1.Bölüm-Selam Chloe, ben vampir kahramanın Harry.

27.6K 380 30
                                    

Başlangıç...

-23.12.1996-

  O akşam her zaman olduğu gibi, aç, susamış ve gergin bir şekilde hurda yığını arabasıyla, komşuları tarafından dikkat çekmemek için gittiği sözde işinden geri dönüyordu Harry. O kadar çok susamıştı ki stresten gözleri bulanıklaşıyor ve başı patlayacakmışcasına ağrıyordu.

  Kendini biraz daha tutabilmek için elini doğruca yan koltukta duran çantasına daldırdı. Çok fazla acıkıp susadığı zamanlarda birkaç meyve veya cips yiyerek açlığını bastırmaya şalışıyordu. Bir süre tek eliyle çantasını kurcalayadurdu, gözü hala yoldaydı. Fakat o kocaman portakalı bir türlü bulamadı.

  ''Nerde bu kahrolası portakal?'' Direksiyonu o kadar sıkmıştı ki direksiyonda elinin izi çıkmıştı.

  ''S*ktir ya'' Ve kendini komple çantasına verdi, direksiyonu tutmuyordu sadece portakalı arıyordu.

  Farkında olmadan ayağını gaz pedalına çok sert bir şekilde bastırıyordu. Önündeki arabayı ve korna sesini fark ettiği zaman iş işten geçmişti. Her ne kadar o anda frene basmaya çalışsa da hakimiyetini kaybederek önündeki arabaya çok sert bir şekilde çarptı ve iki araba da taklalar atarak yolun dışına çıktılar.

  Ve Harry' çok yakında öğrenecekti o arabanın beş para etmez hayatını baştan sona değiştireceğini...

*****

-23.12.1996-

(Harry'nin anlatımından)

  Kendime geldiğimde beni koltukla arasına sıkıştıran hava yastığına düşmüş başımı kaldırdım, küçük bir hamleyle yastığı patlattım ve olayları hazmeteye çalıştım.Etrafıma bakındım, gözlerimi zor aralayabiliyordum. Alnımdan akan sıcak kanı hissettim, yavaşça elmacık kemiklerme doğru akıyordu. Elimin tersiyle sildim.Ve hop yara kayboldu.Vücudumda yara, ezik her ne varsa kendiliğinden geçiyordu zaten.Ha bir de zaten hurda yığını olan Volkswagen'imin daha da beter bir hale geldiğini görünce içim acıdı tabi.

  Kapıya tekme atarak açtım ve dışarı çıktım.Etraf kararmıştı. Kaputtan hafif bir duman çıkıyordu. Az ilerideki ters dönmüş Mercedes'in yanına gittim. Yazık olmuştu arabaya. Sırtımı dayayıp ayaklarımla topraktan destek alarak basit bir iktirmeyle tekrar ters çevirdim. Sürücü koltuğunda baygın yatan adamın boynundan akan kanları görünce hala tam bir vampir gibi susamış olduğumu hatırladım ve daha fazla dayanamayıp adamı dışarı adeta savurarak çıkarttım. Bu yüzden adamı çıkartırken ayağı kapıya takıldı ve bileğinden koptu. Bir ara gözleri hafif bir şekilde aralandı ve tekrar kapandı. Ben müdahale etmezsem zaten kan kaybından ölecekti.Tabi bunların hiçbiri kanını içmemi engelleyemezdi.

  Damaklarımdaki sızıyı ve gözlerimdeki kızarıkları hissettiğim an dişlerimi adamın boynuna geçirdim. Sıcacık kanın boğazımdan geçerek içime akması kadar güzel ve rahatlatıcı bir şey yok benim için.Adamın vücudunda neredeyse bir damla kan bırakmayana kadar içmişimdir. Bu durumda adam doğal olarak öldü tabi. Cansız bedeni kollarımın arasından kayarak toprağa yığıldı.

  Dilimi bir kez daha dudaklarımın üzerinde gezdirdim ve kirli gömleğimin koluyla ağzımı sildim. Kesinlikle bir saat öncesine kıyasla daha dinç hissediyordum. Elimi saçlarıma geçirdim ve geriye attırdım. Şimdi keşif zamanıydı...

  Bu sefer arabanın arka koltuklarına baktım başı öne eğilmiş sarı saçlı bir kadın vardı. Kalp atışlarını duyamıyordum. Ölmüştü. Kucağında bir battaniye yığını vardı, tabi buna çok takılmadım. Arabanın ön tarafına gittim ve torpidoyu açtım. Siyah bir cüzdan vardı. Adama aitti, adı Edward Grint. Evet, az önce adaşım olan bir insanı canice öldürmüştüm.

  O sırada kulağıma ince bi cıyaklama sesi geldi. Öylece durdum ve bekledim. Ve bir kez daha... Ses kadının kucağındaki battaniyeden geliyordu. Kadının yanına gittim ve başını geriye yasladım. Battaniyeyi araladım ve saçlarında hala kurumuş kan olan, ses çıkartıp ağlamayı bile bilmeyen, en fazla bir veya iki günlük kıpkırmızı bir bebekle karşı karşıya kaldım. Ne harika değil mi !

 -1 saat sonra-

    Ben ne yapacaktım şimdi ! Az önce bir aileyi yok etmiştim ve kahrolası bir bebek elimde kalmıştı. Birinin kapısını bıraksam...Hayır kesinlikle olmaz. Anlaşılan bu gece evimde küçük bir misafir   olacak.

  Bebeği bulduktan sonra arabayı biraz daha karıştırdım ve yerde içinde bir gecelik bebeğe yetecek kadar şey olan bir çanta buldum. Kendi arabama gittim ve yerde darmadağın olmuş küçük çantamı toparlayıp onu da omuzuma astım. Ve kucağımda yeni doğmuş bebeğin tekiyle üstelik, gelen ilk arabadaki yaşlı bir herifi öldürüp arabasını ödünç alarak evin yolunu tuttum. Bu gece bebek bakıcılığı yapacağız.

    Eve gelince çantamı didik didik aradım fakat anahtarımı arabada unuttuğum aklma geldi. Ve kapı kolunu kırarak eve girmek zorunda kaldım. İçeri girdikten sonra da bebeği koltuğa bıraktım ve kapının yanında duran küçük ama ağır sehpayı kapının önüne çekip giriş çıkışı engelledim, en azından bu gecelik.

  Dairem iki katlı ve küçük bir  yer. Küçük bir salonu ve mutfağı var. Üst katında yatak odası, ıvır zıvırları koyduğum boş bir oda banyo ve binanın teras katında oturmanın avantajı olan küçük ve bol manzaralı bir terası var.

  Bebeği yatağımın üzerine bıraktım ve hızlıca duşa girdim. O kadar zaman öylece ık mık yaparak durmuştu iki üç dakika daha durabilirdi. Duştan çıkınca hızlıca şortumu giydim saçlarımı havluyla kuruladım. Yatağa oturup bebeği olan kocaman battaniyeyi kucağıma aldım. Daha önce ne bu kadar küçük bi bebeği elime almıştım ne de bakmıştım. Ne yer ne içer nerden bileyim şimdi. En azından bebeğin kız olduğunu biliyordum.

  Yüzünü neredeyse kapatan battaniyeyi parmağımla araladım. Gözlerini açmaya çalışıyordu ve minicik ellerini sürekli yüzüne sürtüyordu. Çok tatlıydı aslında ve en iyisi de çok masumdu, dünyada olan biten hiçbir kötülükten haberdar değildi. Benden de haberdar değildi, olmalı mıydı ?... Baş parmağımıla yavşça yanağını okşadım. Evet,  sanırım bu küçük bayana bir isim vermemiz lazım öyle değil mi?

  Buldum... Chloe, bu isim her zaman bana çok çekici gelmiştir. (!) Bu küçük bayanın ismi Chloe. Selam Chloe, ben vampir kahramanın Harry. Hayatnı daha ilk gününden mahfettim. Önemli bişey değil canım...

Kahramanım Bir Vampir || h.s. ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin