Şuan karşımda Eymen gözlerini Bora'ya dikmiş şekilde duruyor. Bora salağı ise yavaşça kulağıma eğildi ve nefesini kulağıma üfleyerek
"Senden çok etkilendim Ece Aras. Sen benimsin şu an burada tatsızlık çıkmaması için bırakacağım ama beni dinlemelisin seni üzmek istemem."dedi. Bu çocuk kendini ne sanıyor. Sadece iki saatlik görmeyle ne aşkından bahsediyor. Bana bunları nasıl söylemeye kalkışıyor.
"Sana ne dediğimi duymadın galiba!"dedi Eymen gözlerinden ateş çıkarırken. Wayy be beyefendi özür dilemiyor ama Bira'ya karşı beni koruyor ilginç. Bora bana göz kırpıp kolumu bıraktı ve salona doğru ilerledi. Eymen bana dönüp
"Ateş'in söylediklerinin hepsi yalanmış galiba. Karşımdaki kız henüz kendini bile koruyamazken nasıl başkalarıyla dövüşebiliyor hemde Ateş kadar iyi merak konusu doğrusu. "dedi. Alaycı ve iğneleyici bir sesle. Ben sana gösteririm de sakin olmam lazım bugün. Derin bir nefes aldım ve karşılığını verdim.
"Emin ol senden bile iyi dövüşebilirim. Bugün yeterince kişiyi dövdüm zaten ve inan başka birisiyle uğraşmak istemiyorum. Hem ortam müsait değil bay egoist."dedim. Bu çocuk beni sinir ediyordu tam anlamıyla. Birde Ateş abimin arkadaşı. Diğerleri ne kadar iyi ve sempatikler tabi bana göre. Mesela Melis Serkan'a hala sinir oluyormuş. Bugün az daha kavga edeceklerdi.
"Eminim ki beni yenebilecek kişi sen değilsin. Kendini çok yükseklerde görüyorsun ama biraz aşağılara in bak yüksekler sana göre değil."dedi. Ben buna moron demişmiydim.
Ben yükseğe çıkıyorsam sonucu kesinlikle zirve olmalıdır Eymen Asrın ve zirveler tek kişiliktir. Bu zirvede benim olacağı için bence sen yükselmekten vazgeçip inmeye çalış. Aksi taktirde düşüşün çok sert olur. Ayrıca yüksekler tamda bana göre ve bu yükselme sinir olduğum kişilere karşıdır. O yüzden birgün dövüşebilim istediğin yerde ve mekanda."dedim. Meydan okuyarak. Eymen kahkaha attı ilk başta sonrada küçümseyici bakışlar atıp
"Küçük dayak yersin. Ben karşıma kim çıkarsa çıksın acımam ve durmam."dedi bilmişce ve havalanarak.
"Vayy tam aradığım. Seni seve seve döneceğim ve bende dövüşe başladım mı duramam biliyormusun? Hiç şansın yok yani Eymen Asrın düşüşün mükemmel olacak."dedim göz kırparak.
"Tamam küçük sen istedin."dedi. Küçük nedir yaa.
"Bu küçük seni döndüğünde görürsün sen küçük demeyi."dedim. O ise gülerek gitti. Bizim kızların yanlarına gittiğimde Duygu melul melul karşısındaki Fatih'e bakıyordu. Bir dakika Fatih'e mi? Ayrıca Melis birazdan Duygu'ya dalabilir. Yanlarına gittiğimde
"Kızım şu kızı bir uyar yaa, bak sana sabahtan beridir yedi çocuğu bakışlarıyla."dedi Melis. Ben şaşkınlıkla Duygu'ya dönerken Duygu bakışlarını kaçırıp yüzü kızararak
"Yok öyle bir şey. Dalmışım sadece. Hem ben kim o ayıya yemek gibi bakmak kim? Hahh!"dedi. Noluyor bu kıza yaa. Bu Melis'in Naz ve Duygu'yla her zamanki dalgalarındandı ve her seferinde ikiside evet diye cevap verirlerdi ama şu an Duygu kırmızıya dönüş yapıp yok öyle bir şey diyor. Naz, Melis ve ben birbirimize şaşkınlıkla bakıp
"Kızım Melis'in her zamanki şakaları bilmiyormusun? Neden bi anda inkara kalkıyorsun?"dedim.
"Ama sizde yani sanki ben kesiyormusun gibi o güzel gülüşünü izleyip gözlerinin kısılışındaki tatlılığına bakıyormuşum gibi davranınca şey ettim."dedi. Oha buna bir şey olmuş.
"Naz doğru söyle buna bir şey içirmedin değil mi?"dedim. Naz elini havaya kaldırıp
"Yok yaa hep yanımdaydı. Eminim içmediğine."dedi ve ekledi "kızım buna noldu yaa. Ben korkmaya başladım. Sizin onun yaptığı makyajı sildiğiniz de bile böyle değildi."dedi haklı olarak. Duygu bize zorla makyaj yaptı bizde çok aşırı olur diye silip sade bir makyaj yapmıştık ve Duygu'yu öyle ilk defa görüp korkmuştuk. Duygu o sırada ne dediğiniz yeni farkına varıp tekrar kızardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER DAİM SEN
ChickLitEce Aras kendini ispatlamak için Konya'da okur. Ama artık dönme vakti gelmiştir. Önder Aras torununu artık yanında olmasını ister. Ece dedesinin isteği üzerine kendi üniversiteleri olan Özel Aras Üniversitesine gelir. Her şey şimdi başlıyordur...