**Harry Styles**
Beslenme düzenim gün geçtikçe daha iyiye gidiyordu. Artık sabahları akşamdan kalma bir şekilde kanepede uyanmıyordum. Vakit bulduğum her an Chloe'nin yanına uğruyordum. Kafamdaki öldürücü düşüncelerden uzaklaşmama yardımcı oluyordu.
''Bu gün bakıcın gelecek prenses. Heyecanlı mısın?''
''Sanırım biraz. Aslında gelecek olan o kıza çok sinirliyim!''
''Neden bebeğim?''
''Çünkü tam üç gündür bizi ekiyor. Babam sinirlenmeye başladı bile.''
''Ah tanrım, gel buraya. '' Kollarımı açarak gelmesi için başımla işaret ettim. Camın önünde yığılı olan pastel boyalar ve kağıtların arasından kalkarak yatağa, yanıma geldi. Hava bu gün çok güzeldi ve biz yine bu küçücük odaya tıkılıydık.
Chloe kollarını açarak bana sarıldı ve kollarını sıkmaya başladı. Güldüm. Bana güç gösterisi yapıyordu.
''Büyüyünce senden daha güçlü olacağım Harry.''
''Şüphem yok bebeğim.'' Kucağımdan kalkarak yatağa oturdu.
''Bakıcım geldiğinde sen de yanımda olur musun Harry? Yalnız olmak istemiyorum.''
''Yalnız olmayacaksın ki bebeğim. Annen ve baban orada olacak.''
''Evet, ama yinede yalnız hissedeceğim. Aşağıda bizimle birlikte dur lütfen! Seni görebilmek istiyorum.'' Ellerini birleştirip dudağını bükererk yavru köpek-.. pardon yavru kedi bakışı attı. Çünkü köpeklerden hoşlanmıyor.
''Pekala, pekala orada olacağım.'' Umarım yine bir yılbaşı gecesi macerası yaşamayız.
*****
''Hazır mısınız bayanlar?'' Andrew aynada son kez kravatını düzelttikten sonra Chloe'ye dönüp göz kırptı. Chloe çok tedirgindi ve saçlarıyla oynayıp duruyordu. Masmavi gözleriyle bana baktı. Her şeyin yolunda olduğunu anlatmaya çalışarak gülümsedim. Küçük bir gülümsemeyle karşılık verdi.
Kapı zili çaldı. Andrew kravatıyla oynamayı bıraktı. Sarah kapıya bakmaya gitti ve Chloe yanıma gelip pantalonumu tuttu. Elimi küçük omzuna yerleştirdim.
''Chloe, tatlım neden o kadar uzakta duruyorsun? Hadi yanıma gel.'' Chloe'nin saçlarını okşadım ve yavaçşa babasının yanına gitmesi için fısıldadım.
Sarah yanında sarı saçlı ,Chloe'ninkinden daha açık mavi gözlü bir kızla geri döndü. Sarı saçları omzunu geçmiyordu ve kahverengi dip boyası gelmişti. Dizlerine kadar gelen çiçek desenli bir elbise giyiyordu. Kadın bana çok... tanıdık geliyordu.
''Merhaba, ben Jessica. Jessica Pierce.'' Kadın odadaki herkesi süzdükten sonra gözleri benimkilerle buluştu. SİKTİR!
''Ah hoş geldin Jessica. Sanırsam başvuru için geldin?'' Andrew öne doğru bir adım attı ve Jessica'nın elini sıktı.
''Elbette, evet öyle.'' Gözleri hala gözlerimdeydi.
''Pekala, hadi gelin arka bahçeye, orada konuşalım. Ben içecek bir şeyler getireyim. Limonata içer misin Jessica?''
''Tabii, teşekkürler.''
Arka bahçeye geçip çardağa oturdular. Chloe bana yalvaran gözlerle bakınca ben de peşlerinden gittim ve bir köşeye tünedim.
*****
Sonuç?..
Andrew ve Sarah, Jessica'nın belgelerini incelediler, onunla uzunca sohbet ettiler ve sonrada Chloe için çok uygun bir bakıcı olduğu kararına vardılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahramanım Bir Vampir || h.s. ||
FanfictionHarry Styles, berbat bir geçmişe sahip... Ve o sıradan vampirlerin aksine hayatı yaşamayı seçti. Hayatını mahfettiği (!) küçük bir çocukla büyümeyi seçti. Onun ilk adımlarını gördü, ilk sözcüğünü duydu :''Harry!''... Harry o kadar bencildi ki, bu...