Multimedyada erkekler var. Emre sonradan eklenecek arkadaşlar.
Ne sevgilisiymiş galiba. Benim kalbim niye acıyor ki? Boğazımda ki bu yumruda neyin nesi? Neden her nefes alış verişim içimi yakıyor? Ya gözlerime ne demeli neden yanıyor? Ece kendine gel hadi ne oluyor sana? Sen Ece ARAS' ın hadi be kızım. Hemen kendime helip Melis' in arkasından lavaboya girdim.
"Eymen'in sevgilisi varmış." demek ki dedi Melis. Yüzümü yıkayıp kafa sallamakla yetindim sadece. Masaya geri döndüğümde Bora'nın bizim masanın yanındaki masada oturduğunu gördüm. Ateş abim neden bu kadar tepki verdi merak ediyorum. Ateş abimin yanına oturup
"Bora'yla aranda ne var?" diye sordum. Safa yatıp
"Ne varmış? "dedi.
"Onu soruyorum zaten ne yaptı da size , onu gördüğünüzde sinirleniyorsunuz?" dedim bir cevap alma umuduyla.
"Sen karışma Ece. Bu bizim aramızda. "dedi. Ben daha fazla sinirlenmeye başladım ve o sinirle masadan kalkıp Bora'nın masasına oturdum. Yanında iki tane daha arkadaşı vardı. Bora şaşkınlıkla yuzume baktı. Tabi arkadaşları da.
"Sormadım ama boştur umarım? "dedim sorarca. Şu an Bora'nın surat ifadesi çok komikti. Hemen kendine geldi ve
"Aaa yok boştu. Sormana gerek yok."dedi. Ateş abime baktığımda sinirle bana bakıyordu ve şu an kalktı buraya geliyor. Arkasındaki Eymen mi? Bizim masaya baktı ve Ateş abime bakarken bakışlarını takip edip beni gördü. Sevgiliside onun arkasındaydı. Sonra kız kulağına bir şey dedi ve gitti. Ne dedi acaba? Hıhhh banane yaa ne dediğinden. Aowww şu an Ateş abim burnundan soluyor ve tam karşımda, arkasında da Eymen bey, Fatih ve Serkan var. Arkalarından da bizim kızlar geldi ve kantin bizi izliyor.
"Ece kalk çabuk."dedi Ateş dişlerinin arasından tıslarken.
"Sen karışma Ateş bu bizim aramızda. "dedim onu taklit ederek. Duygu hemen yanıma geldi ve
"Ece sakin ol lütfen. Hadi bahçeye çıkalım."dedi. Ben sinirle Duygu'ya dönüp
"Sakinim şu anda ama ilerisini bilemem."dedim. Sandalyemi hızla çekince Duygu bir anda irkilip düşecekti ki Bora'nın arkadaşlarından birisi tuttu ve baya yakınlardı.
"Pusat bırak lan Duygu'yu."diye bir bağırma duyuldu. Kantini inletti resmen. Sesin sahibine bakınca Fatih olduğunu anladık. O nasıl ses yaa. Fatih kızgın bir şekilde adının Pusat olduğunu öğrendiğim çocuğa bakıyordu ama Pusat hiç aldırmamış bir şekilde sanki sadece Duygu ve kendisi var gibi Duygu'nun gözlerine bakıyordu. Noluyor be burda. Duygu hemen toparlanıp
"Teşekkür ederim."dedi.
"Önemli değil ben Pusat Duygu"dedi elini uzatarak.
"Tanıştığıma memn-" derken Fatih Duygu'nun sözünü keserek
"Memnun falan olmadı. Duygu çabuk buraya gel."dedi. Duygu şaşkınlıkla Fatih'e bakarken
"Hayır memnun oldum Pusat."dedi ve elini sıktı. Duygu'dan aslında beklenmeyen bir şey bu çünkü aramızda hep Melis ve ben asi olmuşuzdur. Naz'da delidir. Delilikleriyle bazen güldürür bazense sinirlendirir ama Duygu hep sakin olmuş ara bulmaya çalışmıştır. Sadece süslenmek konusunda baskı yapar o kadar. Ben bunları düşünürken Fatih Duygu'nun kolundan tutup yanına çekti. Ben kafamı Bora'ya çevirdiğim de bana bakıyordu. Niye Bora'ya karşı bu kadar düşmancıl davranıyorlar ki. Ne var aralarında? Tamam bende bu çocuğu sevemedim bir türlü ısınamadım ama Ateş anlatmadıysa belki Bora anlatır diye gelmiştim yanına. Bu sırada üzerimde keskin bir çift göz daha hissettim. Kafamı kaldırdığımda gözünü kırpmadan bana bakan Eymen'le göz göze geldim. Bu niye bana sinirle bakıyor ki sanki önemsiyormuş gibi? Ama bende gözlerimi ondan çekmedim ki Ateş abim konuşana kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER DAİM SEN
ChickLitEce Aras kendini ispatlamak için Konya'da okur. Ama artık dönme vakti gelmiştir. Önder Aras torununu artık yanında olmasını ister. Ece dedesinin isteği üzerine kendi üniversiteleri olan Özel Aras Üniversitesine gelir. Her şey şimdi başlıyordur...