MULTİMEDYA KIZLARIN PARTİ KIYAFETİ.....
&&&
Sabah güneşin ışıklarıyla uyandım demek isterdim ama maalesef diyemiyorum. Çünkü telefon sesiyle uyanmak gibi bir ceza çekiyorum resmen. Ben alarmda kurmamıştım sabahın köründe niye çalıyor bu telefon yaa. Hayır niye sabahın bu saatinde arıyorsunuz. Telefona tek gözümü açıp baktığımda Naz'ın aradığını gördüm. Telefonu açıp,
"Efendim Naz. Ne var Naz sabahın köründe? " diye sitemle cevapladım.
"Kızım hala uyuyor musun sen. Hem de ben sinir krizleri geçirirken. Sen nasıl dostsun lan? Ben size böyle mi yapıyorum. Terk edeceğim yakında bu ülkeyi sırf sizin vefasızlığınız yüzünden. Özlersiniz bak. Off! Ece sen beni dinliyor musun? " diye öyle bir cırladı ki bir an tereddüt edip duygu mu acaba diye telefonu kulağımdan uzaklaştırıp baktım. Yoo! Naz aramış. Bu kız böyle cırlayacak hayırdır kesin rüyasına ya duygu girdi ya da dün onunla takıldı. Hatta onunla kalmış olabilir de bu kadar cırlamak nedir yaa. Kulakçıklarıma yazık ama.
"Kızım bak bu saatte uyumam normal bir eylem bu bir. Senin sinir krizi geçirdiğini nerden bileyim bu iki. En önemlisi de kızım sabah sabah ne cırlıyorsun yaa! Kafamı ağrıttın. " dedim.
"Ne ben gerçekten cırlıyor muyum? Ece sende mi öyle düşünüyorsun? İnanmıyorum. Onu haklı mı çıkarıyorsun? Sen benim arkadaşım değil misin, onu nasıl desteklersin. " dedi. Ben kimi destekliyormuşum yaa.
"Naz sakin ol önce. O telefonu yavaşça yere bırak. İçinden ona kadar say ve derin nefes al. Daha sonra vermeyi unutma. Yaptın mı? Neyse ben kimi destekliyorum lan? Hiçbir şey anlamadım.
"Yaptım." deyip devam etti. "Yaa destekliyorsun işte. Sabah Emre de ne biçim cırlıyorsun bu ne dedi yaa, şimdi sende cırlıyorsun dedin. " dedi sinirli bir şekilde.
"Kızım sabahın köründe Emre'yi nerden gördün?" dedim şaşkınca çünkü bu kız cırlaya biliyormuş o yüzden cırlama konusu direk kapattım. Sormaz olaydım ama bu nedir yaa. Naz'ın içinden dedikoducu bir teyze çıktı resmen.
"Bak şimdi tatlişkocuğum. Bizim şirket bir şirketle ortak iş yürütecek ve bugün de kahvaltıya bize gelecekler. Neyse tamam gelsinler, ben zaten misafirler gelmeden kaçmayı düşünüyorum. Biliyorsun beni sevmiyorum şirketle uğraşmayı falan. En azından okulum bitene kadar. Her neyse ben sabahtan uyandım kaçmak için babam yakaladı beni mecbur kahvaltıya kalmak zorunda kaldım. Yaa düşüne biliyor musun ben sabahın köründe kahvaltıya kalmamak için erken uyanıyorum ama babam benden daha erken uyanıyor beni kaçırmamak için. Biliyor kızını tabi. Derken kapı çaldı. Açtık falan kapıyı işte hoş bir bayanla ama böyle sevecen samimi bir kadın bu kadın ve karizmatik bir adam girdi. Arkadan da bir dağ ayısı girdi. Evet bu dağ ayısını tahmin etmişsindir. Meğer bizim ortak iş yapacağımız şirket Soylu holdingmiş. Dağ ayısı da Emre oluyor tabi. Yaa böyle bir anne böyle bir babanın evladı nasıl Emre olur hala şaşkınlık içindeyim zaten. Biz ikimiz de şaşkınca birbirimize bakıyoruz. Annem tanışıyor musunuz falan dedi. Kafalarımızı salladık. Ölümcül bakışlarımı atmayı da ihmal etmiyorum tabi. Kahvaltı bitti, büyükler kahve içeceklermiş babamlar iş konuşuyordu annemler de baya kaynaşmıştı. Bende odama çıktım. Üstümü değiştirip motorla gezecektim biraz derken kapım çalınmadan odama bir dağ ayısı dalış yaptı. Bende çığlığı bastım. Sonra bu bana cırlama be kızım off bu ne başım ağrıdı dedi. Sende şimdi cırladın dedin. Onu destekledin işte yaa. " dedi. Ayy bitti şükür bir an sadece bir an hiç bitmeyecek sanmıştım. O konuşurken ben zor nefes aldım yaa.
"Bitti mi lan? Ne bu taramalı gibi. İçim daraldı vallaha. " dedim dediğime sonrasında pişman olarak. Naz iyice kızıp.
"Onu destekliyorsun işte. Oda dedi susta az çenen soğusun taramalı gibisin konuşmaya başladı mı bitmiyor dedi. Sen de öyle diyorsun şimdi. " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER DAİM SEN
ChickLitEce Aras kendini ispatlamak için Konya'da okur. Ama artık dönme vakti gelmiştir. Önder Aras torununu artık yanında olmasını ister. Ece dedesinin isteği üzerine kendi üniversiteleri olan Özel Aras Üniversitesine gelir. Her şey şimdi başlıyordur...