Gördüğü kâbus yüzünden sabaha kadar gözüne uyku girmemişti Selim'in, esneye esneye kahvaltısını yaptı. Tıraşını olup duşunu aldıktan sonra takım elbisesini giydi. Arabasını hareket ettireceği sırada kız kardeşi Sevim aradı:
-Ağabeyim nasılsın?
-İyiyim Sevim, sen nasılsın?
-Neden gelmiyorsun ağabey, seni çok özledik. Annem de babam da hep yolunu gözlüyorlar, arkadaşların devamlı seni soruyor.
-Çalışmak iyi geliyor Sevim, kafamı topluyorum. Yaşadığım şoktan sonra daha yeni yeni kendime geliyorum.
-İçin rahatlayacaksa eğer Nermin'i gördüm geçen gün çarşıda, ben konuşmak istemedim o yanıma geldi. Eşinden dört ay evvel boşanmış, sana yaptıklarından dolayı çok pişman. Defalarca özür diledi beni affetsin dedi.
-O artık umurumda değil, Allah yolunu açık etsin.
-Bir şey daha söyleyeceğim, biz Tarık ile evlenmeye karar verdik.
-Senin adına çok sevindim kardeşim.
-Sen de yanımda ol ağabey, beni mutlu günlerimde yalnız bırakma.
-Olurum tabi çitlembik, neden olmayayım. Sen benim kardeşimsin, canımsın.
-Canım ağabeyim görüşürüz sonra.
-Görüşürüz, annemlere selam söyle Sevim.
-Baş üstüne.
Biraz erken gelmişti hastaneye, aracını park ettikten sonra doğruca başhekimin odasına yöneldi, başhekim henüz gelmemişti. Doktor arkadaşı Ufuk'u sordu, o da sabah muayenesinde dediler. Mecburen bekleyecekti, kendine bir kahve alarak oturdu. Bu hastaneye pek sık gelmezdi, geldiği zaman birkaç bekâr hemşire ona kur yapar ama o hiç ilgilenmezdi. Kahvesini yudumlarken hep Ayfer'i düşündü, nasıl oldu da o gülen kız bu durumlara düşmüştü. Başı önünde düşünürken hastanenin başhemşiresi Canan sırtına dokunup gülümseyerek:
-Sen gitsene bakanlığına burada dura dura delireceksin.
-Sen hâlâ delirmediysen ben hiç delirmem Canan Abla.
Birbirlerine bakıp gülümsediler. Canan bu hastanenin en eskilerindendi ve akli dengesi yerinde olmayanlarla çok iyi geçinirdi. Birkaç defa onun engellilerle olan konuşmasına rastlamıştı, çocukla ilgilenir gibi ilgileniyordu onlarla. Çok şefkatli ve sevecendi onlara karşı. Selim de onu bu davranışları dolayısıyla çok sevmiş ve takdir etmişti. Akli dengesi yerinde olmayan birisine nasıl davranacağını çok iyi biliyordu.
-Abla sana birini getireceğim, üç yıldan fazladır akli dengesi yerinde değil, ilgilenebilir misin onunla?
-Neden ilgilenmeyeyim, ilgilenirim tabi. Sen rica ettikten sonra daha fazla ilgilenirim.
-Sana çok güveniyorum abla, senin ellerine teslim edersem gözüm arkada kalmaz.
-Ne zaman getireceksin?
-Belli değil, bugün belli olur inşallah.
Konuşmaları devam ederken başhekimin geldiğini görüp doğruldu. Peşinden kapıyı çalarak içeriye girdi, başhekim onu görünce gülümseyerek:
-Erkencisin Selim efendi.
-Daha yeni geldim efendim.
Çantasını açıp dün gerçekleştirdiği kontrolleri çıkardı, hepsinin ayrı ayrı dosyası vardı. Gamze ve Ayfer'in dosyalarını elinde tutarak:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYFER (RAFLARDA)
Mystery / ThrillerGizem / Gerilim içinde # 1 AYFER (ÖZET) *Çalışmalarım noter tasdikli olup izinsiz kullanılması ve çoğaltılması yasaktır* Sağlık Bakanlığı'nda müfettiştir Selim Erbek, evlenmesine çok kısa bir zaman kala nişanlısı tarafından terk edilir. İki yıl bo...