10. BÖLÜM DEĞİŞİM KIZI

261 17 4
                                    

YENİ BÖLÜM SONUNDA GELDİ. MULTİMEDYADA DEĞİŞİM KIZIMIZ VAR.

&&&

İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri, yoksa; insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri. Sahi neydi bu. Şuan kalbimdeki sızı giderek derinleşiyor. O beni nasıl öyle basit birisi gibi görür. Ben ona sadece bana soğuk davranmasının sebebini sorarken o ise... Hala inanamıyorum. Bana acı vermekten kalbime zarar vermekten zevk mi alıyor. Oysa ne güzel anlatıyor kar taneleri, birbirimize zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu. O neden bana acı veriyor yaa? Kalbimde neden onun bir önemi vardı ki? Benim kalbimi değer vermediğim kişiler acıtamaz, kıramaz. Ben değer mi veriyordum? Hayır hiç sanmıyorum. Onun gibi egoist kendini beğenmiş pisliğe mi değer verecekmişim? İmkansız ama..... Aması var işte. O sözleri aklıma geldikçe kalbimi taşıyamayacağımı düşünüyordum. Nefes alamayacak gibi oluyordum. Ben daha önce hiç bu kadar aşağılanmamıştım.

"Ece iyi misin neyin var senin?" dedi Naz. Evet şu an kantinde kızlarla oturuyoruz. Naz'a bakıp tebessüm etmeye çalıştım.

"Eee ben iyiyim noldu ki?" dedim. Naz

"Eymen'le konuştuğundan beridir böylesin ve ben seni ilk defa böyle görüyorum." dedi. Haklı, ben bile kendimi ilk böyle görüyorum. Kızlar merakla ağzımdan çıkacak kelimeleri bekliyorlardı ama ne diyebilirim ki. Ben bile ne olduğunu bilmiyorum. Tam bir şeyler söyleyecektim ki masadaki sandalyeler çekildi. Abimler gelmişler. Canım kahramanım nasıl da bilirmiş kuzeninin zor durumda olduğunu. Kafamı kaldırıp karşıma baktım bakmaz olaydım. Eymen de gelmiş ve karşımda oturuyor. Fatih Duygu'nun yanına oturdu.

"Bugün benim birtanecik güzeller güzeli sevgilim bu yakışıklı karizmatik zeki akıl küpü çocukla sinemaya gider mi acaba?" dedi. Duygu düşünür gibi mırıltılar çıkartarak

"Hmm aslında öyle bir sevgilim var mı acaba diye düşünüyorum beyefendi. Çünkü benim sevgilim zeki değil akıl küpü hiç değil söyle bir düşündümde benim sevgilim öyle yakışıklı ve karizmatşkte olamaz yoksa hem ona bakanları hemde onu yolarım. Ama benim sevgilim oldukça tatlı hemde çok fazla." dedi. Fatih'in bütün mimiklerine kahkahayla gülüyorduk. Fatih'in çatılı kaşları son cümleyle değişti tabi.

"Hanımefendi kabul etmelimiz ki sevgiliniz son derece yakışıklı ama gözü sizden başkasını görmeyen bir yakışıklı. Peki bu tatlı çocukla sinemaya gider misiniz acaba?" dedi. Duygu

"Bu bitanecik güzeller güzeli sevgiliniz tabi ki sizin gibi tatlı birisiyle sinemaya gider. Zaten başka hiç kimseyle de gidemez zaten. Değil mi sevgilim?" dedi. Fatih önce yutkundu sonrada

"Sensiz asla. Nefes bile almam, yemekte yemem hayatım."dedi zoraki gülümsemeyle. Duygu baya korkutmuş enişteyi vay be taktir ettim doğrusu. Hepimiz kıkırdayak onlara bakıyorduk. Serkan Fatih'in kafasına vurup

"yuh lan hanım köylü çıktın sende iyice az erkeklik yap lan."dedi gülerek. Fatih kafasını tutup

"Oğlum seviyom lan işte." dedi sırıtarak. Duygu'da sırıtarak Fatih döndü ve

"Aşkım seni çok seviyom bende." dedi. Fatih'e aynı şekilde karşılık verince Serkan'la birbirimize bakıp kusuyormuş gibi yaptık. Serkan'a bakıp gülümsedim. Oda soun da yumuşayıp bana gülümsedi. Biz birbirimize tebessüm ederken Eymen'in bana baktığını fark ettim. Ben de Eymen'e bakınca bakışlarını değiştirdi. Ben de salağım ya hiç anlamadım yüzsüz. Bana o sözleri söyledi ve niye şimdi de bana bakar ki? Katlanamayacağım artık abim haklıydı. O günkü Ateş abimle olan konuşmamız geldi aklıma

Flasback***

"Ece bu kılıkta o barda ne işim var kızım senin. Beni katil mi edeceksin sen?" dedi abim.

HER DAİM SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin