaması ve bağırmaması bile çok fazla şey ifade ediyordu Selim için.
-Nasılsınız, nasıl geçti geceniz?
-Ben uyudum, Ayfer bana baktı.
-O uyumadı mı?
-İki defa uyur gibi oldu, kâbus gördü uyandı.
-Uyumuyor yani.
-Uyuyamıyor Selim Bey, çığlık atıp uyanıyor. Tekrar kâbus görürüm diye uyumaktan korkuyor.
-Sorun büyük ihtimalle bu kâbuslar. Neyse siz kahvaltınıza devam edin, ben çıkayım.
-Bitti Selim Bey. Doyduk biz, değil mi Ayfer?
Canan önlerindeki tepsiyi almak için doğrulduğunda, Ayfer geriye doğru giderek yatağın köşesine oturdu. Canan kahvaltı tepsisini kapının yanındaki masaya bıraktı. Onun iyi davranışları sebebiyle Ayfer Selim'e iyice alışmıştı. Selim cebindeki çikolatayı hatırlayarak avucuna aldı.
-Kahvaltı yaptığına göre bir çikolatayı hak etti.
Canan hemen atılıp gülümsedi ve elini uzattı.
-Bana mı aldın?
-Hayır, bu Ayfer'in.
Selim yatağa doğru yaklaştı ve aynı rüyasında Ayfer'in uzattığı gibi avucunu ona uzattı. Onun söylediği gibi "İster misin?" dedi. Köşesinde iki büklüm duran Ayfer önce çikolataya sonra Selim'in gözlerine baktı. Gülümsüyordu Selim, öyle içten gülümsüyordu ki gözleri bile parlıyordu. Ayfer yatağın ön tarafına biraz yaklaşarak Selim'in avucuna uzandı, parmaklarını onun avucuna sürterek aldı çikolatayı. Canan yavaşça yaklaşıp Selim'in omzuna dokundu: "Başardın.''
Ayfer ambalajını açıp çikolatayı yemeye başlamışken Canan da onun yanına oturup gülümsedi:
-Biz Ayfer ile bugün banyo yapacağız değil mi kızım? Eğer bağırıp çığırmazsa yarın da bahçeye çıkarız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYFER (RAFLARDA)
Mystery / ThrillerGizem / Gerilim içinde # 1 AYFER (ÖZET) *Çalışmalarım noter tasdikli olup izinsiz kullanılması ve çoğaltılması yasaktır* Sağlık Bakanlığı'nda müfettiştir Selim Erbek, evlenmesine çok kısa bir zaman kala nişanlısı tarafından terk edilir. İki yıl bo...