Multimedya: Eymen ASRIN
satır arası yorum lütfen...
&&&
Hayat ince bir ipliğe bağlı. Bugün varken yarın olmaya biliyorsun. Bugün mutluyken yarın ölümüne ağlaya biliyorsun. Ya da ufak bir sinir, kıskançlık... Yapmam dediğini yaptırıyor insana. Biz planlar kurarken hayatta bize planlar kuruyor. Sonra öyle bir çarpıyor ki yüzüne öyle olmaz böyle olur diye.
Gurur; gurur bile ölümün karşısında iki büklüm kalıyor. Hiçbir şeyin anlamı kalmıyor. Ben Ece ARAS büyük bir kaza yaptım, hem de benim için hiç bir anlam ifade etmeyen bir adamla. Ne komik değil mi? Babasının yapamadığını oğlu bilmeyerek de olsa başarıyordu. Beni patlata da bilirdi kim bilir. Öldürüyordu beni. Şu an ise doktorlar durmadan kontrol yapıyorlardı. Ama ben neden ayaklarımı hareket ettiremiyorum? Hissetmiyorum da. Kolum ölümüne acırken ayaklarında neden bir acı bile yok. Onlar neden acımıyorlar.
"Ben ayaklarımı neden hissetmiyorum. Kolum bu kadar ağrırken ayaklarım neden ufak bir tepki bile vermiyor. Anestezi falan mı yaptınız? " Dedim. Doktorlar ayak parmaklarını oynat dediklerinde ne kadar çabalasam da yapamadım.
"Neler oluyor doktor bey?" diyerek bağırdım.
"Ece hanım sakin olun. Gerekli testleri yapacağız. Sizi biraz daha yoğun bakımda tutalım. Kendinize biraz daha gelin testleri yapalım. Çok küçük bir ihtimal vardı. Endişelenmeyin. Travma etkisinden dolayı olabilir. Yinede biz elimizden geleni yapacağız. "Dediler.
Bir süre sonra tekerlekli sandalyeyle beraber beni bir yere götürmeye başladılar. Yoğun bakımın kapısından çıkar çıkmaz ailemi ve sevdiğim adamı gördüm. Benim uyanmamı sağlayan adamı. Hemen bize doğru geldiler. Doktor açıklama yapmaya başladı."Kemal bey Ece hanımı MR'a sokacağız. Sinirlerin de harabiyet olup olmadığına bakmak icin. " Dedi. Babam hemen
"Niçin Ece iyi değil mi? " Dedi.
"Baba, ben hissetmiyorum. Ayaklarım yok gibi. " dedim.
"Nasıl yani." Diye bağırdı birisi. Bu ses demek ki gerçekten gelmiş. Akın abim gelmiş. Gözümden bir damla yaş düştü.
"Büyük ihtimalle travma nedeniyle olduğunu düşünüyoruz çünkü özellikle dikkat ettik sinirlere. Endişelenmeyin lütfen. Geçici bir durum olduğunu düşünüyorum. " dedi doktor. Sonra beni götürdüler. Mete"yi gördüm giderken, bana suçlu gibi bakıyordu. Yanıma gelmeye çalıştığında Eymen hemen Mete'nin yanına gidip yumruk savurdu. Ben onun yüzünden bu haldeydim ama Mete de hiç bir şey yoktu.
Hemşire beni mr odasına sokup uzanmam da yardımcı oldular. Belli bir süre sonra odadan çıktık. Asansörle yoğun bakıma çıkmak için sadece hemşire ve ben bindik. Bir üst kata gelince asansör durdu. Hemşire tam durduran kişiye binemeyeceğini söyleyeceken hemşire içeri itildi. Siyah takım elbiseli üç adam içeri girip bodrum kata indiler. Ne olduğunu anlamadan bir arabaya bindirdiler. Hemşireyi ise bayıltıp orada bıraktılar. Bende hiç bir şey yapamıyordum. Bağırsam da kimseye sesimi ulaştıramadım. Araba giderken dışarıda Eymen'i gördüm. Seslenmek kurtar beni diye bağırmak istedim ama iki tane izbandut gibi adamın yanında hareket edemiyordum. Bu yüzden cama vurmak gibi bir eylemi de gerçekleştiremedim.Bir süre sonra benim gözümü kapadılar. Araba biraz sonra durdu. Beni indirip bir yere götürmeye başladılar. Ben tekrar çırpınma ya başladığımda
"Vuracağım şimdi rahat dur. " dedi.
"Sakın ha patron saçının teline zarar gelmesin dedi. " Dedi. Kim bu yaa. Bir yatağın üzerine bırakıldım daha sonra gözümü açtılar. Burası hastane odası gibiydi ve kıyafetinden anladığım kadarıyla birde hemşire vardı. Kafam çok fazla ağrıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER DAİM SEN
Literatura KobiecaEce Aras kendini ispatlamak için Konya'da okur. Ama artık dönme vakti gelmiştir. Önder Aras torununu artık yanında olmasını ister. Ece dedesinin isteği üzerine kendi üniversiteleri olan Özel Aras Üniversitesine gelir. Her şey şimdi başlıyordur...